❝Smell To Hold Me 2❞Twice; SATZU

1|Nerelerdesin

Tenini sızlatan rüzgarı , kendinden habersiz attığı adımları umursamadan devam ediyordu yoluna , ve yoluna olduğu gibi herşeye..

Belki de ne yapacağını daha nerede arayacağını bilmiyordu. Sadece , sadece gitmeyi tercih ediyordu..
Mesela teninin sızlamasına sitem etmiyordu çünkü içindeki kavurucu acıya bir yardımı dokunuyordu , kendinden habersiz atılan adımlardan şikayetçi değildi, ona götürürlerdi belki de içinde ki umudu büyütüyordu.

Yıldızlara dikti hafif küçük çekik gözlerini , derinden bir iç çekiş..
Buğulandı yine yıldızlara bakan gözleri, ve yine küçük dudaklarından sıyrıldı bir, iki kelime.

"Özledim,özledim.." 

Gözüne soğuk yağmur damlasının sıçramasıyla daha fazla tutamadı kendini ve ona eşlik eden hıçkırıklarını.
Islanmayı severdi , ıslanırken kahkalar atmayı şimdi ıslanıyordu fakat ağlıyordu çünkü o varken severdi bunları yapmayı ve o gitmişti.. Gittiği gibi eksilmişti.

Aklından çıkmayan yüz,gülüş, ses ile yere yığıldı her tarafı çamurlar içine bulanmıstı bağırarak ağladıkça yağmur şiddetini arttırıyordu. O eşsiz sesi yükseliyordu yüzü daha çok belirginleşiyordu , saç diplerini ağlayarak çekiştirmeye başladı..
"Daha ne kadar yalvarmam gerekecek Tanrım onu bulmak için!"
Bağırarak aynı cümleleri tekrarlıyorken omzuna koyulan bir elden sonra yağmuru hissetmedi baktıgında tepesinde şemsiye vardı arkasına döndü hızlıca.

"Belki de herşeyi Tanrıdan beklememeliyiz Sana.."

Islak gözlerini kırpıstırdı.

"Sen de kimsin?"

Elini uzattı genç kadın Sana'yı kaldırmak için. Eklemlerine kadar yorgundu kıpramaya dermanı yoktu sadece bakmakla yetindi.

"Üşeteceksin Sana."

"Umrumda değil ve ayrıca adımı nereden biliyorsun?"

( *Tzuyu ismini yazıldığı gibi okuyunuz çünkü türkçede biraz garip oluyor*)

"Ben Tzuyu'nun kuzeniyim."

Yorgunluğuna aldırış etmeden hızla ayağa kalktı karşısında ki kadını sarstı

"O nerede! Nerede o! Lütfen cevap verin!"

"Sakin ol Sana inan ben de bilmiyorum.."

Yeniden ağlamamaya çalışarak  sarstı kadının bedenini.

"Yardım edeceğim sana ama sakin olmalısın ancak sakinleşerek sabrederek onu bulabiliriz"

"1 senedir nerdeydin! Kimse.. Kimse yardım etmedi herkes sustu. Sen neredeydeydin?"

Sona doğru kısılmıştı sesi.

"Ben de onu arıyordum Sana! Fakat senden cidden haberim yoktu.. Ama şu not sayesinde sana ulaştım"

Genç kadının uzattığı küçük kağıdı eline aldı ve göz gezdirdi.
İçinde kendi adının, soyadının ve yaşadığı şehrin ismini yazılı görünce şaşırdı.

"Bunu sana kim verdi?"

Kadın sertçe yutkundu söyleyip söylememek arasında kaldı ve cesaretlenerek itiraf etti.

"MİNA.."

Acıyla sarsıldı.

"Sende ondansın değil mi? Beni kandırmaya çalışıyorsun.."

"Hayır Sana , yıllar sonra onun telefonunu buldum ve o onu bulamayacağımızdan o kadar emin ki.. Bana alayla birlikte iş yapabileceğimizi söyledi fakat cidden bunu yapabiliriz.Şuan Tzuyu onun elinde zoraki bir şekilde."

Gözlerinden süzülen yaşlardan habersiz kafasını olumlu anlamda sallamakla yetindi.

"Ya-ya cidden bulamazsak.."

"Bulacağız Sana her ne olursa olsun , fotoğraflarını Asyadan her bir yanından tanıdığım arkadaşlarıma attım elbet görecekler.."

"Artık Polise gitsek? Onu zararsız bir şekilde ve hızlı bir şekilde bulmak istiyorum"

"Polis bir kızın bir kızı kaçırdıgına inanmayı rettediyor. Ve kimse şahitlik yapmıyor"

Sinirlenerek etrafında döndü.

"Ona dokundu.. Ya Tzuyu onu seviyorsa artık? Ben , ben ne yapacağım onunla bir daha asla olamazsam? Nasıl dayanacağım?"

"Şuan için tek düşündüğüm onu sağlıklı bir şekilde bulmak, hadi şimdi seni yurda bırakmalıyım daha fazla geç olmadan."

Duydukları sinirini bozunca ellerini kadından çekti. Hiçbirşey demeden koşarak yurda gitmeye başladı.

Neler yapıyordu? Hâla inatçımıydı? Hâla o kadar güzel gülebiliyormuydu?
düsündükce onu bulduğunu hayal ettikçe yüzündeki umut kırıntılarıyla iyice güldü.

"SENİ BULACAĞIM CHOU TZUYU! SENİ BULACAĞIM KADERİM!"

Evet ilk bölümümüz pek heyecanlı değildi ama olsun diğer bölüm daha uzun olacak umarım sıkmam!