1

0 1 1
                                    

Aynalarda  bazen kendime rastlıyorum, bir yabancıya bakarmışçasına bakıyorum, ardından zihnimde yinelenen sözcükler imgeleşip çağrışımlar yaratıyorlar, diyorum sen bu değilsin sen böyle biri hiçbir zaman olmadın.. Sanatçı zırvalarını tekrar ediyorum bir bok olacakmışçasına geçmişe dair bir şeyler düşünüyorum geleceğe yön vermek adına. Bazen uykudan uyandığımda etrafımdaki nesnelere karşı bir yabancılık hissediyorum dakikalarca inceliyorum, yattığım yatak, giydiğim giysi, ne zamandan beri varlar, üç gün öncesi, bir yıl ya da beş yıl öncesi ve bugün ya gelecek? İnsan bedeni, tabiat mükemmelliği, akıp geçen zamana direnen sözcükler tüm bunların hepsinin yaşam kaynağım olduğunu düşünüyorum. Psikolojik bir buhrandan ibaret tüm bunlar, aldırmayın sıradan bir duygusal kriz; eleştirmeyip sahici cümleler kurmuyorsam dikkate değer şeyler söylemiyorumdur. Odamda asılı "Şu an gece ve sen duygularını daha derinliklerde yaşadığın için bu eylemleri yapıyorsun" ertesi gün uyandığımda dünyevi şeylerlerle karşılaştığımda aklımın ucundan dahi geçiremiyorum, bazen ben bile düşündüğüm şeyleri kestiremiyorum. Sonu gelmez bir roman okuyormuşçasına zincirleme bir düşünce. Kendimi bazen bir yağmurun altında ıslanırken hayal ediyorum üşümeye başlıyorum yağmur diniyor, dindiğini hissedip huzursuz oluyorum, tekrar yağması için çabalıyorum yağmıyor. Çok küçükken ufak çaplı totemlerim vardı; şu elimdeki misketi diğerine değdirdiğimde istediğim sesi duyarsam istediğim şey olur, yoksa olmaz diye diye hapsettim kendimi...
Kendi yaşantım, yansıttığım ya da içinde bulunduğum karakter bana bu yaşıma kadar: İnsan eğer bir hata yaparsa yahut bir eylemi onun hayatı için kötü sonuçlar doğurursa belirli bir zamana kadar o eylemini kendince veya başkalarınca haklı çıkaracak bir türlü yalanlar arar, bulduğunda farkına dahi varmayarak hiçbir şey olmamış gibi yaşantısına devam eder inanır inandırır -sahici yalancılar, güvenilir kendinden emin kimselerdir-, -yalancı yalanı söyleyemeyene denir- inandığı şeylerin bir gün yalandan ibaret olduğunu anlamak ise göğüs kafesine kaynar zift dökülmesine benzer; yapışır, öylece eriyişini izlersin, daha sonra soğur ve iz bırakır. Pişman olmak mı, olmuşa ne çare?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VaroluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin