|soygun|

204 25 23
                                    

Para babası Tony Stark bir gün soygun yapma kararı alırsa ne olur? Tamam, tamam hepiniz biliyorsunuz ki olabilecek her şeye sahip bir adamım. Neden bir soygun yapmak tercihim olsun ki? Hem de herkesin gözü önünde bir kahraman (?) iken. Macera arayışım, zevk ve biraz da yaramazlığım tüm bu kahramanlık zırvalıklarının önüne geçerek beni soyguna sürüklüyordu. Tamam şimdi hepimiz sakin olalım ve anlatacağım hikâyeyi dinleyelim.

O sırada masanın başında bulunan ahşap sandalyeyi çekmiş, ters bir şekilde oturmuştum. Ardından buğulu gözüken bardağa takılmıştı bir anda kestane rengi irislerim. Elime alıp bardağı, içinden tek yudumluk kalan viskimi kafama dikip boğazımı yakmasına izin vermiştim.
Dikkatimi toplayınca yeniden boğazımı temizleyip sözü ele almıştım en nihayetinde.

Bir hafta öncesine dönüyoruz, gençler. Çok değil.

Derin bir nefes aldım ve o geceyi hatırlamaya uğraştım, her şeyin başladığı o gece...

Bir barda sürtüyordum her zaman olduğu gibi. Elimdeki bardak daha henüz yenilenmiş olmasına rağmen bitmişti. Barmene yenilemesini söylerken hâlâ oldukça dinç hissediyordum. Hemen çaprazımda bulunan televizyondaki muhabirin sesi kulaklarımı tırmalarken dikkatimi o yöne vermeye karar verdim. Kadının dediği şeyler ilgimi çekmişti.

“Son dakika haberi ile karşınızdayım. Biliyorsunuzdur ki Ward Bankası en yüksek hisselere sahip bir banka. Olay yerinde polisler soyguncuları yakaladı. Evet yanlış duymadınız. Bir grup soyguncu bankayı soymaya çalıştı. Kadınlı, erkekli karışık olduğu bu soygun grubu henüz bir şey çalamadan durduruldu. Ward Bankası'nın böylesi güvenlikli olması hepimizi mutlu etti.”

Kadının daha sonra ne söylediği sikimde değildi. Duymam gerekeni zaten duymuştum. Cüzdanımdan çıkardığım dolarları barmene uzattım ve cebimdeki gözlüğümü elime alırken barı terk ettim. Aklımda delice bir plan vardı. Bir soygunu bile beceremeyen ABD vatandaşlarını şaşkına çevirecek bir plan.
Dudaklarımı kolumda takılı olan dijital saatime doğru götürmüş, fısıldamıştım.

— Friday, Happy'yi ara hemen.

Onay sesi geldiğinde barın dışında bekleyen suitimin içine girmiş birkaç hayranı görmezden gelerek oradan uçmuştum.

“Merhaba Bay Stark. Benden ne ricâ etmiştiniz?”

— Happy senden bir isteğim var, biraz riskli. Ama biz neleri neleri hallettik değil mi? Adam toplamanı istiyorum. Kesinlikle bundan Pepper'ın haberi olmayacak. Bir soygun yapacağız ve toplayacağın hiçkimse benim kimliğimi bilmeyecek.

Happy'nin çıldırdınız mı tarzı zırvalıklarını kulak asmayacaktım. Biraz daha beklesem nutuk çekmeye başlayabilirdi çünkü. Yüzüne kapatırken çalıştığım atölyeye gelmiştim bile. Az çok burada olduğumu tahmin eder diye düşünüyordum.

Friday'e bankanın bir planını bulmasını söyledim. Friday güvenlik duvarını kırmaya uğraşırken ben de ne yapabiliriz onu düşünüyordum. Happy'nin Pepper'ı oyalayacağından adım kadar emindim, onun buraya girmesi ile bütün planım suya düşerdi çünkü.

“Bankanın birkaç planına erişildi, efendim.”

Elimle zafer manalı hareketler yaptıktan sonra göstermesini söyledim. Karşıma gelen 4 plan her şeyin özetiydi. Kıvrak zekâm bazen işe yarayabiliyordu işte. Aklımda kurgulamaya başladığım planı bir kalem kağıt yardımıyla yazı ve çizime döktüm. Sadece Happy'nin de incelemesine ihtiyacım vardı. Tanrı biliyor ya o an Happy'nin aradığını gördüm. Telefonumu kulaklarıma götürdüğüm zaman yüzümde bir sırıtış belirmeye başlamıştı. Güzel haberler veriyordu bana.

heist // tony stark one-shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin