KÖMÜR MADENİ

29 3 3
                                    

1845 yılında yol geçmez kasabasın'da doğdu Tarjei Santos. Hayata gözlerini açtığı kasabanın halkı, milliyetçi ve çalışkan bir yapıya sahip. Babası kömür madeninde usta başı olarak çalışmakta. Annesi ise çiftçi bir ailede büyümüş ev hanımı. Fakat kendi küçük tarlasında patates yetiştirmekte. Çocuklarına oldukça düşkün bir anne. Tarjei'nin abisi olan Jules, bir meyhane işletiyor ve kazandığı paranın çoğunu ailesine gönderiyor. Jules, yol geçmez kasabasında tanınan ve saygı görülen bir iş adamıdır. Tüm kasaba halkı onu sever ve sayar. Neredeyse kasabada ki tüm evsizlerin karnını doyurur. Kim huzursuzluk çıkartırsa da cezasını verir. Eski bir asker olduğu için sert ve ciddi bir yapıya sahiptir. İşinde disiplini sever.

Tarjei 6 yaşına geldiğinde kasabada onun için büyük bir kutlama hazırlanır. Jules bir abi olarak tüm masrafları üstlenir. Bu kasaba da herkes birbirini çok iyi tanır ve her çocuğun 6.yaş kutlaması meydanda yapılır. Büyük ağabeyler, dedeler çocuklara öğütler verir ve okula başlama çağı geldiği için defter, kalem, kitap gibi hediyeler verilir. Baba, Tarjeinin doğum günü için işten izin alır ve meydana gelir. Jules babasını görünce hemen yanına gider ve gününün nasıl geçtiğini sorar.

-Bugün gerçekten zor geçti oğlum. Eli silahlı haydutlar, kömür madenine gelip 4 çalışanımı zorla aldılar. Amaçları tamamen gövde gösterisi yapmaktı. Ne yapacağımı bilemedim.Karşı koydum ama beni tehdit ettiler.

Jules, hayrete düşer ve şöyle der''Haydutları daha önce gördün mü? Meyhaneme gelmiş olma ihtimalleri var mıdır sence ?''

-Hayır jules. O haydutları ilk defa gördüm,kesinlikle buralı değiller.

-Peki sana bir şey yaptılar mı baba ? iyi misin ?

-Ben iyiyim ama çalışanlarım hala adamların elinde. Sanırım bir definenin izini sürüyorlar ve kazı işlerini yapacak adam arıyorlardı. Şansa bak ki beni buldular.

-Peki adamların ne olacak ? 4 çalışan gayet ciddi bir sayı ve senin için işler zor olacak. Bu ay sonunda 3 ton kömür çıkarman lazım.

-Biliyorum Jules. Ama elimden bir şey gelmez. Madenlerde yıllarca zorbalık gördüm. Artık dayanamıyorum.

Jules sinirlenir ve sesini yükselterek''Bu iş ile ben ilgileneceğim baba! O maden senin madenin ve kimse bizim ekmeğimize el uzatamaz!''

Konuşmanın ardından Jules ve Baba kutlamalara döner. Ama ikisinin de yüzü asıktır. Babanın onuru ve inancı kırılmış, Jules ise sinirden deliye dönmüştür. Tarjei ve annesi hiçbir şeyden habersiz gelen misafirleri karşılıyorlar.

Kutlamanın ardından ertesi gün Jules işe koyulur ve mekanına gider. Mekanında çalışanlarına  acilen Maganda ve Tek parmağı bulmalarını, buraya getirmelerini ister. Jules bu işin peşini bırakmayacaktı. Hemen ardından kaçırılan 4 çalışanın, bir oğlu Sapanca, mekana gelir ve Jules'e hesap sorar.

Kızgın bir tavırla''Hey! olanları duymuş olmalısın. Babam zorla madenden kaçırılmış ve senin Baban öylece durmuş Jules!Beni anlıyor musun? Bu ne demek oluyor he! Eğer Baban orada şeflik yapamayacaksa siktirsin gitsin, orada işi ne ?''

-Sen benimle nasıl böyle konuşursun! Benim mekanıma gelip bana posta koyuyorsun. Kaçırılan tek adam senin baban değil. Eli silahlı adamlara karşı benim babam ne yapabilir? Bu iş ile ben ilgileneceğim ve sende o koca ağzını kapatacaksın, yoksa ben kapatmasını bilirim.

der ve viskisini yudumlar. Ama Sapanca hala öfkelidir ve devam eder''Gelmiş karşımda ağzımı kapamamı söylüyorsun. Bu işin sorumlusu senin Baban ve eğer babama bir şey olursa, tanrı şahidim olsun ki önce bu mekanı, sonra da o madeni başınıza yıkarım.''

Jules bu sözleri işitir işitmez, çekmeceden silahını çıkarıp Sapancanın sol dizinin hemen üstüne iki el ateş eder. Sapanca yerde kan içinde kıvranmaktadır. Jules, Sapancanın üzerine doğru gelir ve eğilir

-Sanırım beni yanlış anladın Sapanca. Sana bu iş ile ilgilenicem dedim. Ama sen beni tehdit etmeye devam ettin. Şimdi al şu parayı ve toz ol buradan! Eğer bu yaşananlar kasabama ve aileme giderse, bir daha ki sefere kafana nişan alacağım.

Sapanca kanlar içinde mekandan ayrılırken Maganda ve Tek parmak mekana gelir. Maganda mekanı süzüp yerdeki kanları gördükten sonra''Hey, Jules.. Adamım! yine can yakmaya başlamışsın dostum, tıpkı eski günlerde ki gibi. Ahahahaha!''Tek parmak ise hemen konuya girmek ister. 

-Bakalım eski dostumuz bizi neden çağırmış.

Jules''Sizi unuttum mu sandınız beyler? Daha kazanılacak bu kadar çok para varken.''  

Maganda''Ah adamım seni nasıl özledim bir bilsen. Şimdi bana kocaman sarılmanı istiyorum Jules.'' Tek parmak magandaya kızarak ''Tanrı aşkına Maganda! İki dakika ciddi durmaz mısın sen ? ''Maganda cevap verecekken Jules lafını keser ve'' Evet beyler bu kadar goygoy yeter.Siz anlatacak mühim meselelerim var.''

Maganda ''iyi, olur. Dinleriz, ama önce viski ikram etmeye ne dersin Jules?''

Jules bardaklara viskileri koyar ve 3 eski dost tekrardan bir masada birleşir.

Hikayemin birinci bölümünün sonuna geldiniz. İkinci bölümde görüşmek üzere..

Teşekkür ederim.

SIFIR NOKTASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin