Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo yine bir gün dünyanın en sıkıcı işini yapıyordu yani kendisini yazıyordu.
Bu kadar da sıkıcı olunabilir mi! Oluyordu. Arkadaşları, eğlenceli, başka arkadaşlarıyla gitmiş, hoşlandığı, galiba bu kez olacak dediği kız sıkıcılığından bıkıp usanmış, eğleneceği erkekle çıkmış, Alfredo'ya ise kendi kendine sıkılmak kalmıştı.
Onun sıkıcılığına katlanabilen yek kişi yine kendisiydi. He! Kendisi, kendisini seviyor, sıkıcılığından hoşlanıyor sanmayın. Alışkanlık ya da mecburiyet bile değildi bu. Yalnızca sıkıcı yanına olan umuduydu. Belki bir gün sıkıcı olmazsın, belki bir gün bir an için sıkıcılıktan kurtulup gerçekten yaratıcı, herkesin hoşuna giden bir espri yaparsın, bir kişi sana güler diye bekliyordu. Bu ihtimal uzak değildi aslında; çünkü kendi kendisini çok güldürdüğü zamanlar olabiliyordu. Böyle zamanlarda yastığı suratına kapatıyor, başkasının duymasından korkarak katıla katıla gülüyordu.
Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo en çok duşta sıkılmayı seviyordu. Ona kalsa banyoya girer, saatlerce sıkıla sıkıla suyun bedeninden aşağıya akmasını hissedebilirdi. Ah! bir de sıkıcı bir Zekai Tunca şarkısı dinleyebilse! Demeyin keyfine.
Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo hiçbir şey yapmadan zaman öldürmeyi çok iyi bilirdi. 30 yaşına yaklaşmış olmasına rağmen gerçekten yaşadım dediği toplam 3 ya da 4 ayı vardı. Onları da mutlu mesut yaşadı sanmayın, acaba ne zaman benim sıkıcı olduğumu anlayıp gidecekler dediği anlardı. Gitmediler, en azından nezaketen. En sonunda, o günün sonuna kadar, yani dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo, "e hadi artık evlere gitmiyor muyuz?" diyene kadar güzel geçen zamanlardı. Geçmişe dönüp baktığında, "vay be o saate kadar iyi idare ettik." diyordu.
Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo, dünyanın en sıkıcı işini yapıyordu. Bütün gün bilgisayar karşısında oturuyor, dünyanın en sıkıcı programının karşısında bir şeyler yazarak akşamı ediyordu. Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo, bu satırları yazarken bile dünyanın en sıkıcı ağlamasını yapıyordu. Kendi kendine, kimseye bir şey çaktırmadan, içten içe, bütün aynı anlama gelen cümleleri arka arkaya sıralayacak derecede sıkıcılıkla ve sessizce, gözyaşı dökmeden, ağlıyordu.Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo eğlenmeyi bilmiyordu, dans etmeyi bilmiyordu, şarkı söyleyemiyordu, güldüremiyordu. Sadece kendinden uzaklaştırıyor, pis kokulu bir mahlukmuşçasına insanlar birbiriyle konuşup eğlenirken ona dönülmüyordu.Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredoyla sıkıcı derecede seviyeli bir muhabbetten başka bir şey yapılmazdı. Dünyanın en eğlenceli, dünyanın en sempatik adamı olan başka bir Alfredo ile karşılaştığında bile dünyanın en sıkıcı muhabbeti olan futboldan öte bir şey konuşamazdı.Evet, dünyanın en sıkıcı adamı Alfredo, dünyanın en sıkıcı oyunu olan futbolu sıpsıkıcı bir heyecanla izleyebilirdi. Bütün oyuncuları bilir, geçmişteki bütün sıkıcı maçların skorlarını, hatta hangi sıkıcı gollerin olduğunu bile söyleyebilirdi. Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo aynı sıkıcı şarkıyı bir hafta boyunca arka arkaya dinler, sonunda sıkılıp başka bir şarkıya geçer ama bu sıkıcı şarkıların sözleri değişse de sıkıcı ritmi asla değişmezdi. Bir gün Ferdi Tayfur olur, bir gün Ferdi Özbeğen, bir gün Müslüm Gürses, bir gün Zeki Müren, bir gün Bülent Ersoy, bir gün Ali Şan, bir gün Mustafa Sağyaşar...Arada pop ya da rock da dinlerdi. Bir gün Serdar Ortaç-Yaz Günü, bir gün Kıraç-Senden Başka, bir gün Haluk Levent-Ankara, bir gün Murat Kekilli-Odalarım, bir gün Aşkın Nur Yengi-Karanfil, bir gün Zekai Tunca-Eski dostlar, bir gün Ferdi Özbeğen-Ağla Halime, bir gün Zeki Müren-Sen Kimseyi Sevemezsin, bir gün... Anlayacağınız her günün sonunda yine dönüp dolaşıp Zeki Müren'e bağlanıyordu.Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo, iyi fotoğraf çekemiyordu, çektiği tüm fotoğraflar sıkıcılıktan ölüyor, zaten çoğu zaman da anlamsız oluyordu.Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo'nun hayalleri bile sıkıcıydı, hayali arkadaşları bile sıkıcıydı. Kahrolası atm'den çektiği para bile sıkıcıydı. Sıkıcı takır takır sesten sonra gelen sıkıcı para ne kadar çok olsa da onun sıkıcılığına çözüm olamıyordu. Kaldı ki parasının olma sebebi bile sıkıcılığıydı. Herkes eğlenirken o dünyanın en sıkıcı işini yapmaya devam ediyordu.Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo hala bu yazıyordu ve sıkıcı bir şekilde ağlayarak yazmaya devam edebilirdi. Ondan sadece bir parça daha az sıkıcı olan ve bu sıkıcı yazıyı inatla okumaya devam eden başka bir Alfredo'ya anlam veremiyordu.
Dünyanın en sıkıcı insanı Alfredo bu yazıyı yazmaktan sıkıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyanın En Sıkıcı İnsanı Alfredo
Non-FictionDünyanın en sıkıcı insanı Alfredo yine bir gün dünyanın en sıkıcı işini yapıyordu yani kendisini dinliyordu.