⊙Köy Kızı | 1. Bölüm⊙

189 7 3
                                    

Fakir olanın halinden zengin anlamaz...

⊙⊙⊙⊙⊙

Uzun ve yorucu bir günün ardından evime geldim, oturuyordum.Bir yandanda bu şehrin beni çok yorduğunu düşünüyordum.

Telefonumun ekranı parlamaya başladığında, telefonuma uzandım ve arayan kişiye bakmadan çağrıyı cevapladım.

"Alo?"

"Bade, hemen şirkete gelmen lazım."

"Bir sorun mu var?"

"Vural Bey seni hemen şirkete bekliyor."

"Peki, on dakikaya ordayım."

Çağrıyı sonlandırdım ve koltuğun kenarına attığım montumu elime alıp, evden çıktım. Beyaz renkli, eski model Volkswagen'imin sürücü koltuğuna oturdum ve gaza bastım.

Çok geçmeden şirkete vardığımda direk Vural Bey'in odasına yöneldim. Kapıyı iki kez tıklattıktan sonra Vural Bey'in tok sesinin duyulmasıyla kapıyı açıp içeri girdim.

Oturduğu koltuktan kalktı ve elini uzattı. Elini tutup, başımla selam verdikten sonra kendi koltuğuna geri oturmasıyla bende siyah deri koltuklara oturdum. "Gecenin bu saati ne için çağırmıştı beni?" diye düşündüm, ister istemez.

"Eminim ki; gecenin bir vakti ne için seni çağırdığımı düşünüyorsun, öyle değil mi?"  Başım ile onay verdim.

Derin bir nefes alıp "Bade, kovuldun." dedi.

İrileşen gözlerimi Vural Bey'in üstüne diktim. "Ne?"

Ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Öfkeyle gidişini izliyordum ki kapının kulbunu bırakıp yüzünü bana döndü. "Tazminat için Nilüfer sana yardımcı olacak. Senden tek istediğim yarın buraya gelmen ve odanın anahtarını bana teslim etmen." Ardından hışımla odadan çıktı. Odada; yankılanan kapının tok sesi ile baş başa kalmış, sessizce kaderime mahkum olmuştum.

Bitkin bir halde arabamın kapısını açıp, yorgun bedenimi koltuğa bıraktım. Bej rengi derinin çıkardığı ses az da olsa beni rahatlatırken, aklımı farklı yerlere çekmeye çabaladım.

Başka bir iş bulmalıydım, mecburdum. Ödemem gereken bir çok faturam, bir çok bankaya kredi borcum vardı. İki aydır çalıştığım şirketten maaş alamıyordum. Bu yüzden ödemem gereken miktar iyice artmıştı. Düşüncelerimi bir kenara atıp arabamı çalıştırdım ve iki katlı müstakil evime doğru yola koyuldum.

Çantamın derinliklerinden çıkardığım anahtarım ile kapıyı açıp ayakkabılarımı çıkarmaya gerek duymadan içeri girdim ve kendimi gümüş rengi tekli koltuğa bıraktım. 

Bir anda kapının yumruklanmaya başlamasıyla aniden yerimden kalkıp kapıyı açtım.

Gecenin bu saatinde karşımda ev sahibimi gördüğümde şaşkınlığımı gizleyemedim. "Sedat Bey, bir sorun mu var?"

"Sizinle önemli bir konu hakkında konuşmam lazım." dediğinde içeri girmesi için elimle işaret edip kapıyı ardına kadar açtım.

İçeri girip rahat olmayan bir şekilde koltuğa oturdu. Bende karşısındaki koltuğa geçip konuşmaya başlamasını bekledim.

Kafasındaki cümleleri topladığında omuzları dikleşti ve göğüs kafesi gerildi. "İki aydır kirayı yatırmakta zorluk çektiğini biliyorum." Kafamı sallayarak onay verdim. "Seda akşam akşam başımın etini yedi, seninle konuşmam için. Bu yüzden gecenin bu saatinde rahatsız etmek zorunda kaldım." Ellerini dizlerinin üzerinde birleştirip, baş parmaklarıyla oynamaya başladı. "Bak kızım, seni kendi kızım gibi görüyorum bilirsin. İnan zor durumda olmasam bunu senden istemem ama beni anla. Maalesef evden çıkmanı istemek zorundayım kızım."

"A-ama Sedat Bey, bende zor durumdayım. Bugün şirketten kovuldum. Lütfen bana bir kaç gün verin. İşleri yoluna koyup kirayı hemen ödeyeceğim. Lütfen Sedat Bey, lütfen."

"İnan yapabileceklerim bu kadar. İki ay zaten sabrettik ama üçüncü ay böyle geçemez. Anlıyorsun değil mi?" Ayaklanıp kapıya yöneldi ve kapıyı açıp çıktı.

Bir günde hem işten kovulmuş hemde evsiz kalmıştım. Sanırım lanetlenmiştim.

●KÖY KIZI●Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin