Kelime Sayısı: 5371
Yazarken dinlediğim ve içime oturtan yazdıklarımı:
Suho × Jang Jae In - Dinner
BTS - Young Forever
Lindsey Stirling - The Greatest Showman Medly
Gripin - Böyle Kahpedir Dünya
Cem Adrian - Yine Özledim
Kalben - Haydi Söyle______________________
Koltuğa dikkatlice uzanıp kafamı kocamın bacağına koydum. Gülümseyip bir elini saçlarıma bir elini de artık kocaman olmuş karnıma koydu. Sadece birkaç hafta sonra bebeğimiz kucağımızda, kokusu burnumuzda, yumuşak cildi ellerimizde olacaktı.
İkimiz de birbirimize söylemeden ama aynı şeyi düşündüğümüzü bilirken neredeyse dört yaşındaki kızımız koşarak ve gülerek yanımıza geldi.
"Ben de istiyoyuuum!" diyip üstümüze çıkmaya çalışırken Jun Myeon karnıma bastırmasın diye onu boştaki bacağına oturtmuştu. Şimdi bir eliyle kızının diğer eliyle benim saçlarımı okşuyordu.
"Evimde fazla güzel var, nasıl katlanacağım ben Tanrım?!"
Jun Myeon konuştuğunda kızımız da ben de gülümsemiştik. Hatta Mi Ok babasının boynuna atlarcasına dolamıştı kollarını.
"Diğeri de yakında geliyor."(ben)
"Evet, eve neşe ekleyecek."
"Kim geliyoy? Kaynındaki bebek mi? Nasıl çıkacak ki oydan? Ben hala anlamadım."
"Boş ver bebeğim. Büyüdüğünde anlayacaksın."(Jun)
"O zaman bana çizgi film açay mısın şimdi baba?"
"Açarım tabi kızım."
Yavaşça doğruldum ve sevdiğim adamın kızımıza televizyon açışını izledim bilmem kaçıncı kez. Ellerimse karnımı okşuyordu. O sırada bir hareketlenme hissetmiştim karnımda.
"Mi Ok koş! Bebek hareket ediyor!"
Mi Ok büyük bir heyecanla koşarak yanıma geldi. Elini tutup bebeğin tekme attığı yere koydum. Mi Ok hisseder hissetmez kocaman gülerek bana bakmıştı.
"Anne o ne zaman gelceeeek?!"
"Çok az kaldı bebeğim."
Bu sırada Jun Myeon da elini karnıma koymuş ve gözlerini kapatmıştı.
"Şimdi gelsiiiiiiiiin!"
"O ne zaman isterse o zaman gelecek güzelim. Biz de beklemeliyiz."(Jun)
"Ama yıllay oldu, yıllaydıy bekliyoyuz zateeen!"
Zaman kavramlarını henüz öğrenememiş olan kızımıza güldükten sonra başını okşadık ikimiz de.
"Kızım uyku saatin gelmedi mi senin?"(ben)
"Gelmiş mi?"
Şaşkın şaşkın baktı yüzüme. Sonra da saate baktı. Henüz anlayamasa da kısa çubuk (akrep) üst üste duran iki yuvarlağın (8) üzerine geldiğinde uyuması gerektiğini biliyordu.
"Evet... gelmiş. Ama istemiyoyum beeen!"
"Annenin karnındaki bebek bana ne dedi biliyor musun?"(Jun)
"Ne dedi?!"
Meraklı bakışları babasını bulmuştu ve hayatımda gördüğüm en tatlı varlıktı.
"Eğer ablam zamanında uyursa daha çabuk geleceğim dedi. Yani zamanında uyumalısın güzelim."
"Öyle miiii?! Tamam o zaman, ben gidip dişleyimi fıyçalayayııım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVLAT / oneshot
Short StoryEn kötüsüdür evlat acısı... Bunu her zaman duyardım ama başıma geleceği fikrini aklımdan hep uzak tutmuştum. Ama düşünmemek olmasını engellemiyordu. Evlatlarım ellerimden kayıp giderken başka hiçbir şey gerçek hissettirmiyordu. Saf bir acı ruhumu çe...