KUŞKU- GİRİŞ

40 2 0
                                    


KUŞKU-TANITIM

Gökyüzü aydınlanmaya başlıyordu ve ben hala uyumamıştım.Sanki dün gece gördüğüm rüya beni etkisi altına almıştı ve kurtulamıyordum.

Yüzüme düşen saçlarımı geriye savurarak mırıldanmaya başladım.

"Neden böyle oluyor?"

Cevap gelmeyeceğini bildiğim için bu kadar rahat soru soruyordum.Eğer bir cevap verecek varsa oda bendim.

Tek yaşamaya başlayalı yaklaşık bir ay olmuştu ve geceleri uyumak zor gelmeye başlamıştı. Dünyanın en şanssız insanı olsaydım böyle bir şans denk gelmezdi sanırım.

"Bir duş alırsam kendime geleceğim.." diye düşündüm.Aslında yalandı,kendimi avutuyordum.

Parmaklarımı soğuk zemine deydirerek yataktan kalktım.Yürüyüşlerim biraz paytakça olduğu için bir pengueni andırıyordu.Banyoya ulaştığımda aynayla bakışmaya başladım.

Gözaltlarım bana yakışmayacak derecede morarmış ve dudaklarım kurumuştu.Bu aralar uyumuyor,yemek yemiyor hatta su bile içmiyordum.Nasıl yaşadığımı sorarsanız kahve ve sigara ile yaşayabilen türden insanlardan biriyim sadece.

Bende her kız gibi bal rengi gözlerimde okyanus gören bir adama aşık olduğumu hayal ettim bir ay öncesine kadar.Ama şimdi öyle yalnız hissediyordum ki o kişi karşıma çıksa asosyallikten cevap bile veremezdim.

Sarı saçlarım yıpranmış gibi duruyordu ve bakım yapılma zamanı gelmişti.

Duş kabinine doğru yürüyerek suyun sıcak tarafını açtım.Elimle kontrol ederek bu sefer fazla sıcak diyerek biraz soğuğa çevirince su buz gibi oldu.Bunu ne zaman ayarlamayı başardım ki diyerek soyunmaya başladım.

***

Öğlen saatlerini geçmişti ve caddede boş boş geziyor mağazadaki vitrinlere bakıyordum.Gözüme siyah tabelası olan bir kafe ilişince adımlarımı oraya yönelttim.İçeri adım atmamla gökyüzünün gözyaşlarını kusması bir oldu.En azından bu konuda biraz şanslıydım.

Kafe oldukça boş görünüyordu,etrafta biraz göz gezdirince cam kenarında yağmurun sesini dinleyebileceğim bir yere oturdum.Garsonlar benim oturduğumu görünce hızlı bir şekilde geldi.

"Hanımefendi orası rezerve."

Gözlerim masadaki rezerve yazısını ararken böyle boş bir kafede tek rezerve olan yere oturmamın verdiği utançla masadan kalkmaya yelteniyordum ki bir ses bunu yapmamı engelledi.

"Bu seferlik otursun,ama bu konuda sizi uyarmıştım.Bir daha böyle birşey olursa kovulursunuz."

Kurduğu cümle sinirlerimi yerle bir etmeye yetmişti.Gözlerimi gözlerine sabitlediğimde biran şok etkisi yaşadım.Sanki biri beni elektro cihazlarıyla çarpmış gibi gözlerimi kaçırmam bir oldu.

Derin bir soluk alarak cesaretimi topladım ve konuşmaya başladım.

"Bana bak,insanları tehdit etmeyi kes.Zaten yeni gelmiştim ve al senin olsun masan."Ela gözleri iyice sinire bürünürken siyah kapüşonundan dışarı çıkmış dağınık saçlarına dokundu.Bu sırada ayağa kalkmaya yeltenmiştim ki,kolumdan tutarak beni sandalyeye geri oturttu.

"Sizin gibi basit kızlar,sürekli dikkatimi çekmek için hep bu basit numaraları yapıyorsunuz.Ama ilgimi çekecek bir tipin cidden yok.Sırf sen şu masaya oturdun diye zaten bir daha o masaya oturmayacağım."

Dedikleri öyle ağırıma gittiki o an ona tokat attım.Garsonlar birden araya girince ne yaptığımı yeni farkedebilmiştim.

Garsonlardan biri konuşmaya başladı.

"Lütfen Kayra Bey,bir zarar vermeyin.Bırakın gitsin."

Kayra dediği adam önümdeki masayı ani bir refleksle savurarak bana kolaylıkla ulaştı.


WATTPAD'DE PAYLAŞTIĞIM İLK HİKAYE ARKADAŞLAR DEVAMI İÇİN TAKİPTE KALIN.

KUŞKUWhere stories live. Discover now