Tanıtım

53 6 4
                                    

Okumaya başladığın tarihi bırak➡️

🔪

"Noel geliyor, babamdan ne isteyeceğini düşündün mü?" Arabadaki sıkıcı hava dalgasını uzun bir süredir kovmaya çabalıyordum ki lanet olası şey camı açıp soğuk karın içeri dolmasına izin vermeme rağmen arabadan defolup gitmiyordu.

Jaceb'ın sıska omuzlarını hareket ettirerek, umursamadığını belli etmesini izledim. Ergenliğe giren birisi için oldukça boşvermiş ve yaşlanmış gibi davranıyordu. Hormonlarının tavan yaptığı bu dönemde sanki onun yüzyıllardır sex yapıyormuş gibi davranması- ki kızlar hakkında asla konuşmaması da dahil- garibime kaçıyordu. Ben bile bir kız iken ergenliğe girdiğimde sürekli birilerinin altında olurken nasıl zevk alacağımı hayal etmeye çalışırdım. Sanırım ellerindeki telefonlar ve bacaklarının üzerinden ayrılmayan o Macbook'lar radyasyonla benim küçük kardeşimi etkilediği gibi ergenleri etkiliyordu.

"Belki Kutup ışıklarını izlemek istersin diye düşünüyordum" kıkırdayarak kolumla omuzunu dürtükledim. Hiç birşey yapmadı. Sadece birkaç saniye bıkmış bir ifadeyle beni süzdü ve tekrardan telefonunun ekranına bakarak dışarıya döndü.

Tabikide söylediğim şeyin komik olmadığının farkındaydıma ama en azından gülmesini uzunca bir süre beklemiştim. Benimle dalga geçerek söylediklerime ve saçma kıkırdamalarıma iğrençsin diye bağırabilirdi. Bunu normal karşılardım ama o menopoza girmiş yaşlı bir kadın gibi-onlar bile sürekli trip atıyorlardı-sadece oturmasını ve açık camdan bakmasını tiye alamazdım.

Yüksek almam gereken derslerle uğraşırken ve bir sürü erkeğin olağanüstü olarak adlandırılan partilerinde iyice kıvırırken Jaceb pekte umrumda değildi açıkçası. Onu evde bile zor görüyordum çünkü babam geceleri önemli bir operasyon için mesai yapması gereken bir polis olduğundan, eve gelmek gibi bir sorumluluğum olduğunu düşünmüyordum.

Babamı severdim ve ona her zaman saygı duyardım. Belli kuralları olan bir adam olmasına rağmen işinden dolayı bize pek vakit ayıramıyordu ama beni ve kardeşimi gerektiğinden fazla dışardaki tehlikelere karşı uyarıyordu. Açıkçası sabaha karşı eve geldiğimi duysa ne yapacağını kestiremiyordum ama fazla kızmayacağından emindim. Fakat şimdi, eğer gerçekten Jaceb'ın normalin dışında bir sorunu varsa benim bir aydır neden fark etmediğimi sorgulayacaktı. O iyi bir polis ve sorgulama konusunda oldukça profesyonel iken benim onun karşısında hiçbir avantajım kalmıyordu. Çok geçmeden eve gelmeme bahanemi öğrenebilecekti. Sonrası, nolur gerçekten bilmiyorum.

"Bir, sıkıntın varsa bana söyleyebilirsin Jaceb" babama onu anlatmadan önce,kendimin bir şeyler öğrenip öğrenemeyeceğime bakmaya karar vermiştim.

"Hiç birşey yok Alaska. Dersler sıkıcı ve ben bütün gün o sıralarda oturmaktan nefret ediyorum" suratı muşmula yemiş gibi buruşurken yalan attığının elbette farkındaydım. Sadece üstüne gitme konusunda pek emin olamıyordum ama olayın babama ulaşacak kadar büyük olmaması gibi bir durum varsa eğer, şimdi pes edersem benimde yediğim haltların ortaya çıkaması boşa azar işitmeme neden olurdu.

Devam edecektim.

"Bana Alaska dememeni istediğimi hatırlıyorum" konuyu direk olarak açmadan ilerledim. O tatlı kardeş atışmalarını yaşayarak ortamı ıstabileceğimi düşünüyordum. Tabii,bunun ters tepip Jaceb'ın bana daha da tavırlanacağı ihtimali de vardı. Fakat cesur olmalıydım.

Biraz,anne gibi olmalıydım. Annem gibi.

"Tamam,demem.Senin içinde sorun buysa ve bundan sonra susacaksan, tamam abla"

AlaskaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin