Ev Arkadaşı

100 1 0
                                    

"Bırak onu... L-lütfen." dedim.

Çakıyı tuttuğu elinin ucuyla boğazımı okşadı ve korkumu kat kat arttıracak o kelimeleri söyledi.

"Tenin çok güzel. Yazık olacak."

"Ha-hayır. Lütfen"

Bu cidden gerçek olamazdı. Buraya geldiğim anda böyle şeylere buluşmak isteyeceğim son şeydi. Ben daha önce hayatımda asosyaldim. Şimdi birden böyle bir şeyi bünyem kaldırmazdı. kaldırmadı da.

Toprak'tan

Cidden bu kadar korkmuş muydu? Sadece şaka yapmıştım. Uyanmasını beklerken onu izliyordum da cildi bir kızdan daha güzeldi.

Uyanmıyordu. Endişelenmeye başladım. Elime bir kova alıp su doldurdum. Ve başından aşağı boşalttım. Korku içinde gözlerini açtı. Bana baktı, yutkundu. Ve ayağa zorlanarak kalkıp bağırmaya başladı.

"Neden her zaman bir bela mıknatısı oluyorum! Neden hayatım normal insanlar gibi değil! Neden onlardan farklıyım! "

" Bela mıknatısı olmak, belanın ta kendisi olmaktan daha iyidir belki. Belki sen değil de diğer insanlar farklıdır."

"Hayır, değil! Farklı olan benim."

"Farklı olmak bazen iyidir, sevgili ev arkadaşım"

"Sanırım beni bir psikopatla ev arkadaşı olacak kadar mal mı sandın? Unut o işi. Burası neresi ayrıca? "

"Ahh sadece şaka yaptım. Cidden seni korkuttum mu? Burası evimiz ev arkadaşım."

"Diğer çocuğa yaptıkların da şakaydı değil mi?"

"O konuyu açma!"

"Neden bay psikopat?"

"Seni son kez uyarıyorum o konuyu açma!"

"Tamam. Ben gidiyorum. Sana ev arkadaşı işinde iyi şanslar."

"Hiçbir yere gitmiyorsun!"

"Bana emir vermeyi kes cidden bundan hoşlanmıyorum!"

Rüzgar'dan

Cidden artık ne yapacağımı bilmiyordum. Artık otelde kalamazdım çünkü param az kalmıştı.

"Bak Rüzgar sen bilirsin ama sana zarar vermeyeceğime emin olabilirsin."

"Peki. Yapacak başka bir şeyim kalmadı artık. Bişey sormak istiyorum."

"Sor hadi."

"O çocuğa neden öyle davrandın?"

"Bunu daha sonra cevaplayacağım."

"Peki."

"Benim eşyalarımı toplamam gerek otele gidiyorum ben"

"Ben götürürüm seni"

"Hayır, tek gidicem."

"Sen bilirsin. Boşu boşuna taksi parası mı vereceksin?"

"Evet."

"İyi."

Evden çıkıp bir taksiye bindim, buranın neresi olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Geri nasıl gelecektim. Taksiye bindim ve gideceğim yeri söyledim. Taksiye bindiğim yerin neresi olduğunu sordum. 'Ege Mahallesi' ymiş.

Otele geldiğimde taksinin parasını ödeyip otele girdim. Odama çıktım. Eşyalarımı toplayıp odanın anahtarını  resepsiyona teslim ettim ve otelden çıktım.

Taksi çağırdım ve mahallenin adını verdim mahalleye geldiğimizde evin yolunu hatırlamıyordum hemen Toprak'ın konum atmasını söyledim.

Evin önüne geldiğimde eşyalarımı apartman boşluğuna bırakıp karşıdaki bakkala gittim. Bişeyler alıp çıktım.

Eve geldiğimde tek duyduğum bağırışlardı. Kapıyı defalarca çalmama rağmen açmıyordu.

En son kapıya sertçe vurdum. Kapı açıldığında karşımda gözü dönmüş bir Toprak vardı. İçeri girdiğimde elinin kanadığını fark ettim. Sanırım aynaya yumruk atmıştı. Bağırıyor ve ağlıyordu.

Ve bir cesaretle gidip gözyaşlarını silip ona sarıldım. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama çok güzel hissediyordum ve onu sakinleştirmişti. Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum.

Nefes alış verişleri düzene girmişti. Ona sarılmam iyi gelmişti sanırım.

"İyi misin?"

Cevap yok.

"Nedir sana bunları yaşatan?"

Cevap yok.

"Tamam sustum. Bugün bişey yapmak ister misin?"

"Evet, içmek istiyorum."

"Tamam, birkaç bira alıp geliyorum bekle."

"Tamam."

Aşağı indim. Karşıdaki bakkala gidip son paralarımla biraları aldım. Yukarı çıktım. Eve geldiğimde eline pansuman yapıyordu. Elinden alıp dikkatli şekilde devam ettim. Canı yandığı belliydi. Ona bunu yaptıran şey neydi çok merak ediyordum. Zaten her şey merak yüzünden başıma gelmemiş miydi? Pansuman bittiğinde poşetin içinden biraları çıkartıp iki bardak aldı.

"Teşekkür ederim ama ben içmesem iyi olacak."

"İçmeni istiyorum. Hadi amaa. Yapma."

"Hadi koy biraz."

Güldü ve bardağı doldurdu.

Yaklaşık 1 saat sonra aldığım tüm biralar bitmişti.

"Dolaptakileri getir."

"Madem evde bira var neden bana tekrar aldırdın."

"Çünkü onlarrr yetmezzz."

Dolaptan biraları aldım. Ve içeri gittim. Toprak bağırıp duruyordu. Kafayı çoktan bulmuştu. İlk günden komşular şikayet edecekti. Kendime engel olmalıydım ama içmeden duramıyordum. Bardağımı doldurdum.

Toprak kulağıma eğildi;

"Nedeğn seğni arzuğluyorum? Beğni çoğk etkiğliyorsuğn. Böğyle yağpmaa. Keğndiğme enğgel oğlamağm"

Kalbimin ritmi değişmişti. Başım dönüyordu.

"Engel olmağğ oğ zamağğnnn."






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 25, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

FORBIDDEN LOVE (BoyXBoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin