Umut.

Değerli arkadaşlar hikaye hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum; Hikayemde aşktan canı yanmış ve bir daha aşık olmayacağından emin, erkekleri umursamayan güzel bir kız karakterim var. Hikayemin genelini onun ağzından yazacağım ama sizin istekleriniz doğrultusunda karakter ağzını değiştirebilirim, eksiklerimi söylerseniz de memnun olurum.

~öpücük felan;)

Üç ay lan tam üç ay oldu lanet kazadan, beni bırakıp gittiğinden beri. Üç ay önce hayatımın aşkı vardı.Mutluydum en azından. Üç ay önce trafik kazası geçirmişti Buğra. Iki hafta bitkisel hayatta kaldı sonra da tamamen gitti.Yaz tatili boyunca yaptığım tek şey evde oturmaktı. Yarın onun anılarının olmadığı bir şehirde -Izmir- yeni kolejimde lise 3. sınıfa başlayacaktım. Resmen bu kaza benden yaşam sevincimi götürmüştü. Bütün arkadaşlarım beni eski, hayat dolu Melis'e döndürmek için uğraştılarsa da en doğrusunun Istanbul'dan ve anılarımdan ayrılmak olduğunu düşündüm. Ailemi de zar zor ikna edip burada modern bir yurda yerleştim. Annem çocuk doktoru babam da kalp cerrahı olduğu için tayin işlemleri zorlamıştı.Zaten ablamın da üniversitesi oradaydı. yarın yeni okulum için saçma salak bir alarm kurdum ve uyumaya çalıştım.

&&&&

Sabah uyandığımda uyku sersemliğinden kurtulmak için kısa bir duş aldım. Lan o değilde sabah uyandğımda ettiğim küfürleri eminem duysa düet teklif eder, o derece yani. Neyse işte sonra da iğrenerek üstüme bordo lakosumu  altıma da krem-sarı arasında garip bir renk olan şort eteğimi giydim. Yurt odasında tek kalıyordum bu yüzden rahattım. Converselerimi de ayağıma geçirip sarı ve dalgali saçlarımı düzleştirdim. Hafif bir makyajdan sonra güzel göründüğümü fark ettim ama pek umursamadım. Zaten salak erkeklerle uğraşamayacak kadar aşktan soğumuştum. Okul buraya yürüme mesafesinde 15-20 dk sürdüğü için yürümeye karar verip çantamı tek omzuma astım ve kulaklıklarımı da takıp nirvana eşliğinde yürümeye başladım. Içimde okul için hiçbir heyecan yoktu sadece iyi bir arkadaş grubuna sahip olmak istiyordum, gerisi faso fiso. Waooooov o ne lağğğğn???!! Hah benim okulmuş. VAN MINUT VAN MINUT okul? benim? 'Tamam, genç sakin ol.' diyen iç sesimle kendime geldim ve içimden 'bu okula can gurban' desem de dışımdan umursamaz bir tavırla okula girdim. Cool olma çabaları vol63738363. Okuldaki herkesin gözü yeni kız olduğum için benim üzerimdeydi ve bende onların üzerinde düz bir şekilde göz gezdirip okul binasına girdim. Hah ne havalıyım ama(!). Müdürün odasına gitmem gerekiyordu ama koskoca binada bulmam imkansız gibiydi. Tam birine soracaktım ki siyah saçlı mavi gözlü oldukça yakışıklı bir çocuk bana bakarak,

"Müdürün odasını arıyorsan gel." dedi ve beni beklemeden yürümeye başladı. Hödük! insan bi bekler demi. bende bir iki saniyelik duraksamanın ardından onun arkasından yürümeye başladım. Müdürün odası olduğunu tahmin ettiğim bir odaya gelince durduk. Tam kapıyı açıp içeri giriyordum ki elimden tutup beni kendine döndürdü. Ona şaşkınlıkla bakıp,

"Ne var?" diye tısladım. O buna aldırmayıp elini uzattı ve "Ben Berk." dedi. Ben de gözlerimi devirip, "eee banane? "diyince şaşırdı, yüzü düştü felan filan fakat daha sonra toparlanıp, "yani tanışalım diyorum akıllım?" dedi sanki ben anlama özürlüymüşüm gibi üstüne basa basa. "Melis." dedim bende dayanamayarak yoksa çocuğun bırakacağı yoktu. Biraz suratıma anlamsızca baktktan sonra ismimi söylediğimi anlamış olacak ki gülümsedi ve ellerini cebine koyup gayet havalı ve cool bir şekilde arkasını dönüp yürümeye başladı. Bende onun bu beni sinir eden hareketine karşılık kaşlarımı çattım. Sinir şey. Ukala. Salak. Aptal. Neyse. O salağa aldırma ve odaya gir, sınıfı öğren, dersleri salla, okul bitince yurda dön uyu, akşam uyan club'e git şarkı söyle tekrar yurda git,uyu. Yehhuuu aklıma gelen fikirle içimde halay çekerken dışımdan yaptığm şey ise kapıyı çalmak oldu. hayde bismillah.

Arkadaşlar öncelikle okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Bu bölüm giriş niteliğinde olduğu için kısa oldu. Diğer bölümlerde uzun yazacağıma inanıyorum.