2-

27 0 2
                                    

Multimedia Reyhan işte o güzellik^^

Yanyana yürümeye başladık çarşıya doğru insanların bize baktığını görebiliyordum sonuçta yanımda bir güzellik vardı ben ise sürekli kareli gömlekler giyen uzun boylu biriydim o ise güneş olmasa gibi güneş gibi parlayacak güzellikteydi.  Yolda yürürken klasik olan neleri seversin nelerden hoşlanırsın gibi saçma detaylardan sonra çarşının tam ortasında durduk o an bir cafeye gidip oturacağımızı anlamıştım fakat yıllardır ne düzgün bir arkadaş ortamım nede kız arkadaşım olmuştu yani cafelere çok yabancıydım bana baktı "İnci cafe"'ye gidelimmi dedi. Ona baktım söylerken bile her gün oraya gittiği belliydi nasıl istersen dedim cafe'ye doğru yürümeye başladık. O göz kamaştırıcı mavi elbisesi ne kadarda yakışmıştı ona sürekli konuşuyorduk ama hala yüzüne doğru düzgün bakamıyordum umursamazın tekiyim aslında ama utanıyordum yüzüne bakarken neden bilmiyorum en sonunda cafeye geldik ve oturduk. Oturduk ben bir kahve alabilirmiyim Mert dedi. Lan garsonları bile tanıyormuş beni hep geldiği yere getirmiş diye düşünürken Mert denilen kılkuyruk sen ne alırsın dedi ben kahve, çay sıcak içeceklerle aram olmadığı için sadece SU dedim Reyhan bana garipseyerek baktı acaba şunumu düşündü hesabı ödücek ya su içiyor gibimi düşündü. Kılkuyruk gittikten sonra anlatmaya başladım sıcak içeceklerle aram yok asitli içecekleride spor yaptığım için kullanmıyorum dedim o an yüz ifadesi tekrar aynı mükemmeliyetine döndü.

Bir kaç saat oturduk laflafı açtı saat 6 olmuştu. Cafeden çıktık eve doğru yürümeye başladık yol boyunca yanımdaydı elini tutmak istiyordum ama kendimi sıkıyordum eve gidene kadar kendimi tuttum tam sitenin önüne geldik bana döndü elini uzattı tanışmak için bu kadar beklememeliydik dedi. Tabi elini tuttuktan sonra ben bir tuhaf oldum tekrar "bu kadar yumuşak el olabilirmi lan?" keşke dedim elimi bıraktı apartmana doğru yürüdü içeri girene kadar onu izledim. İçeri girdiği an dışarda sevinç çığlığı attım ben evden çıkmayan ? ben ? sonra kalbim hızlı atarak eve geldim. Saat 11.00 gibi mesaj attı "şşt camdan baksana" diye. Dediğim gibi asosyalin tekiyim oyun oynuyordum ve 4 arkadaşımla skypeden konuşuyordum mesajı gördüğüm gibi herşeyi bıraktım camı açtım "abi bir kıza ev topuzu yakışırmı?" balkondan elinde telefon telefonuna bak gibi işaret etti. Aradı erkeğim ya ben kapattım telefonu ben aradım 5 dakika felan telefondan konuştuk bakışarak yarın tekrar buluşurmuyuz dedim "yarın dersim var vb." şeyler söyledi. Ben aşk sarhoşuydum ama unutmamam gereken birşey vardı YGS sınavına girecekti yani benden 1 sene önce gidebilme şansı vardı her ne kadar çalışkan biri olmasada gitme şansı vardı o yüzden bende tamam dedim. Ertesi gün büyük bir mutlulukla sabah 7'de kalktım ben ? mutlulukla uyanmak babam sabah mutlu uyandığımı görse kurban keserdi neyse o aptal üniformayı bile gülerek giydim çünkü hayatımda artık o vardı ilk defa aşık olmuştum yada öyle san ıyordum. Okula gittiğimde genelde ilk dersler uyuyan ben bugün uyumuyordum sınıf arkadaşlarım "lan efe hayret bugün uyanıksın" demesine rağmen gülerek cevap veriyordum. Tabi sınıftaki kızlarında dikkatini çekmişti bu ah bi rahat bıraksalar beni ne olurdu her zaman ki gibi bana yavşayan Gamze yanıma oturmuştu. Her neyse sıkıcı dersler başlamıştı Matematik dersinin ortalarında gelen bir mesaj "Günaydın beyfendi" gönderen Reyhan o an gülümsedim çünkü günaydın mesajı "Şu an uyandım ve seni düşünüyorum" anlamına gelir Günaydın Hanfendi yazıcaktım ki birde ne lanet olasıca iPhone her zamanki boktan çevirisi ile beni rezil etmişti mesaj "Günaydın güzellik" olarak çevrilmişti salak kafam okusaydım atmadan önce şimdi yazsam hanfendi yazıyodum güzellik diye çevirmiş desem kız ne alaka dicek bilmiyor ki ben yılların asosyaliyim klavyede 10 parmağa alışığım telefondada yazabileceğimi sanıyorum. Yazsam sen beni güzel bulmuyormusun gibi bir triple karşılaşırsam her neyse kaderime mahkum oldum yazmasını bekledim bunaltmamak için yazmadım ders bitti okul bitti eve geldim saat 17.00 gibi mesaj dışarı çıkalımmı gönderen reyhan tamam çıkalım dedim. Dışarı çıktık ben yine cafeye gidicez sanıyordum ama o gayet eşofman ve beyaz bir t-shirt ile dışarı çıkmıştı. Ben ise en sevdiğim gömleğim siyah kotum siyah ayakkabım ve bir kaç sefer sıkılan Fahrenheit parfümüm ile çıkmıştım tiplere bakarmısınız ? o eşofman ile geliyor ben düğüne gider gibi hazırlanıyorum her neyse aşşağıya indim aşşağıda bekliyordu yanına gittim gülümseyerek "bir parfüm kokusu geliyor" dedi yanımızdan o sırada birileri geçiyordu dedim kız beğenmediyse onların dicem beğendiyse zaten benim "çok güzel ya" dedi ondan sonra bir nefes alıp evet güzeldir dedim sitenin içlerine doğru gitmektense sitenin dışına doğru yürüdük ve bir otobüs durağında oturduk hafif kararmıştı hava yaslandık durakta efe dedi gülümseyerek ve hırslı bir ifade ile "efendim" dedim intikam alalımmı dedi ? ne intikamı dedim İren'den dedi. İren kim dedim sevgilim dedi. Bende İren diye kız arkadaşına sinirlendi ondan intikam almak istiyor diye. Gülerek Alalım dedim. Daha sonra telefonu çaldı arayan "İREN" yazıyordu bana eliyle sus dedi telefonu efendim aşkım diye açtı. Sesi kulağıma geldiğinde İren'in erkek olduğunu anladım. Bir anda sanki başımdan aşşağı kaynar sular döküldü o telefonda gülerek konuşurak biraz ilerledi ben ise yavaş adımlarla nasıl yani diye düşünüyordum. İleride bir banka oturdu telefonunu kapatmış bana bakıyordu. Ben o an oradan gitmek istedim yani orda durmak istemiyordum ne kadar güzelde olsa ne kadar umursamazda olsam benimde kalbim var amk. Ona baktım şey geç oldu biraz dedim nereye gidiyosun daha konuşacaklarımız var dedi. Gitmek ile gitmemek arasındaydım gidersem tamamen kaybedecektim o güzel yüzü görmicektim ama gitmezsem hiç umursamadığım kalbim belki beni ağlatabilirdi her neyse. Oturdum yanına İren İstanbulda üni okuyor işte ayda 1 yanına gidiyorum felan filan diye anlatıyor bana İren'i anlatıyor onu 3 ay aramış kişiye İren'i anlatıyor. İçimden "İREN DİYE ERKEK İSMİMİ OLUR AMK" diye düşünürken. Üzüntülü bir ses tonu ile sanırım ayrılıcaz dedi söylediklerinin hiç birini dinlemediğim için sen bilirsin ben birşey diyemem tavsiyede veremem dedim. Sonra konuyu değiştirdi Efe ben üniversiteyi kazanamıcam sanırım dedi seneye seninle birlikte çalışırız olur mu dedi. O an İren denilen lavuğu düşünsemde onun o mavi gözleri beni benden almıştı olur dedim. Artık emindim 1 sene daha benimle olacaktı hani normalde böyle şeyler düşünmem ama ilk defa bencil olmak istedim İren midir ne boktur ondan ayrıırım dedim her neyse onu yine bloğun önünde bıraktım el salladı girdi içeriye.>>>

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umutsuz VakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin