seokjin: günaydın!
namjoon: günaydın
namjoon: nasılsın
seokjin: enerjik hissediyorum ve nedenini bilmiyorum
seokjin: ama bu çok mutlu etti beni
seokjin: hafta sonu ya, yürüyüşe gitsem mi diye düşünüyorum
namjoon: git bence
namjoon: hem hava almış olursun
namjoon: dur bir dakika
namjoon: sen ayağını burkmamış mıydın?
seokjin: öyleydi
seokjin: ama üzerinden 2 gün geçti
seokjin: düzelmiştir herhalde
namjoon: ya salak salak konuşma
namjoon: iki günde grip bile geçmiyor sen ne diyorsun
namjoon: yataktan kalkmadın mı hiç
seokjin: hayır 2 gündür yatıyorum
seokjin: ÇOKKKK sıkıldım
namjoon: iyi
namjoon: yatmaya devam etmelisin
namjoon: daha da kötüye gitmeni istemiyorum
namjoon: yoksa eve gelip sana hizmetçilik yapmaktan başka çare kalmayacak bana
seokjin: ben koşmaya karar verdim
seokjin: I BELIEVE I CAN FLY
seokjin: I BELIEVE I CAN TOUCH THE SKY
namjoon: seokjin
seokjin: efendim
namjoon: sus
seokjin: :(
seokjin: tamam:(
seokjin: biliyorum kötü bir espriydi:(
namjoon: kötüden daha da kötüydü
seokjin: :(