•
" Paradise?"" Efendim Taeyong oppa?"
Çocuğun kalbi tekledi.
" Şey... Ben bunu nasıl söyleceğimi bilmiyorum."
" Ne oldu oppa?"
Çocuğun kalbi tekrar tekledi.
" Mark'ın sevgilisi sana bir şey vermemi istedi."
" Mark'ın sevgilisi mi?"
Kız fısıltıyla konuştu. Taeyong yavaşça başıyla onayladı ve elindeki kağıdı kıza uzattı.
" Ben gerçekten bunu sana vermek istemedim ama..."
" Anlıyorum oppa, sorun yok."
Kız kağıdı aldı ve yavaşça okudu. Okuduktan sonra kafasının içinde çınlayan bir kaç kelime kaldı. Kağıdın son kısmını fısıltıyla tekrar okudu.
" Senin Mark'ı sevdiğini biliyorum, Mark bundan bahsetti ama lütfen dur ben sadece mutlu olmak istiyorum artık. Sevdiğim adamla mutlu bir şekilde yaşamak istiyorum."
Kızın göz yaşları çenesine doğru hızla yarışırken Taeyong onu kendine doğru çekti ve ona sıkıca sarıldı. Kulağına yavaşça onu iyi hissettirecek cümleler fısıldadı. Çocuğun yüzünde kocaman bir gülümseme vardı, kızın kalbinde ise kocaman bir yara.
Taeyong kızın kafasına bir öpücük kondurunca Mark köşeden daha fazla izleyemedi. Taeyong'un bu kadar ileri gideceğini düşünememişti.
Artık korkuya yer yoktu, hamle sırası Mark'taydı ve her şeyi düzeltebilmek için sadece bir kaç hamle hakkı kalmıştı.
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love // Mark Lee One Shot
Fanfictionİkisinin tanışmasının üstünden bir kaç gün geçmişti. İkisi de çok iyi anlaşıyor gibi görünüyorlardı. Ta ki Mark birden tuhaf davranmaya başlayana kadar. Kızın telefonlarını açmamaya, mesajlarını cevap vermemeye, onunla aynı ortamda bulunmamaya başla...