Soğuk ve meltemli bir sabahtı güneş daha yeni ağarırken Diana mutfakta atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya başlamıştı mutfaktan gelen çıtırtılara uyanan Chris yavaşça banyoya doğru ilerledi elini ve yüzünü yıkadıktan sonra terlikleri ile röpteşambırını giyerek mutfağa geldi, Diana’ya belinden yaklaşarak yanağına küçük bir buse kondurdu sonra masaya yöneldi Diana ile birlikte güzel bir kahvaltı yaparak yol için hazırlanmaya başladılar.Chris dağ tırmanışı için ayarladıkları erzağı ve ekipmanları alarak arabaya yerleştirmeye gitti bagajın kapağını açarak eşyaları yerleştirip bagajı kapattı aklından bu zor yolculuğu geçirdi bir anlığına dalmıştı ve Diana’nın sesi ile irkildi “Yolculuk hayli uzun artık çıkmanın vakti geldi” dedi ve ardından arabaya bindiler.Yolculuk gerçekten de uzundu Polonya Pila’dan yola çıktılar önlerinde yaklaşık 17,16 saatlik bir yol vardı.Matterhorn dağına çıkmak epeydir hayalini kurdukları bir tırmanıştı,nede olsa her dağcının kariyeri için yapmak istediği bir tırmanış vardır aslında Diana önceden tırmanış yapmıyordu ama Chris ile evlenince o da hobi olarak yapmaya başladı gerçi bu yolculuk ikisini de heyecanlandırıyordu.Yola çıkalı neredeyse 1,2 saat olmuştu Diana ise dün gece uyuyamadığı için hemen uyuya kalmıştı Chris ise ayakları ağrıdığı için küçük bir mola yerinde durmuştu Diana’yı uyandırmak için yavaşça kulağına eğildi ve “Tatlım hadi uyan birer bardak kahve alalım” dedi ve Diana ile birlikte arabadan indiler.Kendilerine birer kahve aldıktan sonra oturdular ve sohbet etmeye başladılar Diana “Ne kadar yol geldik ?” diye sordu ve Chris’te “Pek fazla yol ilerlemedik daha önümüzde yaklaşık 14 saatlik bir yol var” dedi.
