Kapsamlı bir konu hakkında ufak bir görüş bildirmek istedim. Dünyaya bakış...
Hep kafa karıştırıcı bir konu değil mi? Nasıl görüyoruz nasıl bakıyoruz nasıl düşünüyoruz? Bunu hiç sorduk mu soruşturduk mu? Hiç sanmıyorum.
Dünyaya yalın, yavan, dümdüz bakıyoruz. Hiçbir güzelliğini görmeye çalışmıyoruz ya da görmeyi beceremiyoruz. Hep bir kavga kıyamet almış başını gidiyor.
Bizim dünyaya bakışımız ne zaman bu kadar çirkinleşti bir türlü anlamıyorum. En masumlarımızın her zaman çocuklar olduğunu onları korumamız gerektiğine dair nutuk atanlar, en çok can yakanlar değiller mi?
Bu kada çelişki içerisinde yaşadığımız ortamı güzel görmeye çalışmak aslında büyük bir çaba değil mi?
Umudum her zaman oldu hala var. Belki biz daha güzel bir yer hale getiricez ya da bir başkası. Hep araştırma yapmalıyız ki düşüncelerimiz oluşsun. Düşüncenin olmadığı, farklı bir bakışla bakmadığımız bir ortam güzel olabilir mi?
Her zaman şunu savunmuşumdur. Dünyaya olan bakışınızı hep değiştirin, güzelleştirin. Eğer bunu yapmazsak olduğumuz yerde tıkanır kalırız. Bugün ile yarın bir olabilir mi hiç?
Düşünceyi belirleyen unsurların olduğuna sonuna kadar inanıyorum. O gün yaşadığımız en ufak bir Okay bile gün boyu duygu dünyamızı, düşünce dünyamızı etkilemiyor mu? Sonuna kadar etkiliyor.
İşte bu yüzden, her gün yeni bir yenilik, yeni bir düşünce getiriyor.
Bazı toplumlar dünyayı sadece yönetenlere ait olduğunu, bizimde onlara uyan insanlar olduğumuzu düşünüyorlar. Çok yanlış. Aslında burası hepimizin, onlar sadece bizim hayatımızın kolaylaşmasını sağlarlar. Öncelikle bunu fark etmemiz gerekiyor.
Her nereye giderseniz gidin oranın kesinlikle meşhur olan bir şeyi vardır. Kıyafet, yemek, miras, tarihi eser vs. Bunlar bizim oraya olan bakışımızı belirler. Ya çok beğeniriz, ya çok hayran oluruz ya da bize çok ilginç gelir. Böyle böyle etkileşime geçeriz.
Velhasıl kelam dünyaya olan bakışımız bir atın gördükleri kadar değil bir kuşun gördükleri kadar olsun