Boğazımda hissettiğim eller duraksamamı sağlamıştı.Gözlerim boğazımdaki baskıyla dolarken nefes almaya çalışıyordum.
Gözlerimin içine derin bir öfkeyle bakıyordu.Garsonlar sonunda araya girerek zorda olsa Kayra'yı üzerimden alabildiler.
Nefeslerim öyle hırıltı şeklinde çıkıyordu ki bu aptal adam beni az kalsın öldürecekti.Kayra gür sesiyle konuşmaya başladı.
"Bir daha sakın(!) aklın varsa karşıma çıkma."
Derin bir soluk alıp cebinden sigarasını çıkartıp yaktı ve konuşmaya devam etti.
"Farzet ki çıktın,seni bu sefer kurtaracak kimse yok.Şimdi gitmene izin veriyorum..Defol!"
Cümlelerini bitirmesini beklemeden hızlı adımlarla bu Allah'ın belası kafeden çıkmak için adım attım.Zaten yalnız yaşıyorum başımı belaya sokmasam şaşardım.
Yağmur yavaşlamıştı ve bu sefer benim bulutlarım yağıyordu gözlerimden.
Eğer babam olsaydı böyle olmazdı şuan bu saatte büyük ihtimal evimde Teen Wolf izliyor olurdum.
Babamın kurduğu bir cümle sanki kulaklarımı doldurur gibi oldu.
6 AY ÖNCE-
"Kızım erkeklere çok dikkat etmelisin.Ben bunu erkek olduğum için söylüyorum.Kendini hiç düşünmeyeceğin yerlerde bulabilirsin.Aşık olacağın adamı iyi seçmelisin."
Bunu yanan sigarası eşliğinde büyük bir endişe ile söylüyordu.
Bende yüzüme ufak bir tebessüm kondurup şımarık bir kız rolüne büründüm.
"Babacığım,benim aşık olduğum bir erkek var oda sensin.Ayrıca bir tane patlatırım ağzına görür beni üzmeyi."
Babamın yüzü gülümser bir hal alırken "Aslan kızım."diye ekledi.
GÜNÜMÜZ:
Eve geleli bir saat olmuştu ve hava kararmaya başlamıştı.Bugün yaşadığım o saçma olayı düşündükçe sinirlerim tepeme çıkıyordu.Biraz internette takılayım diye düşünerek laptobumun kapağını açtım.
Sosyal medyada keşvette gezinirken gözüme saçma bir fotoğraf ilişti.Bu resim bugün benim boğazımı sıkan adamdan başkası değildi.
Nedensizce profilini stalklamaya başlamıştım.Hiç gülümseyen fotoğrafı bile yoktu öküzün.Umarım bir daha karşıma çıkmazdı.Bir süre sonra sıkılıp laptobun kapağını kapattım,yarın işe gitmem gerekiyordu.
KAYRA'DAN:
Elimdeki çakmak bir türlü yanmıyordu ve sinirle çakmağı ve sigarayı camdan fırlattım.Adamlarımdan biri endişeyle yanıma geldi.
"Abi bugün sinirli gibisin.Canını sıkan bir durum mu var?"
Gözlerimi on saniyeliğine gözleriyle buluşturunca sorduğu sorudan vazgeçmiş gibi geri adım attı.
Hayatımda ilk defa bir kızdan tokat yemiştim.Bu olay duyulursa babam beni evlatlıktan bile reddedebilirdi.Onu neden orada öldürmediğimi bende bilmiyorum.Yaptığımız en iyi iş adam öldürmekti.
Babam ben doğduğumdan beri tefecilik yapıyordu.Bu kadar para nereden geliyor diye düşünülmesin diye bir kafemiz vardı ve geceleri de orada kumar oynanıyordu.Resmen insanları öldürmenin oyun gibi geldiği bir durumda sadece boğazını sıkmam aptallıktı.Ya da şanslı günü olabilirdi.Cebimden telefonumu çıkartarak instagramı açtım.
Gelen bildirimlere bakarken en son beğenilerde gördüğüm şey şaşırmama sebep oldu.
Çünkü bugün bana tokat atan namuslu şıllığımız fotoğrafımı beğenmişti.İsmi Afra'ydı.Profilini emin olmak için açtığımda dikkatimi çeken şey açıklama kısmında Starbucks yazıyordu.Orada çalıştığını bir kaç fotoğrafına bakınca anladım.Bizim kafenin yakınlarında bir Starbucks vardı büyük ihtimal orada çalışıyordu.Aslında güzel kızdı ama madem fotoğrafımı bugün yaşadıklarından sonra beğenecek kadar yürekliydi.Yarın beni çalıştığı yerde görünce ne yapacaktı çok merak ediyorum.Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan belimde hissettiğim eller oldu.
"Kayra,ben geldim nasılsın?"
Bu kızdan bir türlü kurtulamıyordum.Ece sürekli açık giyinen kendini bana utanmasa zorla becertecek kadar aptal ve bir o kadarda tahrik etmeyi seven bir kızdı.
"Senin gelmediğin bir gün mü var Ece?"
O kırmızı rujunu taşırmış dudağıyla sanki bir espri yapmışım gibi sahtece gülümsedi.
"Size gidelim mi?" diyerek cümlesini bitirdi.
AFRA'DAN:
İş yerine geleli bir saat olmuştu.Burada çalışmak beni mutlu ediyordu. Baristalığı öğrendiğim Mert işe bir saat geç gelmişti.Yanımdan geçerken "günaydın fıstık" demeyi ihmal etmedi.Mert çok sevecen sıcak kanlı ama iş konusunda tam bir egoistti.Kendi dışında kim kahve yaparsa yapsın beğenmiyordu.Ama genel olarak beni güldürmeyi başaran nadir insanlardan biriydi.Henüz saat daha erken olduğu için çok az müşteri giriyor kahvesini alıp işe yetişmeye çalışıyordu.Bu saatler benim en sevdiğim saatlerdi.İnsanların telaşlarını gözlemleyip güzel betimlemeler yapıyordum.Düşüncelerimden beni çıkaran Mert'in sesi oldu.
"Afra,bir mocha yapar mısın?"
Barın arka kısmından çıkarak müşteriyi göreceğim kısıma geçtim.
İsmini önce bardağa yazmam gerekiyordu.Lakin gördüğüm tanıdık surat beni beynimden bir çiviyle asılmış gibi hissettirdi.Dudaklarım istemsizce "Kayra!"diye mırıldandığında o hiç şaşırmamış gibi sert bir ifadeyle konuştu.
"Tüh,dünya çok küçük.Bir daha karşıma çıkarsan kötü olur demiştim ve şanslısın ki ben sözümde duran bir adamım.Şimdi nereye kaçacaksın Afra?"
"Ama sen beni nasıl buldun?"diye kekelemeye başlayınca cebinden telefonunu çıkarttı.Kendi instagram profilini açıp beğenileri gösterince kendi profilimi görmeyi beklemiyordum.Salak ben yanlışlıkla dün onun profilini gezerken fotoğrafını beğenmiştim!

YOU ARE READING
KUŞKU
RomansaYalnızlığıyla mimlenmiş bir kadın, Kötü ününden bıkmış bir adamın hikayesi.. Telif hakları saklıdır.