ʇɹɐǝɥ ʎɯ ɯoɹɟ sɹǝʍolɟ ✓

oɹǝz

"Kacchan..." yumruk yaptığı elini kapıya bastırdı ve fısıldadı İzuku. "Aç kapıyı, Kacchan..."

Fakat içeriden sadece acı dolu öksürme sesleri geliyordu. İzuku, Bakugou'nun bu haline dayanamıyordu. Sessiz sessiz ağlıyordu yeşil saçlı oğlan, yere çökerken. Küçüklük arkadaşı, en yakını her saniye koşar adımlarla yaklaşıyordu ölüme.

Kapının kilidi yavaşça aralandı ve lavabodan sendelenerek çıktı sarışın oğlan. Ağzında hâlâ acı, kan tadı vardı.

"Ugh..." Eli, ağzından ayrılmıyordu ve kırmızı gözleri sulanmıştı. Çilli çocuk hızlı bir hamle ile sarışın olanın kolunun altına girdi ve yavaş adımlarla onu yatağına taşıdı.

"K... Kacchan..." Yeşil saçlının zaten dolmuş olan gözlerinden şeffaf inci taneleri dökülüyordu yanaklarına. "Seni böyle görmek... İstemiyorum artık." Hıçkırarak ağlarken bu kelimeler döküldü çocuğun ağzından.

"Ağlamayı kes artık." Sesi çok zayıftı Katkuki'nin. Daha sonra tekrar boğazına bir şeyin takıldığını hissetti. Zorlanarak öksürmeye başladı fakat çıkmıyordu. Daha kuvvetli öksürdüğünde eline tekrar beyaz, kanlı çiçekler dökülmüştü.

Midoriya korkuyla en yakınına sarıldı.

"Ka... Kacchan artık lütfen dinle beni!" Ağlaması yüzünden kelimeleri zor anlaşılıyordu. "Tedavi olabilirsin! Hâlâ şansın varken!" Katkuki, yüzünü buruşturarak İzuku'yu kendisinden uzaklaştırdı.

"Sen... Bir daha aşık olamamanın ne kadar-" Tekrar öksürmeye başladı. Bu sefer eline daha küçük çiçek yaprakları düşmüştü. "Ugh, ne kadar korkunç bir şey olduğunu tahmin edemiyor musun?"

"Aptallaşma Kacchan! Hiçbir şey yaşamından önemli olamaz! Eğer... Eğer *Hanahaki hastalığın daha da ilerlerse... Geri dönebilmen imkansız olacak." İzuku uzandı ve yatağın hemen yanındaki komodinin üzerindeki sürahiyi ve bardağı aldı. Bardağı doldurup sarışın olana uzattı fakat Katsuki bardağı geri ittirdi.

"Onu sevmeyi bırakamam, Deku." Katsuki yatağına girdi ve sırtını İzuku'ya dönerek yorganı üzerine çekti. Ciğerleri acıyordu. Her saniye ciğerlerinde ki çiçekler daha da hızlı büyüyordu ve nefes almak zorlaşıyordu.

Çok belliydi, daha fazla ömrü kalmamıştı sarışının...

En azından son anlarında yanında olmak isterdi, sevdiğinin...

*Hanahaki Disease: Platonik aşkzedeleri tutan kurgusal bir hastalıktır. Platonik olduğu kişinin onun sevgisine karşılık vermemesi durumunda hasta, çiçek yaprağı kusar, öksürür. İç organları gül yaprağıyla dolmuştur ve bir süre sonra ölür. Tedavisi cerrahidir. Fakat tedavi sonrası bir daha kimseye aşık olamaz.