İnsanlar bazen tek bir umudum var die başlarlardı cümlelere ama benim tek bir umudum bile kalmamıştı.Yine olduğu gibi çok kişinin içinde tek hissediyordum kendimi boşlukta çaresiz. çok insan vardı etrafımdan belki gereğinden fazla fuzuli yanımdaymış gibi durup arkamdan iş çevirenler.Benim hayata karşı tavrım bom boş çünkü hayat boş ve gereğinden fazla haksızlıklar içeriyo evet. Herkes çok cins ve değişik bi insan olduğumu söyler aslında değişik bi insan değilim etrafımdakiler değişik. Ben sadece kendince hayata karşı tavrı olan bi kızım yanlızlığı seviyorum kendimle yalnız kalmayı seviyorum aynalarla sohbet etmeyi seviyorum başkasına derdimi anlatıcağıma kendi kendime anlatırım ve zararlı çıkmam. Annem ben 10 yaşındayken trafik kazasında öldü. Biz annemin ölümünden sonra başka bi boyuta geçtik ne babam babamdı ne ben bendim.
Babam o günden sonra çok değişik bir adam oldu vurdum duymaz sorumluluklarını unuttu benden ümidini kesmişti bile eski babam yoktu atrık. Ben ise içine kapanmış hayattan sogumuş bi kız olarak hayatıma devam ediyordum. Benim adım Erem Dilgen ismim çok değişik ama annem koydugu için çok seviyorum ismimi anlamı ise cennet demek annem her zaman cennet annelerin ayaklarının altındadır derdi ve sende benim bi cennetimsin allahın bu dünyadaki bana gönderdiği cennetsin derdi cennet kızım die severdi beni.
Annemin fotoğrafına bakarak uykunun kollarına bıraktım kendimi. Alarmın sesiyle gözlerimi yavaş yavaş araladım telefonuma baktığımda saat 7:40 yordu gece yatarken biraz daha erken kurmuştum alarmı çünkü okula aç gitmek istemiyorum paramı biriktirdiğim için kahvaltı etme kararı aldım normalde etmeden gidiyodum ama birkaç gündür açlığa dayanamıyorum nedense. Hemen banyoya giderek lavoboya girdim ve elimi yüzümü yıkayarak akşamdan ördügüm saçlarımı açmaya başladım. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra mutfağa gittim çaydanlıga su koydum çayı çok fazla seviyorum günde 7 8 bardak içerim çünkü bütün yorgunluğumu ve stresimi alıyo sanki beni rahatlatıyo. çay orda kaynarken kendime sandviç yaptım çayın kaynama sesiyle hemen çayı demleyip bardağıma koydum demlenmesini bekliyemiyeceğim geç kalmak istemiyorum okula. Kahvaltımı yapıp bulaşıkları hemen yıkayıp odama doğru giderken babamın odasının kapısı yine acıktı yine gelmemişti akşam kim bilir yine nerede kalmıştı böyle yaparak hem beni üzüyo hem kendini mahvediyodu. Odama giderek dolabımdan siyah kot pantolunumu ve okul formamı aldıktan sonra hemen giyinmeye başladım üstümü giydikten sonra okul cantamı hazırlayı aşagı indim anahtarımıda çantama koyduktan sonra siyah botlarımıda giyerek evden çıktım. Kulaklığımı çıkararak müzik açtım ve otobüs durağına doğru yola koyuldum yolda Selma teyzeyle ve Hamza abiyle konuşmadan okula gitmezdim Selma teyze otobüs durağının köşesinde çiçek satar Hamza abi ise durağın önünde küçük bir manav tezgahı vardı meyve sebze satardı.
Durağa yaklaştığımda ilk Selma teyzenin yanına uğradım...
'' O yine ne bu güzellik bak Erem ama ben böyle pasaklı sen hep güzel adil değil kızım böyle''. Diye gülmeye başladı Selma teyze her sabah beni övmeye bayılır.
'' Ya Selma teyze abartma her zamanki halim sende çok güzel bi bayansın deme öyle bozuşuruz bak''. Diyerek Selma teyzenin yanağını kocaman öperek Hamza abinin yanına koştum.
'' Yavaş kızım köpekmi kovalıyo arkandan düşeceksin bak.
'' Hayır hamza abi otobüsün gelmesine 5 kaldı vakit kaybetmiyim dedim senle sohbet etmeden okula gitmem biliyosun'' diyerek yanagından bi makas alarak gülmeye başladık.
'' Dur ben sana elma veriyim bu sefer cok fazla elma siparişi vermişim çürüyecek çantana koy ordan 5 6 tane yersin okulda sonra.
'' O hamza abi ayı falanmı zannettim beni ya baksana bana 90 60 90 lık kızım 5 6 tane ne ya.
'' Tabi tabi kızım arkadaşlarınada verirsin die dedim sakin ol bu ne celal.
Diyerek gülmeye başladı celal abi
Elmaların önüne gittim 2 tane elma alarak cantama koydum.
'' Hadi görüşürüz hamza abi otobüsüm gelir şimdi kendine dikat et.
Diyerek otobüs durağına koştum 10 saniye sonra hemen otobüs geldi ve bindim. Cam kenarına oturarak kulaklığımı taktım ve hayel kurmaya başladım.