Yeni Bir Başlangıç
Komutanım bile diyemeden Tarık Yarbay benden çoktan uzaklaşmıştı. Kapıyı hemen kilitleyip arkasından koştum. Ancak bölükten çıktığında yakalayabilmiştim.
Beraber bölüğün merdivenlerden indik ve arabaya doğru yürüdük. Nefesimi topladım ve konuşmak için biraz daha yaklaştım.
"Komutanım nerelerdeydiniz?"
Tarık Yarbay gözünün yanından bakarak cevapladı.
"Ulan çömez ne zamandan beri hesap sorar oldunuz?"
Başımı öne eğdim.
"Hesap değil de meraktan Komutanım."
Konuşmam bittiğinde arabanın yanına gelmiştik. Kapıyı açtım ve direksiyona geçtim. Tarık Yarbay camı aralamış yüzüme bakmadan konuşuyordu.
"Beni bırak ta siz neredeydiniz, öğlen topluca nereye gittiniz?"
"Cumaya namazına gittik Komutanım."
Dikiz aynasından baktığımda arkadan kalkan tozu görebiliyordum. Arabayı o kadar hızlı kullanıyordum ki, sanki hiç durmayacak gibi gazlıyordum. İlginç olan bu kadar hızlı ve adrenalinle yolculuk ederken çok normal bir şekilde sohbet etmemizdi, sanki bir kafede oturuyorduk.
"Uzun sürdü, 1 saat kadar gelmediniz, cami iki adım yer?"
Nizamiyeden hızla çıkmış hastane hane yoluna girmek için ilk aradan sağa döndüm.
"Cumadan sonra cenaze namazı kıldık komutanım. Birisi vefat etmişti. Denk geldi yanından öylece geçip gitmek istemedik, hep beraber safa durduk, namazı kıldık öyle ayrıldık.
Tarık Yarbay inanılmaz profil çıkaran biriydi, bir bakışta bir insanın neyi var neyi yok anlar, çok iyi analiz yapardı.
"Ne o musalla taşında sanki bir an Arası görmüş gibi kötü olmuşsun, sesin titredi, yoksa kendini mi gördün?"
Yaklaşık 90 km hızla seyrediyorduk ama o yine de beni çok iyi yakalamıştı, kaçmanın bir anlamı yoktu, o benimde babam gibiydi.
"Her ikimizi de Komutanım. İkimizi de o musalla taşında gördüm. Neredeyse birer ay ara ile yaralandık, o beni canını dişine takıp kurtardı ama ben kardeşimin yanında olamadım, yetişemedim."
Tarık Yarbay araladığı camını kapattı, bana doğru döndü.
"Bak evlat, bir suçlu arayacaksan illa ki bulursun, bu kader, yapacak bir şey yok. Bende istemezdim Aras bugün bu durumda olsun ama olacağı varmış, elimiz kolumuz bağlanıyor işte. İyi ki sen o gün Aras'ın evine gitmişsin, denk gelmiş, yoksa bugün Aras aramızda olamayabilirdi."
Sıkıca direksiyonu tutarken, Tarık Yarbay'a yönelip devam ettim.
"Hayır hayır denk gelmedi Komutanım. Aras bir kaç gün önceden bana o gün için gelmemi söylemişti zaten."
Tarık Yarbay şaşırmış gözüküyordu.
-Nasıl ya?
"Şöyle ki; siz son operasyondan döndüğünüzde Malatya jet üssüne indiniz ve ben Arası aradım, birkaç dakika görüştük. Bana Ankara'ya geldiğinde hemen buluşalım dedi. Ben de siz dönmeden hanıma ve çocuklara söz vermiştim Bursa'ya gidecektik. Aras'a döndüğünüz gün değil de bir sonra ki gün buluşalım dedim oda kabul etti. Siz döndüğünüz gün rapor vermek için ayrılmışsınız bir gün sürmüş. Çocuklardan haberini aldım. Sabah İstihbaratçıların yanından ayrılmışsınız. Ben de o sabah Bursa'dan dönmüştüm, hanımı çocukları eve bırak, Ankara trafiğinde cebelleş derken anca Aras'ın evine gidebildim, gerisini biliyorsunuz işte."
![](https://img.wattpad.com/cover/147759112-288-k799227.jpg)