Cesa'nın ağzından şu sözler çıktı. "Sen gitmelisin" Ben bunu duyunca hiçbir şey anlamadım. Tekrar ne oluyor hiçbir şey anlamadım dedim. O bana "Anlamamazlıktan gelme Brenda'nın boğazına bıçak çekerek onu tehdit ettiğini biliyoruz"dedi. Brenda beni pek sevmezdi zaten ben de ona bayılmıyordum.O beni okula kötülemek için elinden geleni yapardı. Ama ben bile bu kadar ileri gidebileceğini düşünmezdim. Çünkü bu suçlama beni okuldan attırabilirdi. Zaten öylede oldu okuldan atıldığım gibi evden de atılmıştım. Annem ve babam beni korkunç bir kasabadaki yatılı bir okula yerleştirmeye karar verdi.Tabi beni tek üzen şey arkadaşım Kateline göremeyecek olmamdı.Ama benim canım arkadaşım ben gittikten sonra Brenda ve diğer onun çetesinde olanları bi güzel dövüp okulda atılmayı başarmıştı. Daha sonra da ailesi onu benim kaldığım okula getirmek zorunda kaldılar. Çünkü şehre en yakın kasaba burasıydı.Okulun garip bir havası vardı.Ben ve Kateline aynı odada kalıyorduk. Anlaşılan burada uyumak ikimiz için de zor olacaktı. Ertesi sabah kalktığımda odanın duvarlarının arasında bir şey farkettim.Bu şey