Sehun Ölmek İstiyor

263 21 0
                                    

5 Ocak 2018 günü. Sehun kendini öldürme zamanının -sonunda!- geldiğine karar verdi . Bir Seoulda kiraladığı odasını dikkatlice temizledi kaloriferi kapattı ; dişlerini fırçaladı ve yatağına uzandı.

     Beş kutu uyku ilacını başucu sehpasının üstünden aldı. Bunları ezip suya karıştırarak içmektense birer birer yutmaya karar vermişti ; çünkü niyet ile hareket arasında her zaman bir kopukluk vardır. O yarı yoldan dönme özgürlüğüne sahip olmak istiyordu . Genede yuttuğu her hapla birlikte , kararınında kesinleştiğini hissediyordu. Sekiz dakika sonra kutular boşalmıştı.

   Bilincinin ne kadar sürede kaybolacağını kestiremediğinden yatağına uzanmıştı. İçi tamamen boşalmış olan ilaç kutularını koymuştu .
  
   Ve yatağa uzandı

   Sehun intihar etmek konusunda uzun zamandır düşünüyordu en azından kendi öyle hissediyordu . Hayır bu sizin düşündüğünüz gibi düşünmek değil Sehun nasıl intihar edeceğini düşünmüştü bunca zaman zaten intihar Sehunun bir parçasıydı.

   Ve belki hep böylede olacaktı
  
   Sehun yanındaki dergiyi eline almıştı . İçindeki sayfaları karıştırmaya başladı çok uzak olduğu konular vardı ama yinede rastgele gelen bir sayfayı okumaya başladı

   'Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz' başlığı dikkatini çekmişti

   "Kendimi ne kadar tanıyorumki hayatım hep bir şeyi beklemekle geçti" kendi kendine konuştuğunu farkındaydı ama kendine iyi geliyordu ve her ne kadar yaptığının saçma olsada yaptığı davranışa devam etti -kendinle konuşmak gibi-

    "Acaba şu anda nasıldır ? Mutlu mudur ... veya gülüyor mudur ? Özledim her zerreni özledim..." Sehun kendi kendine konuşurken gözünden göz yaşı inmesine engel olamadı ve sessizce ağlamaya başlamıştı
 
   Ama Sehun yinede yaşadığı günlerden pişman değildi

  Olamazdıda

Göz yaşlarını silmişti ve dergiyi okumaya devam etti

  Kısa süre sonra ömrünün son yaşantısı gerçekleşecek ve bu ötekilerden çok farklı olacaktı : ölüm . Ölmenin nasıl bir şey olduğunu hayal etmeye çalışıcaktı , herhangi bir sonuca varamadı
 
  Ayrıca bu konuda kafa yorması anlamsızdı , çünkü bir kaç dakika sonra sorunun yanıtını öğrenecekti
  
Kaç dakika sonra?
  
Hiç bilemiyordu . Gene de herkedin kendi kendine sorduğu bir sorunun yanıtını da pek yakında alacağından pek hoşnuttu

  Geçirebileceği her türlü yaşantıyı geçirmiş olan Sehun -ki bu az bişey sayılmaz- her şeyin ölümle son bulacağından hemen hemen emindi . İntiharı bu yüzden seçmişti ya işte : en sonunda özgürlük , sonsuza varan unutuş

    Sehun derin düşüncelere dalmıştı .

   Bir süre sonra Sehun midesinin bulandığını hissetti, çok hızla artan bir bulantı.

     Birkaç saniye sonra penceresinden görünen meydana yağunlaştıramayacaktı dikkatini. Mevsimin kış olduğunu , saatin öğleden sonra beş olduğunu biliyordu , güneş hızla batıyordu . Öteki insanların yaşamayı sürdüreceklerini de biliyordu . Tam da o anda sokaktan geçen -Sehunla yaşıt gibi duruyor- bir kız Sehunu pencerede gördü , ölmek üzere olduğunu hiç bilmeden baktı Sehuna . Bir grup müzisyen bir heykelin önünde çalıyorlardı

   Meydandan yükselen müziğin sonuna işitecek kadar yaşayacak mıydı? Yaşamının sonu için çok güzel bir anı olurdu bu : Akşamüzeri dünyanın belki öbür ucundan gelen kişiler , sıcacık , minik bir oda , yoldan geçen güzel bir kadın. -O an yaşadığı durumla hala aşık olduğu platoniğini  unutmuştu- hayat dolu, nedense durup kendisine bakmaya karar vermiş . Hapların etkisi başlamıştı ve bu kadının onu gören son kişi olduğunu düşündü.
 
Kadın gülümsedi , Sehun ona gülümseyerek karşılık verdi ; kaybedeceği bir şey yoktu ki . Kadın el salladı Sehun bakışlarını farklı yöne çevirdi . Genede Sehun , son bir kez biri tarafından beğenilmiş olmaktan keyif duydu.

     .....

  Mide bulantısı dayanılmaz biçimde artmıştı , kendini çok kötü hissediyordu . "Ne tuhaf , bir avuç  - sekiz kutu-  uyku ilacı alırsam hemen uykuya dalacağım sanmıştım." Oysa şu anda kulaklarında tuhaf bir uğultu, içinde kusma ihtiyacı duyuyordu.

   "Kusarsam ölmem."

Midesine saplanan sancıları düşünmemek için aklına başka şeyler düşünmeye çalıştı etrafa bakmaya çalışıyordu . Kulaklarındaki uğultu gittikçe yükseliyordu, bilinmeze doğru gidişin derin bir korkusuydu bu.

   Çok uzun sürmedi. Biraz sonra bilincini kaybetti.

Saf SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin