lotus flower bomb: yoonkook

f o u r t y o n e

myoon: Jungkook

Daha iyisin, değil mi bebeğim?

jeony: Hyung, lütfen endişelenme!

Hastalığımın üzerinden 1 hafta geçti!

Ben çok iyiyim.

myoon: Moralin niye bu kadar bozuk peki?

Yüzün düşük.

Ellerimle çenenden kavrayıp, baş parmağımla yanaklarını okşadığımda gülümserdin.

Gülümsemedin ama.

jeony: Özür dilerim hyung.

Kendimi pek iyi hissetmiyorum.

Neden böyle oldum bilmiyorum.

Ellerim ve ayaklarım çok titriyor.

Fakat sonra düzeliyorum.

İçimde çok kötü bir boşluk var hyung.

myoon: Hastaneye gidelim mi Jungkook?

İstersen psikiyatriste de gidebiliriz?

jeony: Beni başkasının anlamasına ihtiyacım yok.

Hastaneye gitmek istemiyorum.

İçimde boşluk var hyung.

Çok kötü bir burukluk.

myoon: Birisi sana yanlış bir şey mi yaptı?

Ya da ben mi yanlış bir şey yaptım?

Gerçekten, eğer sana yanlış bir şey yaptıysam söyle meleğim.

jeony: Hyung, sen bana ne tür bir yanlış yapabilirsin ki?

Eve geliyorsun, senin boynuna atlıyorum, boynumu öpüyorsun, kokumu içine çekiyorsun...

Sen beni üzemezsin, biliyorum.

Fakat... Her şey bitecekmiş gibi bir his var içimde.

Çok kötü bir boşluğun içine düştüm.

Yalnızlık değil.

Lotus döngüsü.

myoon: Jungkook, beni korkutuyorsun.

Anlayamıyorum.

Şu Lotus döngüsü de ne?

Sürekli bunu diyorsun bana.

jeony: Anlayacaksın hyung.

myoon: Jungkook...

Bak, bu konuyu eve gelince konuşacağız.

Fakat, sana bir sürprizim var.

jeony: Ciddi misin hyung?

Ne sürprizi!?

myoon: Söyleyemem.

Ama seni mutlu edeceğime adım gibi eminim.

İkimizde çok mutlu olacağız.

Her şeyin başlangıcı olacak!

jeony: Umarım her şeyin başlangıcı olur hyung.