Mezarını Nefesim Yaptım

107 16 0
                                    

Sevgilim,
Bugün ilk defa şu hastalıklı yerden dışarı çıktım. Çünkü Jimin bugün yine geldi ben zihnimi koruma altına almış kendimi o yalana inanmamaya karşı hazırlamıştım. Jimin geldi ve bana beni senin yanına götüreceğini söyledi. Bir an zihnim dönmeye başladı karnımda kelebekler uçuşmaya başladı ya ellerim? Ellerim titriyordu sevgilim bu eller artık gecesine firar edebileceği için titriyordu. Yıldız gecesine karışacaktı. Göz pınarlarımdan çiçekten bahçeler bıraktım senin için. Mutluluk hissini hatırladım o an. İki yıldır kimse hatırlatamamıştı bu hissi. Mutluydum.
Jimine ışıldayan gözlerle bakıyordum. Bu hastalık yuvasının müdüründen gözetim altında olması şartıyla izin almıştı Jimin. Giyinmek için onu gönderdim. Sana gelebileceğimi bildiğimden bu işi çok önceden düşünmüştüm. Beyaz bir gömlek altına da lacivert rengi kot. Sen almıştın bunları bana söz verdirtmiştin yalnızca gerçekten yıldız geceyi bulduğunda giyecektim bunları. Buluşuyorduk sevgilim o yüzden bunları giymenin zamanı gelmişti.
Üstümü giyinmiştim ve sade bir makyaj yapmıştım. Hazırdım.

Arabaya binmiştik ben çok heyecanlıydım ama Jimin değildi hatta o benim aksime iyice çökmüştü gözaltları morlaşmış, zayıflamıştı. Bunun nedenini öğrenmek için Jimin'e döndüğümde ağlamaya başladı neden dediğimde cevap vermedi onu teselli amacıyla sarıldım bir süre öyle bekledik. Jimin en sonunda toparlandı. Aslında Jimin'e nereye gittiğimizi soracaktım ama öyle bir hali vardı ki sanki ağzını açsa ağlayacaktı bu yüzden ben de sustum.
Gelmiştik. Şuan tam üstünde Jeon Jungkook 1997-2018  yazan mezar taşının önünde duruyordum. Mezarlığa getirmişti Jimin beni. Ben konuşamadım daha bundan yarım saat önce karnımda uçuşan kelebeklerin kanatları tek tek kırılıyordu şimdi. Gecesine firar için heyecandan titiriyen ellerim bu kabustan uyanmak için tırnaklarını avuç içlerine batırarak can çekişiyordu şimdi. Göz pınarlarımdan çıkan çiçekten bahçeler ruhu izmarit küllerine hapsolmuş bir kadın kadar çirkindi şimdi.

Jimin'e baktım ağlıyordu. Bir süre bunların şaka amaçlı olduğunu sandım etrafta bağıra bağıra kamera aramaya başladım bir süreden sonra Jimin'in beni durdurmaya çalıştığını hatırlıyorum çünkü dönen zihnimin hızına eşit bir şekilde etrafta koşuyordum. Jimin durmayacağımı anladığında bir tokat yapıştırdı suratıma sonra da sımsıkı sardı kollarını boynuma. Bir süre sarıldık orda Jimin beni seninle yalnız bırakacağını söyleyip arabaya gitti. Yalnızdım sevgilim bu sefer çok yalnızdım. Sanki gecesi olmayan bir ülkeye sürgün edilen bir yıldızdım. Sen gittin nefessiz kaldım sevgilim sonra ben de mezarını nefesim yaptım.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook, you are mine. || Yoonkook || Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin