1. Bölüm

16.3K 269 26
                                    

Originally from: @1DFantasyFiction

@1DFantasyFiction Thank you for your permission!

Pain yazarınının açıklaması:

Merhaba ! Okumak için benim hikayemi seçtiğiniz için çok teşekkür ederim ! Ben bu hikayedeki konuları belirtmek istiyorum :

1. Kötülük

2. Tecavüz 

3. Cinsel saldırı

4. Alkol/uyuşturucu

Ben bu konuların güçlü ve hassas olduğunu anlıyorum, Ama ben bu konularda size destekleyici olmak için yazıyorum bu hikayeyi. Bu konuları içeren şeyleri yapın diye teşvik etmiyorum ve ben öyle biri değilim. Ve bu hikayedeki bütün karakterler kurgudur yani gerçek değillerdir.. Eğer hikayeyi beğenmezseniz okumayı sürdürmeyin.. Ama bence lütfen devam edin! Orta bölümlere doğru cinsel içerikli değil.  Lütfen iznim olmadan hikayeyi kopyalamayın veya çalmayın. Eğer benden izin alıp bir yerlerde yayınlarsanız ve ben bunu görürsem bu beni gerçekten çok gururlandırır. Bunu okumanızı umut ediyorum Başları her zaman sıkıcı başlar. Ki ilk kez yazmama rağmen... Üzgünüm, ama size söz veriyorum bir daha ki daha iyi olacak.. Ben şahsen düşünüyorum ki ortalara göre yazmam daha iyi gelişecektir. Ayrıca, bu hikaye boyunca lütfen bütün yazım hatalarımı görmezden geliniz.

1. Bölüm:

“Beethoven azap ve acıyla dolu bir adamdı. Baskıcı bir baba ile mahvolmuş bir evde büyüdü, çocukluk dönemi mutluluktan uzaktı ve neredeyse hayatının yarısında dilsiz idi. Ama o acısını müziğe dönüştürdü. Acısını müziğine çok iyi bir şekilde döktü ve kulağımızı memnun etti. Onun mısralarının ne yaptığını biliyor musunuz? Müziğin üzerinde yarattığı etkisini? Onun başyapıtlarındaki karanlık ve oldukça yasak olan -piyano- tuşları eşsizlerdir tam olarak değinmek istediğim konu, herkes daha acıyı önce hissetmiştir, değil mi?  ”diye sordu  Bay Crossmen . 

“Bu acıyı güzel bir şeylere dönüştürün. Bir resim çizin, bir şarkı yazın, bir şiir yazın - Umrumda değil. Kalbinizin bugüne kadar söylemek için öldüğü şeyleri söyleyin.  Acı çekerken, ihanete uğramışken ve hatta üzgünken bile hissettiğiniz acıyı tarif edin. Bunu bir ödev gibi düşünmeyin,  bunu kendinize güvenmenin bir yolu olarak düşünün. Kanınızı kaynatan ve kalbinizi acıtan şeyleri paylaşacak kadar kendinize güvenin. Dürüst olun. Çekinmeyin, bu acının her hatırasnı sizden yazmanızı istiyorum, eğer isterseniz bunu hiddetle yazın!” Sıraların arasındaki yolda yürürken bağırdı.

“Tiksinti ve nefretle yazın, aşk ve tutkuyla yazın, çaresizlik ve dargınlıkla yazın, böylece yazdıklarınızı sınıfla paylaştığınız zaman onların acınızı  hissetmesine izin verin! Onların kalplerinin acımasına izin verin, sizinkinin acıdığı gibi.” Sırasına yaslanıp, bacak bacak üstüne atmadan önce nefes alarak öğrencilerine göz attı. 

Sessiz bir tonda “Beethoven olun!” dedi.Kelimeler dudağından çıkar çıkmaz zil çaldı.

“Herkesten cumaya kadar bu ödevi tamamlamasını istiyorum. İyi günler!”

Öğrenciler toplanırken sesini öğrencilerin sesini bastıracak kadar yükseltti. 

“Bayan Core…”.Kapıya yürürken bana seslendi.

İkinci ders olmasına rağmen uzun sürmüştü. Fakir bir semtte idim ve ne ders gündemimde vardı, ne de buna tahammülüm.

“Evet?”  Kitaplarımı elimde sımsıkı tutarken yavaşça ve aynı zamanda kızgın bir şekilde onun tarafına doğru yürüdüm, çünkü ne söylemek istediği hakkında bir fikrim vardı.Kendime karşı gelmeli ve ona dökülmemeliydim.

Pain [Türkçe Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin