Çilekli dudak parlatıcısı, o tapılası dudaklarında sörf yaparmışcasına kaydı.Bu yapışkan, jole kıvamındaki parlatıcı muhtemelen gecenin sonuna kadar alt dudakta kalacaktı. Üst dudak kendine düşen payı almak istercesine alt dudağa yanaştı. Fakat dudakların sahibi o kadar heyecanlıydıki dudaklar birbirine sarılamadı.
Dudakların sahibi olan kız, hemen yanında, bu ay ki maaşını eksiksiz almak için koşuşturup, çabalayan makyöze dikti gözlerini. Kendi yaşlarında olan bu kız kendisinden daha da heyecanlıydı.
Makyöz kendisine verilen görevleri eksiksiz tamamlaması gerekiyordu. Bu görevler oldukça kolaydı, yani bir insanı tanınmayacak hale ya da başka bir deyişle yeni bir insana dönüştürücek kadar makyaj yapmak kolay bir işti. Ancak makyözün bir ay boyunca güvenli bir yerde kalma, yeme ve içme gibi ihtiyaçlarını karşılayacak olan para ile tehdit edilmesi ortamı germeye neden olacak bir heyecan katıyordu makyöze.
Tapılası dudaklarından bahsettiğim Light heyecanını azaltmak için gergin odanın diğer köşesinde boydan boya uzanan aynanın karşısına dikildi.
Kendisine destekleyici sözler söyleyerek kandırmaya çalıştı. Fakat aynadaki yansımasına bakınca tüm bu sözler beyninde iki saniyede uçup gitti.
Light artık yaşındaki rakamların verdiği öz güvenle durmalıydı gerçeklerin önünde. Light da böyle düşünmüş gibiydi. Kahverengi saçlarını saklayan ve aynı zamanda anlının cok az bir kısmına iz çıkaracak kadar sıkı olan bonenin üzerine buz beyazı renk olan peruğu kafasına geçirdi.
Bazen bu konu hakkında çok düşünüyordu. Yani bir peruk nasıl olabilirde hatırlenmak istenmeyecek kadar berbat bir hayatı yine aynı şekilde nasıl olurda bir peri masalına çevirebilirdi?
Normal hayatta ıvır - zıvır kategorisine giren ve aynı zamanda acımasıca kesilen bu saç yumakları bir peruğu oluşturarak nasıl tüm düyayı kandırabilirdi?
Ama olmuştu işte...
İnsanlar bu yalancıyı bir idol olarak görüyordu. Onu koruyor ve herşeyden habersi ne kadar çok emek harcayarak kaandıkları parayı ona veriyorlardı. Bu acımasızcaydı. Tam da yalancı kelimesinin anlamını taşıyordu Light.
Bazı zorunlu nedenlerden dolayı yapması gerekiyordu bunu. Ama bu aptal bir peruğun arkasına saklanması anlamına gelmiyordu. Bazen sadece, ensesini yakan bu peruğu çıkarıp sahneye koşması geliyordu içinden. Ama yapmamalıydı. '' Sıradan bir hayat'' cümlesini elinden kaybetmemek için yapmamalıydı...
Bunları düşünmek ona heyecanını unutturmuştu. Elinde terden kayganlaşıp düşürmek üzere olduğu mikrofonu daha da sıkı tuttu. Bir an önce konserin son şarkısını da söyleyip bitirmek istiyordu bu geceyi.İnsanların yüzündeki o sevinç Light'ı daha da çok üzüyordu. Bu sevinci kendi benliği ile yaşatmak isterdi ama yapamazdı çünkü o bir yalancıydı....