"Anne biraz gecikeceğim sanırım, bavulum havaalanında kaybolmuş. Yanıma yedek kıyafet almadım. Bir alışveriş merkezine gidip birkaç parça giysi almam gerek, haberin olsun." dedim tek solukta.
"Tamam kızım, acele etme. Seni seviyorum."
"Seni seviyorum" diyip telefonu kapattım.Annemle babam ayrı olduğu için çoğu zaman uçak seyahati yapardım. Açıkcası hiç bavulum kaybolmamıştı ve buradaki görevli bey, iki - üç güne hatta belki bir aya bulunup ev adresime gönderileceği söylendi ve annemin ev adresini yazdım.
Havaalanında sürekli koşuşturduğumdan yorulmuştum. Direkt bir taksiye binip alışveriş merkezine geldim.
Aman Allah'ım! Bu kalabalıkta neydi öyle? Kalabalıktan hiç hoşlanmazdım.
Kalabalık beni bunaltıp terlettiğinde, hızlıca adına bile bakmadığım bir mağazaya girdim. Büyük bir mağazaydı, insanlar adeta yarışıyordu. Kadın reyonuna girip, kendi bedenime ve zevkime uyacak dört ya da beş tane tişört aldım. Bunları denememe gerek yoktu. Pantolon bölümüne giderek üç tane de pantolon alıp bir tane de şort aldım.
Fakat pantolonları denemem gerekiyordu. Çünkü bazen ne kadar benim bedenimde olsa da bazen küçük, bazen büyük olabiliyordu. Deneme kabinlerini asla bulamıyordum! Bu kalabalıkta gözlerim 'deneme kabinleri' yazan bir yazıyı dahi seçemiyordu. Tam bu sırada bir kadın elamana rastladım. Bu fırsatı hiç kaçırmadan "Merhaba, deneme kabinlerini bulamadım. Rica etsem bana yardımcı olur musunuz?" Kadın beni baştan aşağı süzerken ilerlemeye başladı. Ben, bana tarif edecek zannederken kendisi de benimle geliyordu. "Buyurun, işte burası." Eleman kabinler dolu mu diye bakıyorken tam karşımdaki kabin boşalmıştı ve hiç beklemeden kabine girdim ve kapıyı kilitledim. Tam şortumu çıkartacakken kapı çaldı. Kapıyı aralayıp, "Evet?" Dedim. Bu az önce bana yardımcı olan kadın elemandı. "Deneyeceğiniz şeyleri merak ettim, yakışacağına eminim ama görmek istiyorum." Şaşırdım.
"Bunun pek mümkün olacağını sanmıyorum. Zamanım kısıtlı. İzninizle deneyip çıkmak istiyorum." Kapıyı özellikle tutmadığım için içeri girdi ve sandalyeye oturdu. Gözlerimi büyüterek "Saçmalıyorsunuz ve bu yaptığınız saygısızlık. Lütfen dışarı çıkın."
"Bunun pek mümkün olacağını sanmıyorum. Zamanım kısıtlı. İzninizle izleyip çıkmak istiyorum." Dedi beni tekrar ederek. Çıkarmak üzere olduğum şortun fermuarını çekerek kabindeki seçtiğim giysileri aldım ve kasaya yöneldim.Az önce olanlar zaten çok moralimi bozmuştu. Rahatıma düşkündüm, üstelik zaten sıcaktı. Daralmıştım. Denemeden şu birkaç parça kıyafeti kasadan geçirtip alışveriş merkezinin önünde taksi beklemeye başladım.