«Prolog »

158 3 1
                                    

           

Arabayı kumsala çekti. Tutamadığım göz yaşlarım birer birer akarken, kapıyı aralayıp dışarı çıktım. Benim arkamdan o da indi. Ben ilerlerken kolumu tuttu ve beni kendine çevirdi. "Ağlama." diye fısıldadı. Bir kahka patlattım ve sağ elim ile sol gözümden akan gözyaşımı sildim.

     "Ağlamayayım değil mi? Sen hala onu severken. Ben hiç bir şey olmamış gibi davranayım. Yapamıyorum anlasana . Düşündüğün kadar güçlü değilim ben. Her sabah seni uyandırmaya geldiğimde o kızın adını sayıkladığında neler hissettiğimi düşünebiliyor musun ? Sen ona aşkla bakarken neler hissettiğimi anlayabiliyor musun ? Gün geçtikçe kahroluyorum , bitiyorum , ölüyorum."  Gözyaşlarımın akmasına izin verdim. ve gözlerinin içine baktım. Gözleri biraz dolmuştu sanki , ay ışıgının gölgesinde olan yüzü o kadar kusursuzdu ki. Şu an gözlerimin içine bakıyordu , tıpkı benim yaptığım gibi.

     "Seni anlamaya çalışıyorum ama lütfen sen de beni anlamaya çalış . Benim kalbim Riley'a ait. "

Yukarıdaki yıldızlara bakıyordum.Ne kadar da güzel gülümsüyorlardı. Bunlar tanrının bir lütfuydu.Yıldızlardan gözlerimi alarak ona çevirdim gözlerimi. Kehribar gözleri koyulaşmış ayın ışığı ile parıldıyorlardİ. " Biliyorum . Senin kalbin ona ait."

İki elimide tuttu ve yüzüne bakmamı sağladı.Ellerimi bir hışımda geri çektim. " Bana bak . Lütfen." Suratına baktım ve ' ne var ' der gibi kafamı salladım. " Beni aşka inandıran kişi Riley Sen sadece her zaman benim için iyi oldun ne fazlası ne eksiği. Seni sevmeyi isterdimOnun sözlerini kestim ve " Aşkına ihtiyacım var . Görmüyor musun ? " . Bakışlarımı ona çevirdim ve kafasını yere çevirerek olumsuz şekilde salladı.

   

      "Hazel anla beni. Bildiğiniz gibi - ki bunu ailelerimize bildirdim - ben bir star oluyorum. Ve bu yolda Riley ile yürüyeceğim. O harika biri çok iyi bir stilist ve sevg-"  geriye sendeledim. "Yeter diye bağırdım sonunda. Peki hiç mi sevmedin beni? Bir gram dahi hoşlanmadın mı benden ? " gözlerinin içine bakıyordum. Tekrar ve tekrar. Gitmeden önce son defa. " Bi aralar hoşlandım ama mazide kaldı." kafamı sallamakla yetindim. "Peki diye mırıldandım." o mükemmel suratına son bir defa baktım ve arkamı dönerek koşturarak buraya gelmeden önce çağırdığım taksiye bindim. 15 dakika vardı uçağımın kalkmasına 15 dakika sonra buradan uçup gidecektim. Kanada'dan uçup gidecektim. İngiltere'de mükemmel bir konservatuar da okuyacaktım. İkimizinde güzel sesleri vardı. Küçükken birlikte yaptıgımız cover'lar olan çantaya baktım ve göz yaşlarımı son bir defa daha akıttım. Sonunda gelmiştik. Aileme evde veda etmiştim ve bavullarımı buraya gönderttirmiştim.  ' Sayın yolcularımız Kanada - İngiltere uçağımızın kalkmasına son 4 dakika . Lütfen herkez yerinde olsun.' sonunda diye mırıldandım. Ve hayatımı değiştirecek uçağa ilerledim. Yardıcımız bavulları yerleştirdi ve veda edip gitti. Bense yerime oturdum ve dışarıyı izlemeye başladım. Son hazırlıklar tamamlanmıştı ve uçak kalkışa geçti. Son bir kez dışarıya baktım. Göz yaşlarımın akmasına izin vererek ' Kanada'ya veda ettim.                

        MERHABA ... BU HİKAYE BURADA DEVAM ETTİRMEYİ PLANDİGİM TEK HİKAYE. UMARİM BEGENİR VE OKURSUNUZ.YORUM YAPARAK BENİ MUTLU EDERSİNİZ.HOSCAKALİN.

Sen Benim Gibi Sevebilir MisinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin