Umut Işığım

89 11 57
                                    

Burdur da ki dedemgilin köy evinde yaz tatili yapmak için kuzenlerim le birlikte 3ay tatile gelmiştik. dedem ve ninem öle li  3yıl olmuştu. Normalde de onlar la ölmeden önce buraya sürekli gelir tatil yapardık ama bu sefer sadece 7 kişiydik aslında yedi kuzen değildik sadece aramızda Barlas abimiz evli olduğu için Sedef abla ve kızı da vardı kızı şu anda 4aylıktı

Demir kapıyı barlas Abim açıp girmemiz için bize yol verdi önden Muhammed ve Sedef ablamla bebeği geçti daha sonrada ayşe ablam fatma ve ben geçtik ben fatmayla birlikte oturma odasının hemen yanındaki boş odaya geçtik sedef abla ve bebeğiyle birlikte barlas abimde karşımız daki odaya geçtiler ayşe ablam ve Muhammed ise oturma odasında kalacaklar dı.

Hepimiz odalarımıza yerleştikten sonra hep birlikte çay içmek için balkona çıktık ve çaylarımızı yudumlamaya başladık köyün güzel kokusunu içime çekip çayımdan son yudumumu da alıp ayağa kalktım ve herkese bakıp.

"Ben bahçeliğe inmek istiyorum gelmek isteyen varmı "bahçelik le komşumuz ilgilenmişti.bu yüzden gidip bakmak istiyordum ne halde diye

"Ben çok yorgunum yolda gelirken çok Yoruldum"

"Aynen bende"

"Ben uyumak istiyorum "

"Bende uyudum galiba " diyerek gözlerini kapatan fatmaya bakıp

"Kız yelloz niye numara yapıyorsun"

"Asminelda düzgün konuş " aslında Asminelda değildi sadece Asmin di ama ayşe ablam böyle söylemeyi seviyordu.

"Hadi ablacım sen Ayşegül ü al öyle git zaten çok huysuzlandı"

"Tamam sedef Abla" deyip Ayşegül ü aldım hemen kucağıma aldığım gibi kıkırdayıp o minik ellerini yüzüme vurmaya başladı kahkaha atıp canını acıtmayacak bir şekilde o minik ellerini ısırdım ve bahçeliğe doğru gitmeye başladım.köyümüz her zaman ki gibi cıvıl cıvıl dı.

İnsan şehir hayatın dan sıkıldığı gibi böyle yerlere merak salıyor du.yazın burada insan bulabilmek gibi bir şansınız olur.ama kışın ne yazık ki öyle olmuyordu.birkaç hayvan yetiştiren çobanlar dışında insan görmeniz imkansız dı. Herkes şehir hayatın daki yaşantıyla uğraşıyordu.

Bu konu da söylenecek pek birşey yoktu bu sonucu değiştiremezdik engebeli toprak yollar dan geçip bahçeliğe geldim. Güzelim meyveler bu sene daha da güzelleşmişti.Bahçelik oldukça güzel ve bakımlı duruyordu. Vişneler olgun ve kan kırmızı rengin de insanı yeme ye davet ediyordu. Çilekler olalı biraz zaman geçmiş olmalıydı ama onlar da gayet güzel görüküyor du. Erikler kayısılar kirazlar ve üzümler tüm bu nimetler bu bahçe için oldukça şahhaneydi biraz Ayşegül 'üm le gezdikten sonra çileklerin olduğu yere geldim.temiz bir yer bulduktan sonra  bağdaş kurarak oturdum.ayşegül ü de dizime oturtmuştum bir  tane çilek aldıktan sonra ısırdım.tabi bizim küçük bücürün canı çekmiş olmalıydı ki gözlerini çileğime dikmişti.daha yeni doğmuş olduğu için sadece diliyle tadını alsın diye o küçücük olan dudaklarına çileği götürdüm.

Diliyle çileğin tadını aldıktan sonra ağzını şapırdatarak çileğimi yaladı onun bu haline alışkındım. Meyve ye olan bir aşkı vardı. küçük yaşta alışması iyi ve sağlıklı birşey di.

Bir süre sonra Ayşegül ün uyku saati gelmişti. Tekrar eve giderek odaya girdim.fatma yatağı kapmış horul horul uyuyordu.ona gıcık oldum.ve kucağıma da tutmuş olduğum Ayşegül ü üstüne fırlattım.

Ve üç ay boyunca kalacak olduğum yer yatağına bir panda edasıyla atladım. Bu arada Ayşegül ü fırlatmadım bebekleri fırlatmak gibi bir huyum yoktu.sadece boş olan tarafına koymuştum.yolculuktan dolayı çok yorulmuştum. Zaten bütün sene nın yorgunluğu vardı.üzerim de gözlerimi kapattım.

Ve yayla havasına açık olan pencere den soluyarak uykuya daldım.

Sabah yüzüme gelen salyalarla gözlerimi açtığımda bir yaratıkla karşılaştım.yaratığın belinden tutup yukarı kaldırdım.

"Seni bücür seni çek o pis salyalarını üzerimden "

"Meleğime çemkirme Asmin yoksa sonu kötü olur."Fatma yanıma gelip.ayşegül ü elimden aldı.

"Sen yaptın demi lan sen bıraktın Ayşegül ü üzerime "Fatma gülerek kapıdan çıkarken bir anda ikisi de arkalarını dönüp bana dil çıkardılar.

"Eh yuh ama ya 4aylık bebeğe neler öğretmişsin"

"Ne oluyor burada kızlar gene niye sabah sabah bağırışıyorsunuz?"elimle Fatma ve Ayşegül ü gösterip.

"Barlas abi ya bu ikisi  benim gibi bir şah eseri bitirmeye çalışıyorlar."Barlas abim bana uzaylı görmüş gibi baktıktan sonra

"Asmin sabah sabah ne içtin bilmiyorum abicim ama kahvaltı hazır herkes sofrada kahvaltı bitmeden yetişsen iyi olur."deyip odadan çıktı.

Bende oflayarak yataktan kalkıp.tuvalete ilerledim.ben kapıya gelince içerden Muhammet çıktı.

"Günaydın"deyip tuvalete girdim.o da arkamdan gülüyordu.tuvalette görmüş olduğum şeyle öğürerek dışarı çıktım.

Muhammet sırf gıcıklık olsun diye tuvalet i temizlemeden çıkmış.sinirle balkona yürümeye başladım.muhammet oturmuş salam yeme derdindeydi beni gördüğü an sesli bir şekilde yutkundu.ve birden oturduğu sandalyeden fırlayarak kaçmaya başladı.

Bende arkasından evden çıktım.terliklerimi hızlıca giyip koşmaya başladım bizimkiler de şaşkın şaşkın arkamazdın bakıyorlardı.

"Muhammet gel kaçma buraya sadece o kıvırcık saçlarına makas vuracağım.valla daha fazlası olmayacak"tabiki de beni dinlemedi ve daha hızlı koşmaya başladı.bende yorulduğum için ayağım daki terliği çıkarıp.

Muhammet e attım.ama benim attığım terlik yanlış bir açıyla komşumuzun yanındaki adamın kafasına denk gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 22, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umut IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin