hayat mi oda ne?

24 2 0
                                    

Kitabini biraktı yine...Mutfağa gitti buzdolanin üstüne baktı iki şirin düğün şekeri vardı.Kızdı idrise bir tane daha asabilirdi oraya. aslında derdi o değildi ama ....

Eski bir buzdolabıydı ve yer yer paslanmıştı. tezgaha baktı damlayan bir musluk ve mutfagın bir duvarını kaplamış beyaz bir mermer,sudan ve rutubetten dolayı bölüm bölüm kabarmış dolaplar ve en önemlisi  hepsi eski model olan kullanışsız diğer beyaz eşyalar... ne çok vakit geçirmişti onlarla.

Sonra salona geçti ve kendinin sığabildiği ikili bir deri koltuk.

Tekli olan iki tane daha koltuk vardı ama onlar kahverengi bir kumaşla kaplıydı.Deri koltuk aslında başlarda onu delirtsede artık eskidiğinden

hiç ses çıkarmıyordu. Evi hep loş bir haldeydi.Geceleri hiç aćmazdı zaten ışığı.

Daha sonra yatak odasına gitti.Kapıdan girince sağında dolabı vardı dolabın hemen iki adım önünde kocaman çift kişilik bir yatak ,yatağın hemen yanında bir sehpa ve onunda yanında bir komidin vardı. Burayı ne kadar az kullanıyorum dedi.

Odasının yanında banyo,tuvalet,lavabo üçlüsü vardı.

Aslında burası bir bodrum kat evin üstünde üç katlı büyük bir köşk vardı.Annesinin büyüdüğü köşk. Aslında ailesi onu bulamıyordu çünkü evin kilerinin başka bir eve dönme ihtimalini hiç akıl edemediler onlar sadece üst katı aradılar ama bulamayınca iş yerine yakın yerleri aradılar ama melek sanki yerin dibine girmişti yoktu.Evet yerin dibine girmişti melek. Babası o koltuğu çekseydi ve baksaydı o kapağın altına o an melek'i bulucak ama bakmadı, bunu atladı.

O sadece bu hayattan sıkılmıştı ama burayıda özlerdi.

Akşam olacaktı birazdan ve o önce markete sonra film satan bir dükkana girecekti .Marketten bir haftalık ihtiyaçlarını aldı ve filmciye girdi hemen korku filmlerinin olduğu

bölüme gitti. Onu uyutmayacak bir film alıp dükkandan çıktı.

Yaz yaklaştı ve denize yakın olduğundn denizin rutubetini hissediyordu yüzünde. Koşan çoçuklar, mutlu aileler yoktu etrafta nasıl bir devirde yaşıyordu ki kocaman insanlar dışarıya çıkmaya korkuyordu. Melek korkmazdı nasıl olsa kaybedecek neyi vardı ki şu lanet hayatında....

Eski yıkık pis bir evin önünden geçti ve bana ne kadar benziyor dedi.

Gözleri ona yine ihanet etti ve doldu.

Bir bakkalın önünde bir dergi dikkatini çekti onuda alıp evin yolunu tuttu ve yalnızlığını yine o evde kucaklayacaktı...

Kapıyı açtı.Her zaman yaptığı gibi mutfaktaki koltuğu kenara çekti ve kocaman kapağı zorlanmadan kaldırıp merdiven ile aşağı indi evet köşkten tabiri caizse gizli bir geçit yardımıyla girerdi.

Önce yiyecekleri mutfağa bıraktı.Bu dvd ve dergi işine yarardı. Hemen tekli koltukların birine oturdu derginin beni sen okumalısın diye haykıran başlığını içinden geçirdi ''MAHVOLMUŞ adlı kitabın yazarı'

Bu kitabı daha önce okumuştu o, olayları yaşamadan önce ve sonra o kitaba benzer olayları daha sonra yaşamıştı.

Bu kitabın yazarı kendi başından geçenleri oraya yazmıştı bunu biliyordu ama nasıl aşmıştı ki onu merak ediyordu. Hep yaptığı gibi bu kitabıda okumadan önce yazarını araştırmıştı.Kadının mutlu bir ailesi,iyi bir evliliği ve muhteşem bir arkadaş çevresi vardı.Nerede yalnış yaptığını düşündü galiba doğarak yaptı.

Yazar :Kendimi kirlenmiş yaşama isteği solmuş biri olarak görüp çökmüştüm.Bu çok zor bir şeydi ama yazarak aştım....

Melek daha fazla okumadı gözleri parladı ve hemen dizüstü bilgisayarını alıp bir şeyler yazdı ama beğenmeyip sildi, bunu beş altı kez tekrarladıktan sonra tüm hevesi soldu ve dvdyi takıp izledi. Korsandı evet ama fakirdi elinden fazlası gelmedi çünkü interneti yoktu.Korsana ne olursa olsun karşıydı ama parası sınırlıydı hatta bazen parası olmadığı için eve yürüdüğü oldu.Sekreterliğin çokta bir getirisi yoktu ne kadar çalışkan, akıllı ve titiz olsada maaş olarak 1000 tl alıyordu.Zamanla artacaktı.Patronunu cimri olması onun suçu değildi.

Film onu baya ürkütmüştü ve yine dizüstünü alıp kocaman sayfaya aynen şunu yazıp dosyayı kaydetti ve dizüstünü kapattı :

HAYAT MI ODA NE???.........

Melekler Kirlenmez !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin