"Ya of Serkan!"
"Ne lan seviyon işte kızı."
"Tamam bak güzel falan ama-"
"Ne aması oolum taş gibi kız lan!"
"Sana ayarliyim mi?"
"Valla bana uyar yap gardaş. Sonra ağlama ama."
"Erkek adam ağlamaz oğlum ama seni bilmem."
"Ben mi ağlıycam? Ben? Ağlıycam ben? Ağlamam oğlum ben."
"Hee sen. Anasınıfında Ayşe'den dayak yiyip annesini aratan ağlak da bendim zaten."
"Anasınıfını karıştırma. 4 yaşındaydım lan daha. Mehmet'in de sana ilkokulda silgi tozunu yılan diye yutturduğunu ve seni ağlattığını unuttun mu?."
"Nerden geldik lan buraya? Eee en son ne diyoduk biz?"
"Harbi lan. En son sen bana İpek'i sevdiğini-"
"Söylemiyodum! Sen uyduruyosun biyerinden."
Sonunda araba durdu ve Serkan'ın inadından kurtuldum. Yeni okul. Müdürle konuştuk ve artık sınıfımız 10-E. Sınıfa gittik. Serkan önde ben arkada. Teneffüs vaktiydi. Sınıfa yöneldik kapı açıktı. İçeriye bir girişimiz vardı dersin Jason Statham ve Brad Pitt ( nasıl yazıldıklarını biliyorum :)) alevlerden çıkıyorlardı. Havamızdan geçilmiyodu.
"Kızlar da güzelmiş ;)" iç ses vs. Kuzey.
Kızlar bizi görünce etrafımızı sardılar. Bir an içimden tamam ellerimizi kaldırıyoruz sakin. demek geldi. Kızların arasından sınıfın geri kalanını görebiliyordum. En arka cam kenarı boştu. Oraya yöneldim, Serkan da peşimden. Ama kızlar yüzünden önümüzü göremiyoduk. Serkan kızları gönderince sonunda yürüyebildik.
"Dedim hooowww! O da nesi?"
Serkan'ı dürttüm. Ancak Serkan'ı çoktan kaybetmiştik, transa geçmişti resmen ve benim baktığı şeyin yanına bakıyordu.
"Oha."
Karşımızdaki şeyler afetti resmen. O sırada Afet1 ayağa kalktı. Beni fark etmemiş gibiydi. Aklı başka biyerlerdeydi sanki. Sonra yürümeye başladı ve... Çarpıştık!
"Ah! Çok affedersin. Ne kadar da sakarım. Dalmışım nolur kusura bakma ben-"
"Dur, dur. Sakin ol. Önemli değil. Asıl ben özür dilerim. Bu arada, ben Kuzey."
"Ben de Su."
"Tanıştığımıza çok memnun oldum."
"Ben de."