in the night :: camren

üç

kedicik: günaydııın

anneciğim: saat neredeyse on iki, günaydın demek için fazla geç değil mi?

kedicik: ben bir üniversite öğrencisiyim ve bugün de cumartesi. yani benim için erken bile

kedicik: herkes sizin gibi ünlü reklamcılık firmalarında genel müdür olamıyor bayan jauregui :)

anneciğim: yeterince çalışırsan bir gün sen de olabilirsin bebeğim

kedicik: sekreterin olup masanın altından seni yalamayı tercih ederim

kedicik: ama bunlar hakkında konuşmayacaktık, pardon ;)

anneciğim: şimdi senin yüzünden sekreterime bir daha aynı yüzle bakamayacağım...

anneciğim: yüz demişken

anneciğim: yüzünün neye benzediğini bilmiyorum

kedicik: ben seninkini biliyorum ama:p

anneciğim: firmanın çıkan on haberinin dokuzunda fotoğrafım geçtiği için gayet normaldir

kedicik: bu benden yüzümün bir fotoğrafını istediğin anlamına mı geliyor?

anneciğim: birbirimizi azgın olmayan normal insanlar gibi tanımamız için bu gerekli değil mi?

kedicik: kabul edilebilir

kedicik: ama sonrasında sana hakkında sorular sormaya başlayacağım

kedicik: medyanın bilmediği şeyler hakkında

anneciğim: tamamdır güzelim

kedicik:

kedicik: üstümdekilere aldırış etme, lüks bir partiye gidiyordum :p

anneciğim: eminim ki o güzel gözler ve dudaklarla bütün partilerin gözdesisindir

kedicik: genelde arkadaşım dinah'yı daha çok beğenirler ama benim de giderim vardır

kedicik: tabii benim için önemli olan senin beğenip beğenmemen ;)

anneciğim: beğendim hayatım

anneciğim: karşımda duran bu büyüleyici yüzü ve o yüzün kirli düşüncelerini çok beğendim

anneciğim: hoşuma gitmeye başlıyorsun, kedicik

kedicik: tanıştığın bütün kızlara böyle iltifatlar ediyor musun lauren jauregui?

anneciğim: sadece güzel olanlara.

anneciğim: ve inan bana, sen şu ana kadar tanıdığım kızlar arasında en güzel olansın.

beni mutlu eden tek şeyin bu hikayeye gelen yorumlar olduğu bir gün daha...