Genç adam notu masasının üzerine bıraktı, çalışma masasına oturdu, notu ona veren kişinin nasıl çabucak verdiğini ve o kişiyi görüp göremeyeceğini hesaplıyordu.
Notta yazan bir cümle bile, içini ısıtmıştı. Kimse daha önce ona iltifat etmemişti, tek aldığı şeyler hakaretti. "Elleri yamuk, dudakları fazla büyük" İnsanlar her zaman bir şeylerde kusur arıyorlardı zaten.
Notu elinde evirip çeviriyordu genç adam, birden, notun üzerinde yazan, bir ismin baş harflerini gördü; NK.
Acaba NK kimdi?
Tekrar düşünmeye başladı, biraz sonra susadığını fark ederek mutfağa gitti.Su bardağı ile içeri girdiğinde, cama çarpan yağmur damlalarının melodik seslerine kapılacaktı neredeyse.
Bir denizde sürüklenip gidecek gibi hissediyordu, sadece tek bir cümleyle, hakaretler yüzünden soğuk olan kalbi ısınmış ve yumuşamıştı.
Gökyüzünde kanatları olmadan uçan bir kuş hayal edin, genç adam öyleydi işte...
ㅇ ㅇ ㅇ
Sabah alarmının çalmasıyla beraber rahatsızlığını gösteren mırıltılar çıkardı. "Neden hep bu saatte çalmak zorundasın aptal şey..."
Çok fazla uykusu vardı, zaten gece de fazla iyi uyuyabildiği söylenilemezdi. Ayrıca, kalın yorganına rağmen çok üşüyordu.
Kalkmak zorunda olduğunun bilincine varması, en az on dakikasını almıştı.
Elini yüzünü yıkadıktan sonra, suratını minik minik tokatladı ve aynayla bütünleşti. "Bugün daha güzelim herhalde..." Kendini çok seven biriydi normalde, ama tüm insanlar onu hayata küstürecek laflar etmiş, onunla dalga geçmişlerdi.
Bugün daha farklı hissediyordu, bugün kimse ona dokunamazdı.
Üniversitenin koridorlarında kendinden emin adımlarla ilerlerken aniden birine çarptı. "Ö-Özür dilerim."
Çocuk, genç adama baktı, yavaşça gözlüklerini düzeltti. "Asıl ben özür dilerim, fazla sakarım..."
Çocuk gülümsediğinde büyük çukurlar şeklindeki gamzeleri belirdi yüzünde. "Önemli değil." Genç adam da gülümsedi.
Çocuk yere eğilip yere düşen defterlerini toplamaya başladı. "Oh, şey, yardım edeyim dur." Genç adam yere eğildi, çocuğun onun gözlerinin içinde kaybolduğunu fark etmiyordu.
"Teşekkürler." Çocuk tüm defterlerini de genç adamdan alır almaz yürüyüp gidecekti ki, genç adam ona ismini sordu. "İsmin ne?"
Çocuk gözlüklerini düzeltti. "Namjoon,"dedi. "Kim Namjoon."
Genç adam gülümsedi. "Ben de Seokjin,"dedi ve Namjoon'un yere düşen son kağıdını da elinde tuttuğu defterlerin üstüne koyarak gözlerinin içine baktı. "Tanıştığımıza memnun oldum."
El ele sıkıştılar ve yolları tekrar ayrıldı birbirlerinden.
ㅇ ㅇ ㅇ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rain | nam.jin
General Fiction"Her yağmur yağdığında, aklımda tek sen oluyorsun sevdiğim, beni sakın bırakma, ben yağmurun olayım sen bulutum, olur mu?" [21.4.18]