yolculuk

27 6 11
                                    

inanamıyorum bugün kore' ye gidiyoruz ben ve sema biz ikimiz hayallerimiz gerçekleşiyor.

ahh hemen hazırlanmam gerek

--sema çabuk uyan geç kalırsak seni öldürürüm

-tamam uyandimya off

erkenden hazırlandık havaalanına gittiğimizde arkama son kez baktım buradan gidiyoruz.

başka bir ülkede okuyacağız yeni üniversite yeni insanlar, en kötüsü ailemizden uzakta olmamız

her neyse uçaktaki yerimizi aldık. tabi şansıma camın kenarına geçtim.

sema' nın sert bakışlarına maruz kaldım camın kenarına geçmek istedi haliyle ben izin vermedim allahtan yanımıza gelen hostese patlamadı.

ama bunu iyi biliyordum sema vardıktan sonra bana bunun hesabını ödetecekti.

tabi bende buna izin vemeyecektim her zamanki gibi bundan da kurtulucaktım

bir süre sonra hanımefendi uykuya daldı bende kulaklığımı takıp gözlerimi dinlendirmeye başladım sonra bende uykuya daldım.

Biri beni dürtüyor allahım bu kim sonra öyle bir dürtüki irkildiğim gibi sema'ya bir tokat, ama yanlışlıkla olmuştu.

O kadarda acıtmamıştım yani ama utanmasaydı uçakta kovalayacaktı her neyse konuya gelelim.

Kore'ye vardık inanamıyorum kore ya kore heyecandan gebericez ya sema yerinde duramıyor ve uçak inişe geçiyor bizde kemerleri taktık...
Ve havaalanındayız.

Araba beklerken etrafa bakmayı da ihmal etmedik sonunda araba geldi.

şoförle heyecandan türkçe konuşmaya başldım adam bana dik dik bakıyor semanın dürtmesiyle aklim başıma geldi ona gideceğimiz yeri korece söyledim.

Ve tuttuğumuz evin yanına geldik evimiz küçük ve çok tatlıydı tam bizlik. içeri girdiğimiz gibi sema koltuğa
oturdu bende camları açıp etrafa bakmaya başladım.

dışarısı çok güzel biryerdi yarın sabah ilk işimiz etrafı dolaşmaktı.

yatak odalarını seçmeye gittik ikiside aynı boydaydı ben sağdaki odayı sema soldakı odayı seçti ve bugün böyle geçti.

Ama içimde bir his var bilemiyorum bakalım bu şehir(seoul)de bizi ne bekliyor




Herşeybukadar mıydıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin