Three

207 16 10
                                    

#Baekhyun

Sabahın ışıkları yüzüme vuruyor-

Hayır.

Böyle bir giriş yapamam çünkü odamın perdeleri genelde kapalıdır. Ben odadaysam tabii.

Karanlık odamdaki siyahlarla kaplı yatağımda uyandım. Fazla uyumaktan başım ağrıyordu.

Saat kaçtı?

Komodinimin üzerindeki telefonu aldım ve saate baktım. Öğleyi geçmişti.

Bildirimlere bakmayı akıl ettiğimde hepsinin önemsiz olduğunu farkettim.

Biri hariç.

Üstüne tıkladığımda mesajın Chanyeol'dan geldiğini farkettim. Bu beni gülümsetti.

Chanyeol çok sevimli biriydi. Yanında kendimi rahat hissedebiliyordum. Konuşması hoştu aynı zamanda olgun bir adamdı. Hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordum. Yaklaşık bir haftadır birlikte takılıyorduk. Genelde bana sorular sorardı. Beni tanımaya çalıştığını anlıyordum. Bende arada soru sorar ve konuşmayı sonlandırırdım. 

Ama biraz garipti. Yani ben tesadüflere inanan biriyimdir fakat Chanyeol bana hiç tesadüf gibi gelmiyordu. Nedense fazla güvenemiyordum.

Aslında düşünürsek kimseye güvenemiyordum. Babamın çok kirli işleri vardı ve bir çok düşmanı. Babamın bana sık sık kullandığı cümleyse 'kimseye güvenme' ydi.  Bunda da oldukça haklıydı. Çok fazla düşmanı vardı ve birinin bana zarar vermesinden korkuyordu. Elinden gelse beni evden çıkarmazdı. Ama ben dizginlenecek bir evlat değildim. Üzgünüm baba.

Chanyeol'dan gelen mesajı okudum.

"Seni tekrar ne zaman görebilirim?"

Kıkırdadım. Şapşalın tekiydi. Umarım bana aşık falan olmazdı. Hala neden yakamı bırakmadığını bilemiyordum. Belkide paranoyaklığı bırakmalıydım. Mafya ya da polis olacak gibi bir tipi yoktu.

"Bugün uygunsan?"

Mesajı yanıtlayıp lavaboya koştum. Dün çok içmiştim anlaşılan...

——-

"Chan!"

Kafeye giren uzun silueti gördüğümde seslendim. Masalarda beni arıyordu. Ve evet ona isminin kısaltmasıyla seslendim. Umarım onun için sorun olmazdı.

Beni gördüğünde gülümseyip yanıma gelmeye başladı.  Yakışıklıydı.

"Chan? Bu hoşuma gitti. "

Yarım ağız gülümsedi. Chanyeol ile aramda çok masum bir bağ vardı. Bana göre çok masumdu. Tanışalı bir haftaya yakın bir zaman olmasına rağmen onunla hala düzüşmemiştik ve bu bana göre oldukça masumdu.

Bugün çok sade giyinmiştim. Genelde sade yerlerde takılıyorduk ve üstümdeki siyah boğazlı kazak ve gri kot bu yere uyumluydu.

Chanyeol ise siyah uzun bir palto ve altına da gri kazak ve siyah pantolon giymişti. Giyim tarzlarımız benziyordu.

"Nasılsın?"

Chanyeol sorduğum soruyla kafasını menüden bana kaldırdı.

"İyiyim güzel çocuk. Sen?"

Güzel çocuk mu? İşte şimdi eriyordum. Bu kelimeleri o kadar normal bir şekilde söylemişti ki!

"İyiyim."

Chanyeol burnunu kıvırıp menüyü kapattı.

"Emin ol evimde sana burdakilerden daha iyi bir kahve yapabilirim."

Bu adam çok sevimliydi. Dolaylı yoldan evime gel diyordu ve kabul etmemem aptallık olurdu.

"Seçiciyimdir"

Kollarımı masaya dayadım. Biraz naz etsem fena olmazdı.

"Kahvemi sevmezsen sana başka şeylerde sevdirebilirim."

Tamam bu beni fena etkilemişti. Şuan üstüne atlasam çok mu garip kaçardı?

"Gidelim Bay Park."

Eğer babamın tahminleri gibi bir katilse, bu şuan hiç umrumda değildi.

———

POLICE <pcy+bbh>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin