Yukarıda ki Mezguaşe
"Mezguaşe!"
Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan babama sert bir bakış attım. Ona sinirliydim, sırf işi için İstanbula taşınmamız çok saçmaydı. Babaannemgilin yanında kalmaktan gayet mutluydum. Şimdi ise hiç bilmediğim bir şehire taşınıyorduk.Bu kocaman şehir benim için gürültü ve tehlike demekti. Çoğu kitapta İstanbulun çok mükemmel olduğundan söz ediliyor, benim için pek öyle söylenemez. Arkadaş canlısı olmayan ben için gereksiz şekilde kalabalıktı. Annem dikiz aynasından bana üzgünce baktı ,"Mezguaşe bir kere de olsa bu şehire bir şans ver ve mutlu olmaya çalış , böyle yaptığın zaman geri dönmüyeceğiz sadece mutsuz olursun." Anneme sinirle baktım bu kadın ne diyordu böyle burdan kessinlikle gidecektim. "Siz öyle sanın 18 olmama sadece birkaç ay var ve 18'ime girdiğimde bu lanet olası şehirden çekip babaannemgilin yanına gidicem ve siz beni engelleyemeyeceksiniz" Bu sözleri söylediğimde ne annem ne de babam beni kaileye aldı. Doğru ya ailem beni ne zaman umarsamışlardı ki. Bakışlarımı yola çevirip kulaklığımı taktım en azından şarkı dinleyerek sakinleşebilirdim.
*************
Arabanın durduğu eve baktım büyük bir evdi. Rengi beyazdı. Evin rengini görünce yüzümü buruşturdum beyazdan nefret ediyorum. Hızlıca arabadan inip bagajdan bavulumu aldım. Eve doğru ilerlemeye başladığımda kapının önündeki korumaları fark ettim. Bir tanesi gelip bavulu aldı ve içeriye götürdü. Babam ünlü bir iş adamı olduğundan çok düşmanı vardı bu yüzden korumalar gerekliydi tabi onlar için eve girdiğimde anneme dönüp odamı sordum annem odamı tarif ettiğinde kapının yanındaki bavulumu aldım ve odama doğru gitmeye başladım. Bu merdivenler neden bu kadar uzundu ki. Merdivenlere saya saya odama gittim odama girdiğimde etrafı incelemeye başladım hoş bir odaydı. En sevdiğim renkler olan pudra ve siyah renginden oluşuyordu tıpkı eski odama benziyordu sadece eşyaların yerleri farklıydı. Dolabımı açtığımda zaten dolabımda kıyafet olduğunu gördüm annem yine yapacağını yapmıştı ve benden habersiz benim için alışveriş yapmıştı . Aslında bu bir yandan benim için iyiydi çünkü diğer kızların aksine alışveriş yapmayı sevmezdim ama annemle zevklerimiz pek uymazdı. Kendi getirdiğim kıyafetleride dolaba yerleştirip aşağı kata indim. Babam beni görünce ayağa kalktı " Kızım hadi gel seninle okuluna gidelim halletmemiz gereken kayıt işlemleri var" babamı başımı sallayarak onayladım ve odama gidip siyah kapşonlumu giydim. Ve koşarak babamın yanına gittim. Babamla beraber arabaya bindik. Arabaya bindikten sonra arabanın radyosundan qafe açtım ve yola bakmaya başladım. (qafe bir tür çerkez müziği) Şuan babaannemgil de olsaydık kuzenimle beraber dans ederdik. Babaannemgilin evinde baya kalabalık bir aileydik halamlar, amcamlar, babaannemler ve biz aynı evde kalıyorduk. Hayatım boyunca kalabalıktan nefret ederdim ama eski evimizdeki kalabalık çok güzel gelirdi bana. Mutlu ve huzurlu olduğum sayılı yerlerin 1.sırasında yer alıyordu. Genellikle annem ve babam pek evde olmazdı çünkü annemle babam herşeyden çok işlerine değer verirdi bu yüzden bazenleri eve haftalarca gelmez şirkette kalırlardı. Şirketlerinde kalmaları için bir oda vardı ve evimizdeki odalardan daha rahat ve konforluydu onlar için. Araba durduğunda tüm düşüncelerim bir balon olup uçmuştu. Artık okuyacağım yeni okuluma baktım , Atahan Koleji karşımda tüm görkemiyle duruyordu. Arabanın kapısını açıp yavaşça arabadan indim.Umarım bu okul da başım belaya girmez.