Sabah olmuştu, güneşin ışıkları odanın içini aydınlatıyordu. Edward uyuyordu hala. Uyandırmak için yanına gittim "uyan hadi Edward okula geç kalıcağız"
Edward gayet mutlu bir şekilde yataktan kalkıp bana sarıldı ve "insanın bir kardeşinin olması güzel" diyerek gülümsedi. Ve bende gülümsedim. Ona kanım ısınmaya başladı. İyi biri.
Elimizi yüzümüzü yıkıyıp kahvaltıya indik. Jolie ve Colton'a günaydın dedim. Onlarda güler yüzle günaydın dediler. Kahvaltı ederken çok tuhaf bişey oldu. Tabağımdaki yiyicekler bian hareket ettiler gibime geldi. Yemeği yer yemez okula gittik. Güzel bir okuldu. Sınıfa girdik, Edward ile bir sıraya oturduk ve hocanın gelmesini bekledik. ders coğrafyaydı.
bir süre sonra hoca sınıfa girdi. adı Colden dı. bay Colden. Sinirli birisine benziyordu ve sinir bozucu bakışları. yarım saat ders işledik sonra bay Colden beni ayağa kaldırdı ve ''ingiltere dünyanın en iyi kaçıncı ülkesidir'' diye bir soru sordu. bilmiyordum. Muhtemelen Edward'da bilmiyordu. eğer o bilseydi bende bilirdim.
Bay Colden ;
- Cevabı bilmiyormusun ?
- Hayır, malesef.
- Sen hiç ders çalışmazmısın çocuk ?!
- Hayır ve bana böyle bağırmanıza hakkınız yok.
- Sana istediğim gibi bağırırım! şimdi soruyu cevapla!
Baya sinirlenmiştim ve bay Colden da sinirlenmişti. neden sinirlendiğini pek anlamadım sadece 1 soruyu bilemediğim için mi yani?
Gözlerim kapalı bir şekilde nedensizce ellerimi sıkıyordum ve sanki o sınıfı hissedebiliyordum... herşeyi. tüm herşeyi görebiliyordum. gözlerimin kapalı olmasına ramen. sıraları,sıraların üstündeki eşyaları. herşeyi kontrol edicek gibi bir his vardı içimde. sanki hepsi elimde. elimde bir ağırlık vardı belkide herşey gerçekten ellerimdedir. kollarımı yukarı doğru kaldırdım ve biranda sınıftakiler çığlık atmaya başladı. sınıftaki eşyalar havada uçuşuyordu... hareket edemiyordum. sadece ellerim havada, durmuş sınıfta uçuşan eşyaları izliyordum. bir süre sonra herkez dışarı kaçmaya başladı.
Hareket edemiyordum. Edward hala sınıftaydı elimi tututu ve birisini aşağıya indirdi. havada uçuşan tüm eşyalar yere indi. ve artık hareket edebiliyordum oh bee ''Hadi hemen gidelim. Burdaki zararın parası benden çıkmıycak o yüzden koş.''
●●●