Yeni üniversiteye başlama fikri gece kafamı bir sürü düşünceyle doldurmuştu.İstediğim bölümü kazanmıştım.Bu duygu paha biçilmez derecede harika hissetmeme sebep olmuştu.Ama bunlardan önce hayat yaşayarak öğrenilmez miydi?O kalın kitapları ezberleyerek değil.Sistem böyleydi yapacak tek şey çalışıp hedeflere yönelmekti.Ama benim için yaşam çizgimden bir adım öteye geçeceğim yerdi hemde Üniversite …Kafamdaki düşüncelerle uyuyakalmıştım.Sabah her zamanki gibi Nehir’in telefonuyla uyandım.Nehir mi kim?O benim tek arkadaşım…Aslında zorunlu olarak arkadaş olduğum ve böylece sırlarımı paylaştığım kişi.Çünkü babalarımız ortaktı böyle tanışmıştık işte...Pek dışarı çıkmadığım içinde iş yemeklerinde eve sık gelen tek yaşıtımla bir süre sonrada olsa bir iletişim kurabildiğim için sevinmiştim.
“Günaydın,uykucu hala uyanamadın mı? Üniversitenin ilk günü böy-“
“Kes şu sesini artık…Hazırlandım hatta yoldayım …”Sesimin uykulu olduğunu anlamadığına emindim.O kadar heyecanlı konuşuyordu ki bunlara dikkat etmemişti.
“İşte benim Eliz’im…Ne giyindin?Güzel bir şeyler giyinseydin?Makyaj yaptın mı?Yada dur ben seni görüntülü arayıp ne giyindiğine bakayım.”
“Saçmalama Nehir…Kapat şu telefonu ve başlangıcın mı ne her neyse ona doğru yol al!”
Telefonu kapatıp uykumdan beni böyle uyandırdığı için ona şu an sinir olmam gerekiyordu ama haklıydı.Daha kalkıp hazırlanmamıştım.Üstelik günün ilk saatlerinde bide yalan söylemiştim.Gün nasıl başlamıştı?Tabiî ki Harika…
Saçlarımı geceden yıkadığım için tekrar düzleştirmem zamanımı alırdı.O yüzden düzleştirmeyi sona bırakarak mini etekle daha şık olurum düşüncesiyle dışarıdaki yağmuru unutmuştum.Uzun çoraplarla iyi kombin yaparak üzerime kazağımıda giyinerek salaş ve şık bir görüntüye ulaşarak moda dergilerine ilk sıralardan girebilecek bir görüntüdeydim.