Herkese selam djfsdf bu ilk hikayem o yüzden ufak hatalar olabilir. O yüzden baştan özür dilerim. Bu bçlüm kısa oldu ama yorum vote falan olursa diğer bölümler baya uzun olcak sfksjdf okuduğunuz için teşekkürler ^^
12 saatcik gibi, annemin deyimiyle "kısa bir süre (!) içinde" halamlara ulaşmıştık. Sözde tatilimiz için Antalya'ya, halamların yanına gelmiştik. 3 senedir bunu yapıyorduk. Arzu ve Selin olmasa cidden bi taraflarımı kesebilirdim.
Telefonumu uçak modundan çıkardım ve rehberde Arzu'nun ismini ararken Selin aradı.
"Lan Ayça nerdesin bu zamana kadar?! Çabuk sahile gel."
"Gelemem duş almam lazım ölüyorum"
"5 dakikaya kapındayız." Cevap vermeme sırsat bırakmadan telefonu yüzüme kapadı. Bavulumu ve ben farkında olmadan kardeşimin içine eşek ölüsü koyduğunu tahmin ettiğim kıyafet dolu diğer bavulu alarak eve doğru yürüdüm.
Halam kapıda her zamanki sinir bozucu gülümsemesiyle duruyordu ve bende mutluluktan uçuyormu gibi en şirin yüz ifademi sergileyerek yanına gittim. Ve gittiğim anda nefes alamadan halamın pitonları kıskandıracak bir şekilde sarılmasına maruz kaldım.
"Görmeyeli ne kadar büyümüşsün! Şu boya bak hele! Genç kız olmuşsun!"
"Hala geçen senede aynılarını demiştin. 3 senedir genç bir yetişkinim." diyerek bitch please yüz ifademi takındım.
"Şu laflara bak hele! Büyümüşte konuşurmuş."
"Bende seni gördüğüme sevindim." diyerek kendimi evin içine attım. O kadar lükstü ki, bi an yanlış yere geldiğimi düşündüm. Tabi bizim apartman dairesinden sonra bu kadar lükse alışmak kolay olmuyordu.
eşek ölüsü dolu bavulumu ve ıvır zıvır dolu olan diğer bavulu yarı sürükleyerek yarı fırlatarak üst kattaki odama adeta everest dağına tırmanmışım gibi sevinerek çıktım. Kendimi yatağa attığım anda telefonum çalmaya başladı. Kolumu kaldıramayacak güçte olduğumdan susmasına izin verdim. Muhtemelen Selin yada Gamze'ydi.
Aniden kafama elma düşmüş gibi kalkarak Selin'in kapımı kırarcasına içeri girişini izledim.
"Seni uyardım. Tanrım! şu haline bak! uyuşturucu bağımlısı bi çizgifilm karekterine benziyorsun!"
"Teşekkürler." diyerek kendimi tekrar yastığa attım.
"Ya inanmıyorum sana! Çabuk giy şu lanet şeyi!" dedi ve bavulumu açıp içinden rastgele bi bikini çıkarıp üstüme attı. "10 dakika içinde seni sahilde görmezsem destek ekibi çağırırım. Sahilin biraz ötesine market açıldı ve çok hoş su tabancaları var. Eh, ' Destek Ekibinde' herkesin su tabancaları var." Dedi mimiklerin ırzına geçerek.
"Destek ekibi ne be?" diyerek ayağa kalkıp gerindim.
"Kardeşim ve bücürük arkadaşları." dayanamayıp gülmeye başladım.
"Şimdi defol gitte bikinimi giyiyim." dedim ve bikiniyi elimde salladım. " Hem Arzu yanlız kalmıştır."
"Pek yanlız kaldığını sanmıyorum. Muhtemelen birilerine yavşıyodur. Bildiğin KaşArzu işte. Hele dün görseydin onu. Bıraksam ikili götürü..." sözünü bitiremeden kapıyı yüzüne kapadım.
Bikinimi giydikten sonra saçımı diğerlerinin "ev topuzu" diye adlandırdığı topuzdan yaptım galiba. Cidden şirin kızdım. Belki güzel değildim ama şirindim. Üstüme göbeği açık tumblr da görebileceğiniz tarda bi tişört ve altıma şortumu geçirip aşağıya, korkulu adımlarla Selin'in yanına gittim. Muhtemelen yüzüne kapıyı kapadığım için hazin sonum yakın.
"Seni küçük öküz." diyerek canımı acıtmayacak şekilde omzuma vurduktan sonra bana halamı hatırlatacak şekilde sarıldı. "Seni çok özledim Anoreksiz zürafam."
"Bende seni çok özledim çorabımın deliği."
Bizde böyle anlaşıyoruz işte. Anoreksik Zürafa, Çorap Deliği ve KaşArzu. Best Friends Forever.
"Tamam bu kadar özlem seromisi seramosi seromonasi her neyse artık ondan yeter. Hadi gidelim."
Yürümeye başladık ve ben kendimi tutamayıp "Seremoni" Diye düzelttim. O da canımı acıtmayacak şekilde omzuma vurdu.
Sahile daha gelmeden bile sesleri duyabiliyordum. Müzik, çığlıklar, gülüşmeler falan. Ve sahile girdiğimiz anda...
"Tövbesteyşın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulmaz Yaz
Humor3 senedir çok yakın arkadaş olan 3 genç kız. Her yaz tatilini dolu dolu yaşıyorlar. Ama bu kez farklı. Çünkü artık 16 yaşındalar. 16 onlara göre hayatın dönüm noktası ve bu anların tadını çıkarmak için maceradan maceraya koşuyorlar. Tabi komik, eğle...