Bölüm 5

43 3 9
                                    

"Kızım hızlansana geç kalıcam toplantıya"
"Tamam be geldim"
Abimin bu huyunu hiç sevmiyorum daha toplantıya bir saat var ve benim elimi ayağıma tutuşturuyor.
"Ne kadar önemliymiş şu toplantı"
"Evet çünkü miras meselesi konuşulacak"
"Hay ben senin mirasına başlıycam şimdi ortada miras kalmıyacak"
"Boş yapmada arabaya bin"
Arabaya binince abim gaza kökledi neymiş benim yüzümden geç kalıcakmışız aslında kalabilirdik çünkü holding kartaldaydı.Ama bir toplantı kardeşinden daha değerli değildi ya.

"Ne kadar kaldı"
"Az kaldı"
10 dakika sonra
"Ne kadar kaldı"
"Ebenin amı kadar kaldı ikide bir sormasana kızım ya"
"Of niye küfür ediyon ya"
"Tamam kız üzülme bak geldik"
"Sonunda!"
Holdinge girdiğimizde adını söylemek istemediğim üvey ablam karşımızda dikiliyordu.Aslında babama çok kızgındım sonuçta annem ölmüş olsa bile ölü bir kadını aldatmıştı.Ben yine pozitifliğimi koruyarak Selam dedim.Ama gerizekalı sümsükün gözleri abimdeydi.Belki cevap vermek istememiştir diye düşünerek içimi rahatlattım.Ama inşallah düşündüğüm şey gerçek değildir.Bende kızı umursamadım zaten umrumda ne o miras nede o kız vardı.Abimde çok fazla dayanamadı ve beni kolumdan çektiği gibi odasına götürdü.
"Sakın burdan ayrılma işim bitince geliceğim.
"Tamam"
Abim ayrıldıktan sonra hemen bilgisarayını açtım.Çünkü oyun oynayacaktım.Burada mal gibi oturup abimi bekleyecek değildim ya.Hemen internete su ve ateş yazdım.Ama tek kişi olduğum için ikisinde oynamak zorunda kalıyordum.O yüzden saniyeler uzuyordu ve ben sinirleniyordum.
"Hayır oraya gitme ya ölücen"
"Hayırrrr"
"Ne oluyor burada"
İşte dünkü beni tutan çocuktu.Beni tuttuktan sonra ben teşekkür etmeden gitmişti ve ona bu yüzden çok kızgındım
"Şey hiç"
"Ne yapıyorsun hadi söyle"
"Bu arada hemen gittiğim için özür dilerim çok önemli bir toplantım vardı da"
"Şeyyyyy su ve ateş oynuyordum ama tek kişi oynadığım için zor oluyor.Bu arada özür dilemene gerek yok affetim ben seni"
Aslında affetmemiştim o üzülmesin diye affetmiş gibi yapıyordum"
"Bende oynayabilirmiyim hiç oynamadım da"
"Ama sığmazsın"
"Görmüyormusun sandalyenin yarısından azını kaplıyorsun ben otursam bile yer kalır be"
"Şey tamam kızma"
"Kızmadım ama dur ben kim olucağım"
"İnsansın ya daha ne olucan"
"Oyundan bahsediyordum"diye mırıldandı
Heeee sen ateşsin"
"Tamam iyi güzelde ne yapacağım?"
Elimle göstererek tabi ki ekrana dokundum ama abim beni öldürecekti çünkü bilgisayarının ekranında hiç iz olmasını istemez ama ben kendi bilgisayarlarımı bazen keçeli kalemle ekranını boyardım işte abimle aramızdaki fark buydu o neyse ben onun zıttıydım.
"Yeeee bölümü geçtik bu arada ismini sormayı unuttum demi?"
"Evet"
"Peki ismin ne o zaman?"
"Uzay"
"Benim ismimi merak etmiyormusun?"
"Hayır çünkü senin isminin benim için bir önemi yok yani şöyle düşün biz her bir yıldıza isim takıyormuyuz veya herhangi bir insan dışı varlığa"
"Hayır"
İşte sanada hiç bir isim yakışmaz"
Ne demişti o yoksa ben yanlışmı algılamıştım bildiğin sen çok güzelsin diye çığlık çığlığa bağıracaktı.
"Niye öyle bön bön bakıyorsun
"Bilmem"
Of rezil olmuştum onu düşüncem diye ağzım açık kalmıştı.Oldu olacak salyada aksaydı.
"Hey neler oluyor burada"dedi abim
Bende altıma çıkacaktım.Çünkü izinsiz çat kapı girmişti odama.Ama durun burası onun odasıydı doğru ya onun
"Hiç abi su ve ateş oynuyordukta"
"Yesinler yalanını uzay senin burada ne işin var daha doğrusu niye kardeşimle berabersin"
"Ya Bulut üzgünüm kardeşim böyle olmasını istemedim be"
"Tamam hadi sen işine dön bizim cimcime tuttu seni demi?"
"Hayır be"
"Tamam neyse sen işine dön"
Yoktur böyle bir şey ya ben yokmuşum gibi konuşuyorlardı.Neyse sonunda Uzay çıktı abimle ben odada tek kaldık.
"Kızım dava açıyorum şu gerizekalıya"
"Niye"
"Niyesi mi var miras için neyse ben seni eve bırakıyım zaten yapacak işlerim var.Zaten bir iki saate hemşiren gelicek"
"Ben niye geldiysem zaten"
"Neyse ben seni aşağıda bekliyorum bilgisayarımı kapat o parmak izlerini sil yoksa döverim seni eşyalarını topla hızlı bir şekilde in aşağı"
"Tamam"
Hızlı bir şekilde çantamdan ıslak mendil çıkardım ve bilgisayarın ekranını sildim.Sonra hızlı bir şekilde montumuda alıp çıktım"
Zaten otopark çok yakındı ama montum çok ağırdı o yüzden yoruldum birde boyum çok kısa olduğu için merdivenlerde çok dik olduğu için sürekli düşüyordum.Neyseki arabaya bindim abim yarım saatte kalmadan beni eve bıraktı ama kapının önünde kim vardı.Hayır ölmüşmüydü sanırım evet ne yapacaktım ben

Beni sever  misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin