11, final

2.2K 208 67
                                    

Taehyung penceresinden karşı apartmandaki sevdiceğinin penceresini gözetliyordu.
Dışarıdan bakıldığında; bir eli çenesine yaslıyken diğer elinde tuttuğu çikolatasını yiyor halde karşı pencereyi kesmesi anlamsız bir görüntü oluşturabilirdi.
Fakat Taehyung'un şu an umursadığı iki şey vardı:
Biri çikolata yerken elinin çenesine yaslı olmasından dolayı sürekli eline çarpan çenesinin verdiği rahatsızlık hissi ve Jung Hoseok'un bir buçuk saattir mesajlarına cevap vermeyip aynı zamanda çocuğa evine baskın yapmaması konusundaki kesinkes uyarılarıydı.

Hoseok'un şu an ne yaptığını deli gibi merak ediyordu. Merakını biraz olsun göz ardı etmek ve başka şeylerle meşgul olmak için dördüncü çikolatasını midesine gönderiyordu ve bunun pek işe yaradığı söylenemezdi.

Hüzünle yatağındaki içi boş olan üç çikolata ambalajına baktı.
Derin bir nefesle kendini yatağına, çikolata ambalajlarının üzerine bıraktı.

O sırada başını yorganın altına gömmüş Hoseok, yavaşça kafasını kaldırdı ve pencereden kafasını uzatıp Taehyung'un orada olup olmadığını kontrol etti.

Orada olmadığını gördüğünde yorganla yaptığı rulodan kendini kurtarıp üzerini düzeltti ve aşağı indi.

Haftalardır ince ince beynine ağlar ören düşüncelerini toparlamıştı ve sonunda Taehyung'u görebileceğine kanaat getirmişti.

Kendine çeki düzen verdiğine inanarak(?) yavaş adımlarla mutfağa girip stokladığı çikolatalarından kalan sonuncuyu aldı ve Taehyung'un evine varana kadar yemeye karar verdi.
Nedenini bildiği ama kendine bir türlü itiraf edemediği bir sebepten ötürü depresyondaymış gibi hissediyordu ve içine sinsice çöreklenen bu saçma hissin son bulması için Taehyung ile konuşma kararını sonunda almıştı.

Apartmandan çıkıp karşı yoldaki Taehung'un evine ilerlerken ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu.
Yanına gidince ne konuşacağını bilmiyordu. Az sonra yapacağı zırvalıkları düşündükçe elleriyle yüzünü kapatmak istiyordu.
Gitmezse de aralarındaki bu şeyin ne zamana kadar süreceğini kestiremiyordu.

Ve Hoseok, sonunu göremediği her şeyden korkardı.

Büyük harflerle Kim Taehyung yazan zile bastı ve kalbini yere düşürmüş gibi hissetmesine neden olan yumrunun aşağıya kaymasını bekledi.
Kapının açıldığını belli eden sesi duyduğunda hala kalbinin üzerine basıp geçiyormuş gibi hissetmesine neden olan yumrunun aşağılara kaymasına bekledi, ama hayır, aşağıya kayan hiçbir şey yoktu fakat her adım atışında yukarı çıkan bir safra sıvısı vardı.

Asansörle yukarı çıktıktan sonra tekrar kapı çalması gerecekti ve o, ciddi anlamda heyecanlıydı.

Ve tabii ki asansöre bindiği andan itibaren onu kapının arkasında bekleyen bir Kim Taehyungtan haberi yoktu.
Derin bir nefes aldı ve kapıyı çalmasıyla eş zamanlı olarak kapı açıldı.
Taehyung kalçası kapıya yaslıyken, hüzünlü olduğu halde normalden bir tık fazla özlem içeren gülümsemesiyle Hoseok'a baktı.
Bocaladığı her halinden belli olan Hoseok, ne diyeceğini bilemez halde ensesini kaşıdı.
"Ben, şey. Eee... içeri girebilir miyim?"
Yaptığı saçmalıktan dolayı gözlerini kırpıştırdı ve Taehyung'a baktı.
"Tabii." Taehyung'un bedenini yana kaydırmasıyla hızla içeri girdi.
Taehyung'un yönlendirmesiyle salondaki koltuklardan herhangi birine oturdu.
Hoseok, onun yanına değil de karşısına oturması için Tanrı'ya yalvarırken, Taehyung onu şaşırtmamış tam da dibine oturmuştu.

Belki de o karşısındayken onunla konuşmak daha kolay olurdu.

"Evet, Hoseok. Seni dinliyorum."
Hoseok, yapamayacağını anladığında birkaç saçma cümle sıralayarak eve gitmesi gerektiğini düşündü.

"Ben sana bakmak için gelmiştim. Malum mesajlarıma cevap vermedin de. O yüzden işte, iyi olduğunu gördüğüme göre artık gidebilirim."
Der demez ayaklandı ve birkaç adım atmaya kalmadan Taehyung onu yakaladı ve arkasındaki duvara kıstırdı.

"Mesajlara cevap vermeyen ben miyim, Hoseok?" diye mırıldandı gözlerini karşısındaki pürüzsüz yüzden ayırmazken.
Hoseok şu an onun sorusundan çok ne kadar karşı konulamaz durduğunu düşünüyordu ve bu düşüncelerinden ötürü kendini tokatlamak istiyordu.
"Evet benim, ama... bilmiyorum işte, sadece seni görmeye geldim."
Taehyung, Hoseok'un bu haline güldü ve parmaklarını çenesine kondurdu.
"Hadi ama Hoseok, ne için geldiğini biliyorum. Söyle ve kurtul. Beni de yorma artık."
Hoseok daha fazla kaçamayacağını anladığında derin bir nefes verdi. Aklındakiler kesindi fakat tek sorun kelimelerini toparlayamıyor oluşuydu.

"Ben, biliyorsun, uzun bir süredir seninle tanışıyoruz. Senin de bana olan duyguların açık, ben uzun bir süre aramızdaki bu şeyi düşündüm ve şey, bilmiyorum... ben sana karşı-"

Taehyung çenesini ileriye doğru uzattı ve dudaklarını birkaç santim uzağındaki dudaklara bastırarak Hoseok'u susturdu.

Taehyung bunu yaparken Hoseok'un ona karşı duygular beslediğinden son derece emindi ve Hoseok'un karşılık vermeden sadece olduğu yerde durmasıyla vücudunu aceleci bir telaş dalgası sardı.

Onu itmesini beklerken, Hoseok büyük bir umutla beklediği şeyi yaptı ve elleri hızlıca belini sardı.

İnce dudaklarını Taehyung'un dudakları üzerinde hareket ettirdi.
Taehyung'un parmakları çabuk bir hareketle Hoseok'un ensesini buldu. Yapabilirmiş gibi bedenini biraz daha karşısındaki bedene yapıştırdı.

Taehyung, Hoseok'un alt dudağını dişleri arasına alıp çekiştirdiğinde, boğuk bir sesle belindeki ellerini biraz daha sıktı.

Taehyung, vücudunun melodik tınının etkisiyle titrediğini hissederken, bir elini yanağına yerleştirdi. Hoseok'un eli belini terk edip saçlarını okşadı.

"Taehyung." dudakları, Taehyung'un dudakları üzerindeyken boğuk bir sesle söylendi. "Hm?"
Taehyung başını kaldırmadan öpücüklerini sıralamaya devam etti.
"Dışarıdaki kediler, acıkmıştır. Beslemeye gidelim mi onları?"
Taehyung güldü ve kızarmış dudaklara tekrar sertçe bastırdı dudaklarını.
"Olur."


final beklemiyodunuz dimi çok kötü biriyim hahahaha
aslında ben de beklemiyordum textde 12.bölüm final mi olur dostumm
hatta 12 değil 10 bölüm text, 1 bölüm de metin bari dedim bir kıyak geçip finali de metin yapayım
her neyse umarım okurken eğlenmişsinizdir, yani ben yazarken eğlendim
sizi sebiyorum
veeeee
başka fiklerde görüşmek üzere

the birthday, vhope ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin