"Hadi ama Becky.Mızıkçılık etme." Holly'e kötü bakışlarımı gönderdim ve dolabımın kapağını açtım.İçinden bir kot alıp giymeye başladım."Ne yapıyorsun?" Kaşlarımı çattım."Ne yapıyor gibi görünüyorum?"
"Onu giyemezsin." diyip ayak bileklerimdeki pantolunu çıkardı.Yatağa oturdum ve sinirle ona baktım."Ne giyecek mişim?" Elini bir saniye şeklinde bana doğrulttu ve dolabımı karıştırmaya başladı.Daha doğrusu ortak dolabımızı.
İçinden siyah mini bir elbiseyi kafama fırlattı.Ve siyah blazer ceket."Bunları." dedi.Kaşlarımı kaldırdım.Aykkabıları elime tutuşturup beni banyoya soktu."Hadi hemen giyin." Banyoya girdim ve istemeyerek bu mini elbiseyi giydim.Ceketi üstüme geçirdikten sonra deve topukluları ayaklarıma giydim.Banyodan çıktım.Holly beni süzüp sıkı bir ıslık çaldı."İşte benim kızım." "Ya ne demezsin" diye mırıldandım.
"Kes sesini ve şuraya otur." Makyaj masasına oturdu ve maşayı prize taktı.
20 dakikanın sonunda nihayet(!) saçım ve makyajım hazır olmuştu.Holly'de hazırdı.Sarı mini ve sıkı elbisesinin altına giydiği kahverengi ayakkabılar oldukça hoş görünüyordu.Çantalarımızı aldık ve Holly'nin arabasına bindik.
Bara geldiğimizde bizimkileri aradık."Holly!Becky!" Gelen seslerin yönüne baktığımızda bizim baykuşları bulmuştuk.Yanlarına gittik.
Geleli 2 saat olmuştu ve ben kendimi sarhoş hissediyordum.Tristan "Şişe çevirmece oynayalım!" diye önerdi.Hepimiz kabul ettiğimizde bitmiş cam bira şişesini ortaya koyduk.İlk Tristan başladı.Allison'a gelmişti.
"Doğrulukmu cesaretlikmi bayanbenherşeyibilirim?" Ah onlar temin biraz bozuşmuşlardı da. Allison cesurca Tristan'a baktı."Doğruluk." Tristan güldü."Bu kadar cesur bakışa bu olmadı,bebeğim."
"Siktir!" "Tamam kızma.Soruyorum,ilkini kimle yaşadın?" Allison kahkaha attı."Max ile.Şunu söylemeliyimki berbattı."
Şişeyi Allison çevirdiğinde Spencer'a geldi."Doğrulukmu cesaretlikmi,bebeğim?" "Cesaretlik" dedi Spencer.
Alli güldü."Sevgiline kucak dansı yap."
Hepimiz kıkırdıyordu.Spencer gözlerini büyülttü.Sonra Tristan'nın kucağına oturup ona kucak dansı yaptı.
Böyle devam ederken Aiden bana sordu."Doğrulukmu cesaretlikmi,sarışın?" "Cesaretlik " dedim cesurca.Bakışlarını barda gezdirdi."Arkamızda oturan esmer çocuğu öp." "Sarışın olmazmı?" diye sızlandım."Esmer" dedi kesin bir dille.Gözlerimi devirdim ve koltuktan kalktım.Esmerin yanına gittiğimde ona şirince gülümsedim.Ona doğru eğildim ve dolgun dudaklarına dudaklarımı bastırdım.Önce bir şaşkınlık geçirsede sonrasında sertçe bana karşılık verdi.Öyleki beni kucağına ottturdu.Gitgide daha ateşli bir hal alıyordu.Ve bardan gelen ıslık ve "uu" seslerini duyuyordum.Nefessiz kaldığımızda dudaklarımızı ayırdık.Dudağının kenarındaki ruj izini başparmağımla sildim ve sonra kucağından kalktım."Güzel öpüşüyorsun." dudaklarını yaladı."Sende." ona göz kırptım ve masamıza döndüm.Çocuklar şaşkınca bana bakıyordun."Kızım,sen nasıl birşeysin böyle!" Aiden'nın sözüne karşılık kahkaha attım.
Uyandığımda etrafıma baktım.Bir dakika,ne ara uyumuştum ben?Yanıma baktığımda bizimkiler yoktu.Beni burada bırakmışlardı adi piçler! Başımı masadan kaldırdım.Öptüğüm esmer önümde belirdi."Seni eve bırakmamı istermisin?" "Neden olmasın." Bardan çıktık ve onun arabasına yürüdük.Siyah Range Rover.Bayılırım bu arabalara!Arabaya bindim.Uyku üzerime çöktüğünde ona karşı gelemedim ve kafamı cama yaslayıp gözlerimi yumdum.Uyandığımda bir evin önündeydik.Ama kesinlikle benim evim değildi. Arabadan indirdi ve beni sürüklemeye başladı.Zorda olsa durdum ve ona baktım."Burası neresi?"
"Yeni cehennemin.Yada cennetin.Bilmiyorum,sen seç."