RÜYA

28 4 1
                                    

Kimse yok mu?
Kimse yok mu?
Bir kez daha bağiriyorum.
Kimse yok mu?

Sesimin yankılanmasını duyuyorum; koca şehir ortasında, korkaklığımın etkisiyle titreyen bedenimin sessiz ve bir o kadar ki hızlı adımlarımı atarak yürüyorum. Biraz daha, biraz daha, biraz daha ilerliyorum. Sessizliğimle...
Arkama bakmadan koşmaya başlıyorum. Anlımdan terler, bacaklarımın ağrısını hissedene kadar. Diz kapaklarımın üzerine kapaklandığımda acımın ağrısıyla sağa sola kıvranıyorum. İçimde bağıran kimselerin duymadığı uğultularımı, yardım eden birileri çıkar düşüncelerimle etrafıma bakınıyorum. Kimsesiz sokaklar arasına... Gücümün mıknatıs gibi çekilmiş hissettiriyordu oturduğum soğuk beton, kalkmaya yelteniyorum. Acımın ağrısıyla, dizlerimden bileklerime kadar inen soğuk kan annemin bana "Büyünce geçer" lafıyla hissediyorum, kulağıma fısıldarcasına... Hayal kurmamı engelleyen sinir bozucu seslere çeviriyorum vücudumu, kafamı içindeki hücrelerimi kullanamayan, bedenimi daha da korkutuyordu. Ne arkama dönüp kaçabiliyordum, ne de onların yaşadıklarını görmek sevindiriyordu.
Gözlerimi bir defa daha süzdüğümde tanıyabildim. Annem, babam ve anneannemin sürüyü onlar tarafından yönelttiğini, onlara doğru koştuğum her adımım altında korkularımı ezip geçiyordum. Başkaları için açtığım kollarım şimdi anlayabiliyordum. Sevdiklerimin arasında; güven verici, insanların yaralarına derman olan olağanüstü ilaç olduğunu, kollarımı açıp beni büyüten; sevinçlerimin hüzünlarimin annem ve babam yüzünden olduğu halde özlem hasreti unutturan anneannemin boynuna kollarımı doladım. Omuzlarımı sıkıca tutup kafasını anneme ve babama çevirip onlara da sarılmamı istercesine dikti gözlerini gözlerime. Kafamı "Hayır" dercesine sağa sola salladığımda gözlerinin bana kızdığını anlatabiliyordu. Bana doğru attığı adımları sonucunda beni onlara ittirdi. Arkama baktığımda gitmem için çabalayan ve hareket ettiren kaşlarını anlamıştım. Önüme dönüp onlara doğru yaklaştığımda, tam sarılmışken annem izin vermezcesine kollarımı indirtip yere doğru ittirdi. Ani hareket sonucunda yarımın üstündekuruyan kanın tekrar başlaması beni daha çok sinirlendirdi. Yerden kaşlarımın çatık halde baktığımda sırada, ayağa kalkıp onlara olan nefretimle gözlerinin içlerine bakarken; gözlerini devirip, yanımdan uzaklaşıp sürüyle beraber yürümeye başladılar. İnsanların çarpmamaya özen gösterdiği kadar ağırlaşmış tuzlu su taneciklerinden olan gözyaşlarım süzülürken bile onlara karşı acımasız olamıyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

misli. melekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin