Yanında bir titreşim hissetti. Bu titreşimle yavaşça uyandı.
"Hı?? Ne o yaa..."
Çalan telefonuydu... Galiba titreşen demek daha doğru olurdu.
Mesaj:Lara 'dan
"Hey bebek uyandın mı? Seni bekliyorum aşağıdayım c: "
Lara da kimdi? Aslında ilk şunu sormak daha iyi olurdu:
"Ben kimim?"
Etrafına bakındı. En son hatırladığı şey...
"Sayılar?"
Evet...Sadece o parlak sayıları hatırlıyordu...
"Eğer Lara diye biri bana mesaj atıyorsa o zaman... O benim bir arkadaşım olmalı!"
Başını sola doğru çevirdi. Bir gardırop ve kapı vardı. Kapı açıktı. Kapıdan dışarı baktı. Bir salona açılıyordu. Sonra sağa baktı. Küçük bir sehpa ve üstünde bir lamba vardı. Ayrıca "Paradokslar Evreni" diye bir kitap...Uzandı ve kitabı eline aldı. Yavaşça kapağı inceledi. Kitabın kapağını açtı. Sakince sayfalara baktı.
"Nee!?!?"
Kitabın sayfaları boştu!
"B-bu olabilir mi?!"
Dehşete düşmüştü...Son sayfada kanlı bir el izi vardı.
Kalbi hızlanmaya başladı. Zar zor nefes alıyordu...
"İlk önce tanımadığım bir kişinin mesajı ve sonra bu! Aman Allahım! Ben- evet ben bir rüyadayım! Daha doğrusu kabus görüyorum! Şimdi annem gelecek ve beni uyandıracak!"
Gözlerini yumdu ve bekledi. Biraz sonra açtığında hala elinde o korkunç kitap vardı. Yine aynı odadaydı.
Nefes alış verişi hızlandı.
"Lara...Evet o aşağıda bekliyor beni ve giyinip gidersem buradan kurtulacağım!"
Gardırobun önüne geldiğinde aynada kendine baktı. Kumral saçları,masmavi gözleri ve tatlı beyaz teniyle ne kadar da güzel bir kızdı!
"Odaklan kızım odaklan!"
Dolabın kapağını açtı. Bir beyaz t-shirt ile hafif koyu renkli kotunu aldı.
Hızlıca giyinip telefonunu da alınca hazırdı. Bir anda telefonu sürekli elinde taşıyamayacağını farketti ve hemen beyaz çantasını aldı. Koşa koşa çıkış kapısına gitti ve beyaz spor ayakkabılarını giydi. Kapıyı kapatıp kilitledi. Asansörü çağırdı ve gelince içeri girdi.
"Sakin ol kızım sakin!"
Kendini teselli etmeye çalışırken kapının açılışıyla yerinden hopladı.
Biraz sonra kendine geldi ve asansörden çıktı. Hızlıca yürüdü. Kapıyı açtı. Karşısında bir kız vardı.
Kız tatlı hafif pembe teni,Mavi gibi ama tam mavi olmayan gözleri,Açık sarı saçları ve patlattığı sakızı ile tatlı bir kızdı.
Başını telefondan kaldırdı kapı sesini duyunca.
"Sonunda gelebildin kanka... Ağaç oldum burda ağaç!"
"Ö-özür dilerim..."
"Sorun yok canım :)"
Sadece gülümseyebildi. Çünkü onu ne tanıyordu ne bişey... Sadece adını biliyordu ve kankası olduğunu.
"Hadi bakalım arabama!"
"Tamam..."
Arabaya bindiler. Lara arabayı çalıştırana kadar bir sessizlik oldu.
"Noldu kanki bi durgunsun bir sessizsin..."
"..."
"Eeem...Bugün hangi alışveriş merkezine gidiyoruz?"
"Alışverişe mi gidiyoruz?"
Lara şaşırdı.
"Dün mesaj atmıştım?"
"A-aa evet hatırladım :)"
Diye yalan söyledi Melody.İsmini hatırlatmıştı!
"Neyse...Sen seç hangi alışveriş merkezine gideceğimizi.
"Hmm...Olivia center olabilir?"
"Hmm...Tamam..."
Işıklara geldiklerinde Lara radyoyu açtı. Havana çalıyordu. Melody'nin hoşuna gitmişti.
"Bu kalabilir mi?"
"Tabii..."
Yine sessizlik oluştu.Lara neden Melody'nin bu kadar durgun olduğunu anlamamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş meleği
ParanormalSizce paranormal olaylar gerçek midir? Eğer gerçek demiyorsanız bu hikayeyi es geçin. Ama eğer inaniyorsanız bu hikaye tam size göre! "Peki ya paranormal olaylar nedir?" Diye soranlara ise şunu söyleyebilirim... HAYDİ BERABER ÖĞRENELİM! :)