kural iki: uçurumdan atlamadıkça uçurum deme

23 4 0
                                    

 başarmak için kurallarla yaşamam gerekiyordu ve öyle de oluyordu.herkes bir garip işte sanki ben normalmişim gibi konuştum demi? normal kime göre??

  ayağımı sürüklüye sürüklüye gidiyorum.hayallim için herkes uyurken çalışıyorum.zor oluyor o tatlı uykunu yenmek.benim gözümde geceleri çalışan bir adım öndedir.neden mi?abi en büyük fedarlığı yapıyor uyku?? peki en büyük rakibiniz uyku desem....

 ah uyku hayallerin tozu uykuda ,gerçeklerin karanlığıda...

   'defne  ödümü kopardın gece gece ne yapıyorsun?'

'sen uyumadın mı? yine kabus mu?'

 size anlatmadım demi? eceyle tanıştığımdan beri kabus görür. korkularını görür. neşeli olması gecenin  karanlığa boğulmayacağı anlamına gelmez.en büyük korkusuda abisidir.bana her şeyi anlatsada abisiyle ilgili hiç bir şey demez.

'defne ben abimle konuştum . yarın buraya gelecekmiş.'

'doğal bir şey niye kastın bu kadar?'

'abim öyle boşuna gelmez buralara zaten beni de ayda bir arar tuhaf olan iki gün ardı ardına araması. rüyamda ise  seni vuruyordu,ve sen beni suçluyordun.'

'anlamsız takma kafana'

  ağlıyordu.hiç bu kadar çaresiz görmemiştim onu..altüstü bir rüya sonuçta.sessizzce yatağına oturdu.mor bir defter aldı ve başladı yazmaya. kim bilir içindeki hangi kırıklıkları kalemine döküyordu boğazını kesmiyor muydu sözcükler...

sabah ilk ışıklarıyla bütün şehir uyandı.ece mi? oda az önce uyudu.bu gün öğleden sonra dersi o yüzden uyandırmadım .benim ise sabahın körü ne şans ama...

' bakar mısın?'

'buyrun'

'seni hoca çağırıyor. ilerde soldaki kapı.'

 ne için çağırdığınıda söyleseydin iyiydi ama.hadi onu geçtimde hoca ne alaka ?korkmadım değil şimdi. çünkü hocalarla aram iyi değidir.kapıda altın gibi bu ne? kapıyı vurdum.gir diye tiz bir ses geldi içerden.

'hocam beni emretmişsiniz.'

'kızım senin notun düşüktü demi?geçmek için bir şansın  var.tabi kullanırsan.'

'buyrun hocam.'

'bu emre , neyse işte tanışırsınız .emreyle birlikte bir konu anlatacaksınız  konunuzda kurallar hayata işler mi?hemde yarına çocuklar  süreniz 24 saat iyi bir iş çıkarın. şimdi çıkabilirsiniz.'

 bu neydi ? sanki robaot gibi söz hakkı bile vermedi . şimdi anlaşılan bu gün yurtan izin almam gerek.ama iyi tarafı şu kalmıyorum dersten.bide  en iyi olduğum konu kurallar bak şu işe.

'kurallar saçma . bu arada isiminle numaranı yaz şu kağıda.'

'hayır konu  iyi .bu arada adım defne . bir saat sonra kütüphanede olurum.'

' iyi edersin.pisicik.'

  hızla yurt sorumlusuna gittim izin belgesi felan ayarladım.üstümde ceket vardı;hava çok sıcak olacak gibiydi o yüzden yanıma almadım korkularımın yanına  yani kütüphaneye gittim.içersi tozlu raflarla doluydu,ah şu sessizlik beni boğuyor ya.bir masaya oturdum kütüphaneyi incelerken bir kitap dikkatimi çekti.SARILAMININ MUCİZESİ ismine vuruldum esas ya.

' pisicik'

 ürkmemle birlikte dengemi kaybettim ve yere düştüm. emre ise gülmeye başladı. insanlara hiç aşağıdan bakmamıştım.aşağıdan bakılınca omuzları çok geniş gözüktü.hafif göbeği vardı ama hiç belli olmuyordu . kot pantolan giymişti,üstüne de beyaz gömlek saçıda nemli gibi sanki yağmura tutulmuş gibi.kolundaki saat 20yıl önceden kalma gibiydi büyüklerden yadigar misali.gamzeleri varla yok arasındaydı.sanki gülse kaybolcakmış gibi.

' ooo işimiz var senle kalk hadi'

' gülme be.'

'neyse aklında bir şey var mı?'

'hayır'

'neyseki benim var sen 20 tane kural söyleyeceksin ben aksini kanıtlamaya çalışacam kuralları seviyordun demi?'

' peki ,kural 2: uçurumdan atlamadıkça uçurum deme.'

'çünkü uçurum seni havada bırabilirde yerede çakabilir aynı hayat gibi..'

'RÜZGAR'

 rüzgar mı?ama bu kitap okuyan çocuk.

'kitap arıyordum da.'

' zamanlaman mükemmel. yardımına ihtiyacım var.'

' ben almıyım ama derste katılırım. neyse ben kaçar.'

'bu kim emre?'

'eski bir tanıdık'

sizce eski bir tanıdık cümlesini ne için kullanır bir insan?hemde arası iyiyse?








EZBERİMİ BOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin