1.58|Texting (TAMAMLANDI)

0.3

Son Lux- Easy

Akşın'dan;

"Kök saldım be Gülce çık artık."

İç çekerek Miray'ı onayladım. Miray ne ayak mı? Gülcelerin evine tek gidebileceğimi mi sanıyorsunuz?

Gülce tek olsa giderim de beş kişiler işte, yoksa ohooo.

Yaklaşık on beş dakika sonra Gülce, Dide, Hayat, Tuğçe ve Ceren aşağıya indiğinde istemsizce pis bir gülüş yerleşti dudaklarıma.

"Kanka bokunu yiyim Tuğçe'yi ben döveyim. Sedat'a asılıyor."

Miray'ı kafamla onaylayarak "Sahne senin bebeğim" dedim.

Miray patmaklarını kütleterek konuşmaya başladı,

"Evet bayanlar-ki bu biz oluyoruz- ve kaşarlar. Sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri peygamberin kavriyle kızınız Gülce kızımız Akşın'a ters yapmış onu düzeltmeye gel-"

"...mediniz. Buraya gelin bakalım."

Miray'ın cümlesini yarıda kesen Sedat'a kaşlarımı çatarak baktım. Gökalp, Yarkın ve Sedat karşımızda durmuş bize bakıyorlardı.

"Ne o kavga etmeye bir tarafların yemedi de tam sizi dövecekken gelmeleri için bunları mı tuttun? Nasıl da korkuyor?"

Gülce'nin dediğini duymamla sinirlerime daha fazla hakim olamayıp üstüne atladım. Zaten Miray da bunu bekliyormuş gibi hemen Tuğçe'nin üstüne atlamıştı. Dide, Hayat ve Ceren korkarak uzaklaşmıştı.

Korkak taraf bizdik öyle değil mi?

Yumruklarımın artık havaya karıştığını fark edince ayaklarımın de yere basmadığını idrak ettim. Gökalp ayaklarımı yerden kesmişti.
(Y.N: ÇILDIRDIM AMKDĞSOKZP2ŞSĞ2ŞSOK2ĞS)

"Kızıl gel bakayım buraya, senin saçların boya numarası kaç?" Beni yere bırakırken dedikleriyle burnumdan soluyarak,

"Ben orjinal kızılım ama o turuncu kafayı bilemem" Miray kendisinden bahsettiğimi duyunca,

"Sus lan ejderha kusmuğu, senin saçlarından daha orjinal benim saçlarım" deyince Sedat kolunu Miray'ın omzuna attı ve "Akşın'a katılıyorum senin saçlar fake gibi bence ya" dedi.

Miray'ın heyecanlandığını kim olsa anlardı, nefesini düzene sokarak Sedat'ın karnına dirseğini geçirdi,

"Senin saçlar da tam yolunmalık biliyor musun?"

Miray'ın dediği şeyle Sedat hırkasının kapşonunu geçirdi, kolunu Miray'ın omzundan çekerek "Yakalarsan yolarsın portakal kafa" dedi ve koşmaya başladı.

Ben Gökalp'in yanında yürüken Yarkın bizden biraz daha uzaktaydı. Ona baktığımı fark edince kafasını kaldırıp göz kırptı. Ben ise sadece gülümsemekle yetindim.

Miraylar iyice gözden kaybolmuştu ama bundan bize ne yahu?

En az beş dakika sonra çalan telefonumla dikkatimi yoldan çektim.

Portakal Kafa arıyor...

Aramasını hiçe sayabilirdim ama Sedatlaysa kalp krizi falan geçirebilirdi.

Aramasını cevapladığım anda nefes nefese bir sesle karşılaştım ve duyduklarım hiç hayrı işaret etmiyordu.

"Akşın sıçtık, Sedat süs havuzuna düştü"

Wp grubu var haberiniz olsun bb