5

1.3K 129 22
                                    

"Çok özür dilerim Bayan Shin.Ben bugün Chengsung'u çalıştıramayacağım, çok üzgünüm efendim,bu seferlik affedin lütfen."Bayan Shin onayladığını söylediğinde telefonu kapattım.Telefonu kapatınca yorgunlukla soluma döndüm,uyumaya çalıştım ama  uyuyamıyorum.Evet o buradaydı,evet  beni tanımıyordu ama. Hastaneden geldiğimiz  günden beri huzur yoktu bana.

-Bir hafta önce-

Hoseok hyung ile konuşmuş ve Jungkook'un hafıza kaybına uğradığını öğrenince kahrolmuştum. Kalıcı mı geçici mi henüz bilmiyorlardı. Bu daha da çok kahrolmamı sağlıyordu zaten.

"Yedi yıl öncesini hatırlıyor."dedi Hoseok hyung.

"Jungkook ile ne yapacağız?O kendini eski sevgilisine aşık sanıyor.Benimle aynı evde durmaz ki."

"Şimdilik kalacak başka bir yer yok Jimin. Bir süre en azından bir ihtimal seni hatırlayana kadar onun yanında olmalısın. Belki yanlış kişiye aşık olduğunu anlar ha?"

"Bilmiyorum, kafam çok karışık hyung. Beni istemiyor sanki." İçeriye, Jungkook'un  yanına girdiğimizde yürümeye çalışıyordu ve görünüşünden ne kadar zorlandığı belliydi. Her bir hareketinden sonra ofluyor ve küçük bir çocuk gibi yanaklarını şişirip adım atmaya çalışıyordu.

Kıkırdadığımda bana doğru baktı. Terden saçları sırılsıklam olmuştu. Terliyken ne kadar da seksiydi öyle.. Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Boğazımı temizleyerek sordum.

"Yardım etmemi ister misin?" En sonunda uzun çabalarından vazgeçmiş,çaresizce
kafa sallamıştı. Gülümseyince minik bir çocuğa benziyordu. Her şeyi unutmuş olsa da içindeki çocuk ruhunu koruyordu sevdiğim adam. Ben dalıp gitmişken bana seslenmesi ile ona baktım.

"Hey beni duyuyor musun?" Seslenmesiyle kendime geldim ve ona kafa salladım.
"Evet duyuyorum, şey şimdilik seni tekerlekli sandalye ile eve götürelim; evde yürümene yardımcı olacağım. Yutkundu. Benden korkuyordu. Hadi ama ben ona ne yapacaktım sanki. Nefesimi seslice dışarı verdim.

"Merak etme Kookie,sen beni hatırlayana kadar sana yaklaşmayacağım, söz veriyorum.Şimdilik arkadaşız ama lütfen en kısa zamanda beni hatırlamaya çalış.B-ben ben seni çok bekledim çünkü. Artık dayanamıyorum."

"Yani o zaman bana evlenmişiz gibi davranmazsın değil mi hyung?Sonuçta ben seni sevmiyorum ve arkadaşız değil mi?" dedikleri ile boğazımda bir yumru oldu, göğsüme bir ağırlık çöktü ve gözlerim doldu.

"H-haklısın sanırım.T-tabii ki de arkadaşız." Sonlara doğru sesim kısık çıktığında daha fazla dayanamayacağımı anlamıştım ve hemen ortamın değişmesi için ona doğru yürüdüm. O başkasına ait olduğunu düşünürken ben nasıl yaşayacaktım?

Önceden başka biri Jungkook'a baksa deliren ben şimdi beni sevmediğini söylerken aklımı koruyabilecek miydim?
Ya da bu ne zamana kadar sürecekti? Aklındaki soruların hiçbirinin cevabını bilmiyordum.

"Jimin hyung,yine daldın. Neden ağlıyorsun?" Ellerimle yüzümü sildim ve gülümseyerek ona baktım.

"Yok bir şey."O bir şey sormak istiyoruş gibiydi. Çekiniyormuş gibiydi söylemeye. Bakışlarımdan devam etmesini istediğimi anlamıştı.

"Şey o nerede?" O derken eski sevgilisinden bahsettiğini anlamıştım ve bunu hala merak etmesi kalbimi binlerce parçaya ayırırken yine de onun iyiliği için gülümseyerek cevap verdim.

"O Japonya'da çünkü sevgilisi ile orada yaşıy-" Elimle ağzımı kapattığımda göz ucuyla Jungkook'a baktım. Yıkılmıştı. Tabii ya nasıl bunu düşünemezdim?

"Jungkook ben çok özür dilerim, dalgınlığıma geldi."

"Önemli değil hyung."Ona üzülerek bakmaya devam ettim. Bana gülümseyip elini bir sorun yok dercesine kaldırdı ve bana gülümsedi.

Tekerlekli sandalye oturmasına yardım ettikten sonra çantasında eline verdim ve arkasına geçip onu yavaşça ittirmeye başladım.Odadan çıktığımızda Hoesok hyung gelip bizi kendisinin bırakacağını söyledi.

Başımı sallayarak teklifini kabul ettiğimde gülümsedi ve hep birlikte çıktık hastaneden.Eve vardığımızda Hoseok hyung  ile birlikte Jungkook'un yürümesine yardım etmeye çalıştık.

Aradan geçen üç saat sonucunda Jungkook yavaş yavaş yürümeye başlamıştı. En  sonunda ellerini bıraktığımızda tamamen yürüyebilmiş ama koşmaya çalıştığı sırada yere düşmüştü.

"AH HYUNG POPOM ACIYOR!"Bu hallerine  Hoseok hyung ve ben kahkahalarla gülmüştük.Bir süre sonra o da bize katılmıştı.

Woah be ne yazmışım. Nasılsınız? Ya bu okunma sayısı arttıkça bana bir mutluluk geliyor yemin ederim kalp sıçıyorum etrafa. Teşekkürler okuyan herkese 😚

✔He Forget Me -kookmin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin