Sen Benimsin ♥

483 4 5
                                    

Merhaba :D Bu benim Sergen Akbay için yazdığım kısa hikayem.Umarım o da,siz de beğenirsiniz :3

   Yine sıkıcı bir gün olacağa benziyordu.Uzun sarı saçlarımı açık bırakıp üstümü giyindim.Her zaman ki gibi hep bir araya gelip buluşacak ardından evlerimize dağılacaktık.Ve bu arada kendimi tanıtmayı unuttum.Benim adım Cristina sanırm şimdilik bu kadarı yeterli.Hızlıca evden çıkıp yürümeye başladım.Bizim çocuklar yine aynı yerlerinde duruyorlardı ama biri daha vardı hoş giyinimli 1.82 boylarında yakışıklı bir çocuk.Boş verip yanlarına gittim.Hepsiyle selamlaştıktan sonra bir yere oturduk.O çocuk gözlerini üzerimden ayırmıyordu budan rahatsız olduğumu da söyleyemezdim tabii... Uzun bir konuşmanın ardından adının Sergen olduğunu öğrendim.Sergen...hımm beğendim.Kısa bir sessizliğin ardından Sergen çişi olduğunu söyleyip kalktı (fugıhofşıdşhnfdılkhlfd) vay canına aynı zamanda da açık sözlü.O da geldiğinde bara gitme kararı aldık.

5 Saat sonra...

  Tamam artık hazırdım siyah dar bir elbise,koyu bir makyaj.Fazla abartılı olmaya gerek yoktu.

Saatin geldiğini anlayınca hemen ayaklandım içimde nedense bir heyecan vardı.Sergen için olabilirmiydi?...Ahh hayır sadece saçmalıyorum.

  Bara vardığımda sadece Sergen gelmişti.Ne şans ama!

Etrafta başka tanıdık birini göremeyince de yanında ki yere oturdum.Arada bana baktığını hissediyordum ama ikimiz de tek kelime etmemiştik.Diğerleri de geldiğinde kısa bir sohbet ettik.Pek fazla konuşmuyordu.

Saat 'in 3 olduğunu gördüğümde yavaş yavaş gitme zamanının geldiğini anlamıştım ama o kadar çok sarhoş olmuştum ki yürümeyi bırakın düşünemiyordum bile.Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladığı anda daha fazla direnemeyeceğimi anlayıp gözlerimi yumdum.Bir çift elin beni tutuğunu hissetmiştim  ama gözlerimi açmadım.

 Başımda ki ağrıyla gözlerimi açtığım da evde olmaığımı anlamıştım.Peki ya neredeydim?

Yavaşça ayağa kalktığımda kapıya doğru yöneldim.Burnuma hoş kokular geliyordu.Aşşağı indiğimde onunla karşılaşım.

"Gelicekmisin yoksa boş boş bakmaya devam mı ediceksin" dediğinde gülmüştü.Aman tanrım harika gülüyordu H-A-R-İ-K-A

Yaptığı güzel omleti yedikten sonra arkama yaslandım.

"Neden buradayım?"

"Hatırlamıyorsun sanırım"

"Hayır"

"Pekala sarhoş olduğunu gördüğümde seni uyandırmak istememiştim ve seni buraya getirdim.Bizimkiler zaten çoktan gitmişti."

"Şey te-teşekkür ederim"

Dudakları yukarı kıvrıldı (gülümsedi) ve sofrayı toplamaya başladı.Tekrar teşekkür edip evden ayrılıyordum ki kolumu tuttu.Ona doğru döndüğümde hayatım da duyduğum en güzel kelimeleri duydum.

"Sanırım sana aşık oldum" Ne diyeceğimi bilmezken mutluluğumu gizleyememeyip ona sarıldım.

8 Ay sonra...

Şarkı söyleyerek İzmir'e doğru yola çıkmıştık.Tam ona doğru dönecektim ki büyük bir sarsıntıyla kafamı vurdum.

2 Yıl sonra...

Gözlerimden yaşlar süzülürken tekrar mezarına baktım evet o ölmüştü o gün geçirdiğimiz kazadan sağ kurtulamamıştı.Ona "seni seviyorum" diyecektim ama...ama olmadı.O artık yoktu.Gözlerimdeki yaşı silip yavaşça ayağa kalktım.Her hafta gelip mezarını ziyaret ediyordum.Ama artık gelemiyecektim çünkü onsuzluğa dayanamıyordum.İlk tanıştığımız yere gittim.Burası zaten uçurumdu.İyice yaklaştım ve kendimi boşluğa bıraktım.Ölmeden önce dudaklarımdan o iki kelime döküldü "seni seviyorum"

Biliiyorum biraz kötü bitti ama hayat zaten budur.Ölüceğimizi kabullenmeliyiz ve Sergenle aynı yaşta olamıyacağımızı da...neyse.Kendinize iyi bakın :D

Veee seni seviyorum Sergeen :D

Sen Benimsin ♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin