Kural bir:kimseyle duvarlarını kıracak kadar dost olma

26 4 6
                                    

  Sıradanlığın içinde sıradandım..öyle bıkmış gidiyordum ki dünyaya daha doğmadan hikayem başlamıştı.6 aylıkken bir hastalığa yakalanmıştım.doğunca bir kişi bana hayat verdi.iliğini bir başkası için hiç düşünmeden vermişti.yani hayattan kopamıyordum.anlayacağınız en başta tersti bir şeyler.dünya kendini belli etmişti işte.kader zaten yazılmıştı ben oynamaya başladım sadece.

        Kurallarımla dolu dünyama hoşgeldiniz.

 'Hadi ama defne kimse duymadan gider geliriz.'

'hayır dedim Ece!'

  Ece kim mi ?en yakın arkadaşım gibi gözüksede değil; en yakın arkadaşına sır veririsin,dertleşirsin.ama ben kimseyle böyle bir şey konuşamam.

Kural bir:kimseyle duvarlarını kıracak kadar dost olma.

'Ece çıkar mısın şurdan?'

'ya bir kereliğine de olsa dediğimi yapsan.'

'çıkacakmısın şu tuvaletten neden her zaman bunu yapıyorsun.çok çocukça.'

  kapıyı yavaşça araladı.başı eğik bir şekilde özür dilerim, dedi.ve gitti.

bu kız her şeyde özür dilerim diyor haklı ya da haksız.ama bir gün kalbi fena halde kırılcak nerden mi biliyorum bu da işin süpriizi olsun. nasıl mı tanıştım?yurtta  aynı odada kalıyoruz. yurtta tanıştık yani.

'defne senin şu meşhur kafene gidelim mi?'

'hadi!'

   bu dünyada kendimi bir kafenin  bir masasına ait hissediyorum  sizce de tuhaf değil mi?

'senin masa bu sefer dolu'

'görüyorum hadi gel gidelim'

'hayırdır kızlar sinirle nereye böyle.'

'yetiş Adem abi defne dövecek bunları'

'ece!... adem abi şunları başka bir masaya oturtsak.ya da sen uğraşma '

sinirli bir şekilde masama yürüdüm.masamın önünden bir çay geçiyor .herkesden uzak bir köşe galiaba o yüzden seviyorum.

 masada 2 kişi oturuyordu.biri  sivilceli orta boylu orta kilolu biriydi.sessiz bir şekilde kitap okuyordu. (çok tuhafıma gitti.)

biri artist gibi bacak bacak üstüne atmış bana bakıyor.

' beyler duyduğuma göre burası size dar gelmiş daha geniş bir yere geçin.'

kitap okuyan genç tınlamadı bile ama diğeri;

'böyle iyiyiz.'

'kalkın lan burdan.'diyip yumruğu yüzüne geçirdim.sağlam çıktı ama.bu sefer oda yumruk attı. eli de ağırmış.derken gözüm o çocuğa takıldı hayla kitap okuyor.tövbe estafurlah.

'ödeştik.'diyip gitti.burnumdan kan geliyordu.kitap okuyan da ayağa kalktı.kulağıma eğildi.

'hayali dünyanı gerçek dünyayla karıştıma.'

giderken adem abiyle konuştu.sonra çekip gitti. bizimkiler koşarak yanıma geldiler.

'abicim neden böyle yapıyorsun? iyi misin?'

'defne burnun kanıyor? otur şuraya'

yavaşça kaldırdılar beni.masama kavuşmuştum.neden mi bu masa dayak yiyecek kadar önemli.kendinizi mutlu edicek huzur bulduğunuz yer yoksa.ve de sadece akan giden suya anlatabiliyorsanız derdininizi paylaşır mıydınız bu özel yeri?

'ece ,abi yalnız bırakır mısınız beni itiraz istemiyorum'

alışıktılar bana o yüzden pek itiraz etmezler.şu su gibi olmak istedim hep.önüme kimse geçemesin.kendi dünyamda olayım.

  Benim duvarlarım var. kimse için kıramayacağım duvarlarım.pek kavga etmem aslında.ama işte  benim kendimi bulduğum yer.nasıl paylaşabilirdim hislerimi...

  yurta geldik.ece direk uykuya daldı.yine gecelerde ay olarak yalnız kaldım etrafımdaki yıldızlar çok uzakta benden.ama belki ilerde  ay tutulması olurdu...

ah geceler....

'defne kalk sana bir süprizim var.'

'of sabah sabah mı? hadi ama rahat bırak beni'

'gel pişman olmayacaksın.'

beni çekiştire çekiştire dolabın önüne getirdi.

'giyin. itiraz istemiyorum.'

 beni kafeye doğru  götürdü.masama oturttu.noluyor lan?

'defne bekle burda ben yurta gidiyorum neden diye sorma az sonra cevabını alacaksın.'

 beş dakika sonra bir pasta geldi masama.iyiki doğdun dostum diye yazıyordu . üstünde bir de not.

selam defne,

duvarlarını kırdırmıyorsun.bana dostum dediğini hiç duymadım ama sen benim dostumsun. doğum günlerinden hoşlanmadığını biliyorum.o yüzden seni buraya getirdim.iyiki doğdun defne.

 bu kızı seviyorum ama üzgünüm ece yapamam.kurallarımı hiçe sayamam. masaının birinde bir çift kavga ediyordu.ben bu oğlanı nerde gördüm ya

'aşkım herkes bize bakıyor oturur musun şuraya'

'neden yaptın ya neden?naptım sana git burdan git.

'otur. bir daha demiyecem.'bu dünkü çocuktu şu  bana yumruk atan. hızlıca sandalyeden ayağa kalkım onların yanına gittim içimde kötü bir his vardı iyi şeyler olnayacktı..

' sen istedin'            

tam  yumruk atacaktı ki son anda elini tuttum.

'adam değilsin bari herkesin içinde belli etme.'

'sen,yetmedi mi lan dünkü yumruk.'

 bu arada güvenlik geldi.

'abi şunu götürün burdan.'

kız çok korkmuştu benim masama geçtik.

'iyi misin?'

'ben gidiyim artık sağol her şey için.'

acele acele gitti.tuhaf... iki gündür ne heyecan böyle ya.yurda gittim kendimi uykuya bırakmak istiyorum.

aklımda tek soru?

hayali dünyanı gerçek dünyayla karıştıma. bu ne anlama geliyordu?













EZBERİMİ BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin