sabah telefonun o iğrenç sesiyle uyandım. telefonu elime aldığında saatin 7.45 olduğunu farkettim ve benim 8.15 te dersim vardı. yataktan fırladım ve banyoya koştum. elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı taradıktan sonra dolabıma gittim ve kıyafet aramaya başladım dışarı sıcaktı fakat metoroloji yağmur yağabilir demişti. en iyisi bi tişört giyip yanıma ceket almaktı. üzerime siyah gömleğimi altınada kot pantolonumu ve siyah nike ayakkabımı giydim yanımada siyah deri ceketimi ve siyah çantamı alıp çıktım. arabama bindim ve en yakın arkadaşım Ecenin evine gittim o da hazırlanmış beni bekliyomuş dün eceyle konuşurken yarın siyah giycez demiştik sadece pantolonlarımız kot olucaktı ve ece arabaya bindi;
- yağmur kanka çok şıksın
+ tesekkur ederim ece o senin güzelliğin" ikimizde güldük. niye mi güldük ? bizimde bi fikrimiz yoktu. sonra ben gaza bastım ve yaklaşık 15 dakika içinde okuldaydık. okula girdiğim anda merti görmem bir oldu. yanından geçerken " ıyyy pislik" dedim o da duymuş olmalı ki " sen kadar olmasa da " dedi. orda arkamı döndüm ve " sen tam bi " bana döndü ve " neyim ben " diye bağırdı. herkes bize bakıyodu. bende " eziksin " diye avazım çıktığı kadar bağırmıştım ecede beni o sırada kolundan sürükleyip okula soktu. mert mi ? o da yüzüme mal mal baktı , ezik. sıraya oturduğumuzdan ece "kızım sen ne yapıyorsun ? " diye kafasını sallıyodu. bende " canım ne istediyse onu , kanka poyraz yok okula gelmedi mi ? " derken ece beni dürttü ve kulağıma " tam arkanda oturuyor gerizekalı ve muhtemelen senin dediğini duydu. " ben gözlerimi açıp ece bakıyodum ki poyraz, " ne oldu yağmur beni mi arıyodun bak burdayım " diye pis pis sırıtıyodu gıcık. arkama döndüm ve " hadi yaaa" dedim ve hocanın sınıfa girdiğini farkettim. hocanın söylediklerini not alırken arkadan poyraz bana bi kağıt verdi. içini açıp baktığımda şunlar yazıyordu.
" Yağmur , ders bitişinde cafeye gidip birşeyler içelim mi ? bu seferlik benden olsun :D "
yazıyordu.çaktırmadan ecenin defterine poyrazın bana yazdıklarıni yazdım ece de " kanka git belki çıkarsınız belli mi olur " dedi bende " işim var yazacak birazcık burnu sürtsün " dedim ve kagıta :
" kusura bakma poyraz bugün eve erken gitmem lazım yarın felan belki gelirim. "
dedim ve kağıtı poyraza verdim. poyrazdan gelen cevap :
"bende size geliyim mi ? "
okuduğum da yuhhhh dedim tabi içimden.
"poyraz tamam ailem seni tanıyo olabilir ama bu da senin gelmesi gerektirmez"
" yağmur sen ne dersen de ben gelicem"
" off tamam ders çıkışı cafeye gidelim" kağıdı ona verdiğimde sesizde "oley " dediğini duymuştum. tabi biz yazışırken poyraz da benim gibi yanındaki çok sevdiği arkadaşı Egeye okutuyordu onu geçtim sınıftaki kızlar beni yiycekmiş gibi bakıyordu. anlaşılan çıkışta yine kavga vardı.
